Çaykur Rizespor Kulübü Başkanı Tahir Kıran, "Oğulcan Çağlayan, Rizespor'u yüzüstü bırakarak çekip gitti. Biz bahane üretmeden çözümün anahtarı olacağımızı söyledik. Hep çözümden yana olduk. Galatasaray Kulübü'nün şu ana kadar Tahkim Kurulu için yaptığı hiçbir şikayet yok. Paramızı ödememek için yalandan demeçler veriliyor. Bu, Galatasaray'ı yönetenlere yakışmıyor. Ben Burak Elmas'ı 4 kez aradım ama kendisiyle görüşemedim. Ertesi gün lütfedip beni aradı ama konuşacak bir şey olmadığı için bu kez de ben telefonunu açmadım. Ardından bana mesajlar attı, özür diledi, hepsi duruyor" dedi.

"BURAK ELMAS'I 4 KEZ ARADIM AMA KENDİSİYLE GÖRÜŞEMEDİM"

Çaykur Rizespor Kulübü Başkanı Tahir Kıran, İstanbul'da bir otelde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kıran, düzenlendiği basın toplantısında Galatasaray Kulübü ile Oğulcan Çağlayan konusunda yaşanan süreç hakkında bilgiler verdi. 

Çaykur Rizespor olarak herkese dost elini uzattıklarını ifade eden Tahir Kıran, "Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas'la Kulüpler Birliği'nin ilk toplantısında karşılaştığımda; 'Siz de biz de göreve yeni geldik. Kucağımızda bomba bulduk. Gelin bu konuyu tatlıya bağlayalım. İki camianın arasındaki buzları eritelim' diyerek ilk adımı attım ve sorunun çözümü için müzakerelere başladım. Ben ve başkan Burak Elmas birçok farklı futbolcu üzerinde çözüm için anlaşma yolu aradık. Ben bu görüşmeler sonrasında başkan Burak Elmas'la; Ali Yavuz Kol'u bonservisiyle birlikte almak, Yunus Akgün ve Atalay Babacan'ı ise kiralık olmak üzere ve ayrıca 450 bin Euro karşılığında anlaşmaya vardım. Biz de bunun karşılığında davalarımızdan ve alacaklarımızın tahsili süreçlerinden vazgeçecektik. İşi evrağa dökmek ve sonuçlandırmak için Galatasaray Spor Kulübü'nde Şükrü Hanedar, bizde de Fahri Tatan'ı görevlendirdik. Futbolcularla anlaşmaya vardık. Yunus Akgül ile 2 milyon 500 bin TL, Atalay Babacan ile 1 milyon 500 bin TL yıllık ücret karşılığı anlaştık. Sonrasında önümüze öyle bir sözleşme geldi ki sözleşme değil sanırsın Sevr Antlaşması. Sevr Antlaşması'na göre öncelikle adı geçen futbolculara bedel belirlenmiş. Böylece Galatasaray Spor Kulübü futbolculardan gelir elde etmiş gibi görünecek. Amaç takım harcama limitleri artırmak. Tabii bu arada Rizespor'un takım harcama limitine ne olacağı önemli değil. Oyuncu alışverişi gibi kurgulanan sözleşmeden doğacak KDV'ye Rizespor neden katlanacak sorusunun cevabı yok tahmin edeceğiniz gibi. Bonservisiyle alacağımız Ali Yavuz Kol'u bir başka kulübe satmak istediğimizde 'ön alım' hakkı öngörülmüş, Rizespor'a futbolcu için verilen ve ciddi bulunan her teklif Galatasaray'a sunulmak zorunda. Rizespor futbolcuyu istediği kulübe transfer edemez, Kiralık gelen futbolcuların Rizespor'da bulundukları süre karşılığı talimatlarda belirtilen bazı haklar Galatasaray'a temlik edilecek. Ayrıca yetmezmiş gibi biz her konuda davalarımızdan feragat etmemize rağmen Galatasaray Spor Kulübü konuyla ilgili olarak TFF Tahkim Üyeleri'ne karşı Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı şikayetten de vazgeçmek istemedi. Biz herkese dost elini uzattık. Biz kimseyle savaşmak istemediğimizi söyledik. Fakat hakkımız yenmek istendiğinde de savaştan kaçmayız. Buna cesaretimiz de yüreğimiz de var. Rizespor'un hakkını kimseye yedirmem. Bu kadar basit. Oğulcan Çağlayan, Rizespor'u yüz üstü bırakarak çekip gitti. Biz bahane üretmeden çözümün anahtarı olacağımızı söyledik. Hep çözümden yana olduk. Galatasaray Kulübü'nün şu ana kadar Tahkim Kurulu için yaptığı hiçbir şikayet yok. Paramızı ödememek için yalandan demeçler veriliyor. Bu, Galatasaray'ı yönetenlere yakışmıyor. Galatasaray'ın hukuktan sorumlu yöneticisi Rezan Epözdemir tamamen şov yapıyor. Ben Burak Elmas'ı 4 kez aradım ama kendisiyle görüşemedim. Ertesi gün lütfedip beni aradı ama konuşacak bir şey olmadığı için bu kez de ben telefonunu açmadım. Ardından bana mesajlar attı, özür diledi, hepsi duruyor" diye konuştu.

Editör: MURAT ÖZER