Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, döviz kurundaki değişikliğe ilişkin, "Zarar eden bütün vatandaşlara açık ve net çağrıda bulunuyorum. Kim ki Twitter'ında, sosyal medyasında, basın toplantısında, grup toplantısında size 'döviz gidiyor, tedbirinizi alın' diyorsa dava açın. Bunlar sizi yanlış yere yönlendirdiler, dava açın, adalet var, bakın ne oluyor" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, CNN Türk ekranında Ahmet Hakan'ın sunduğu 'Tarafsız Bölge' programına konuk oldu. Bakan Nebati, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kur korumalı mevduat değerlendirmesinde bulunan Bakan Nebati, "Geçen günlerde 11,5 liradan dolarını TL mevduatına çevirip Merkez Bankası’na verenler var. Şu anda canları yanıyor mu, yanmıyor? Çünkü dolar karşılığı olarak TL’sini alacak. Ama 11,5'tan ya da bugün Merkez Bankası 12 lira civarında açıklamıştı. O tarihte bozduranlar, 3- 5 gün sonra daha düşük bir rakama geldiğinde ya da 3 ayı en erken doldurduğunda, parasını karşıladığında bu süreç içerisinde hiçbir şekilde şuna bakmayacak: ‘Dolar ne oldu, indi mi, çıktı mı, gitti mi, geldi mi’ diye bir problemi kalmadı" diye konuştu. 'KAMU OTORİTESİ UZAK DURUP SEYREDER Mİ?' Ülkenin serbest piyasa koşulları dışındaki eylemlerini doğru bulmayarak müdahalede bulunduklarını aktaran Nebati, "Bize sürekli şunu diyorlar: 'Hiçbir şeyi kontrol etmeyin, hiçbir şeye müdahale etmeyin. Uzak durun seyredin.' Bir ülke, bir kamu otoritesi uzak durup seyreder mi? Serbest piyasa bu demek mi? Serbest piyasa bu değil, serbest piyasa, belli kurallar çerçevesinde iletişim ağının sağlandığı ve bu kurallar içinde hareket edebilme kabiliyetini ortaya koymaktır. Biz buna bir şey demiyoruz. Ama çerçevesinin dışına çıktığı zaman ya da birileri bir operasyon yapmaya gayret ettiği zaman kamu oraya gider. Önce izliyoruz, sonra ikaz ediyoruz, sonra da gereğini yapıyoruz" dedi. 'HİÇBİR ŞEKİLDE MÜDAHALE OLMADI' 20 Aralık'taki Kabine Toplantısı sonrası yaşanan gelişmelere ilişkin konuşan Nebati, "3 ay süren Türkiye'nin makro ekonomik gerçekleriyle bağdaşmayan tamamen yapay bir fırtına estirildi. Bu fırtına estirilirken dolar gittikçe gitti. 18 liralara geldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın ben 'ekonomik manifesto' diyorum ve 20 Aralık'ı kayıt altına alıyorum. Kabine görüşmelerinden sonraki ortaya koyduğu performans, manifesto, doların 18 liralarda 11 liraya gelmesine sebep oldu. Kim ne derse desin, hiç kimse müdahalede bulunmadı. Ne Merkez Bankası ne dolaylı yoldan hiçbir şekilde müdahale olmadı. 'Müdahale var' diyorsa gitsin kanıtlasın. O gece hiçbir şekilde bir müdahalede bulunulmadı. Vatandaş kendisi, internet sitelerinin birçoğu kilitlendi. Enteresan bir şey oldu, bir yarışa girdiler ve ellerindeki dövizi bozdurmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiler" dedi. 'DAVA AÇIN' Bakan Nureddin Nebati, muhalefetin ekonomiye ilişkin yorumlarına şu eleştiride bulundu: "Bir Merkez Bankası Başkanlığı yapmış kişi çıkıp, 'Şu anda fiyatlar düşüyor, tam alım zamanı gidin alın' diyorsa hayatının en büyük falsosunu yaptı. Bizim açımızdan da en büyük kazanım şu: Bak size kılavuzluk yapanların derdi siz değilsiniz. Derdi başka bir şey. Kendisini milliyetçi olarak tanıtan bir insan, kendi parasının yabancı paralara karşı düşmesinden keyif alabilir mi? Ama keyif aldılar ve küçükleri yaktılar. Şimdi küçüklere diyoruz ki 'Sana bir daha oyuna gelmemek üzere bir garanti veriyoruz. İster TL'de kal, ister dolar, ister Euro nerede kalırsan kal.' Küçükler için bir şey söyleyeyim, küçükler para kazanmak için gittiler. Sadece koruma dürtüsüyle gitmedi ki insanlar. Koruma dürtüsüyle gidenler; '10 liraya aldığım şey 15 liraya çıktı, ben dövize çeviriyim çünkü param gidiyor' iki 'bugün 10 liraya alıyım, yarın 11 liraya satayım' diyenler de oldu. Özellikle internet üzerinden alışveriş yapanlar açısından söylüyorum. Farklı bütün şeyleri güdülediler. İnsanları güdülediler, onları yapmaya başladılar. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herhangi bir kişi döviz geliri yoksa dövizle borç alması mümkün değil. Demek ki bu insanlar kendilerini koruma ve kazanma dürtüsüyle gitmiş. Bunları kaşıyan kim? Malum medya, sosyal medya troller, bot hesaplar falan. Siyasi temsilcileri ve hocalar var. Üniversite hocaları var. Hangi üniversite hocasına gösterirseniz gösterin Türkiye modelinde özellikle sac ayaklarını göstermiştir orada. Bireysel yatırımcılara diyorum. Beni mi suçluyor şey, ben size 3 ay boyunca 'Bu bir köpüktür, sakın oyuna gelmeyin' dedim. Sen kime uydun, onlara uydun seni kim yönlendirdiyse aynı kişi, 'Öldük, bittik, yandık, dolar 20 liraya gidiyor' diye yazmış. Zarar eden bütün vatandaşlara açık ve net çağrıda bulunuyorum. Kim ki Twitter'ında, sosyal medyasında, basın toplantısında, grup toplantısında size 'döviz gidiyor, tedbirinizi alın' diyorsa dava açın. Bunlar sizi yanlış yere yönlendirdiler, dava açın, adalet var, bakın ne oluyor." 'KATILIM 51 MİLYAR TL'YE ULAŞTI' Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, vadeli TL mevduatına kur koruması getirildikten sonra katılımın 51 milyar lira seviyesinde olduğunu söyledi. Nebati, vatandaşların dolar mevduatında ne kadar parasının olduğunun sorulması üzerine, "Şu anda 162 milyar dolara düşmüş durumda, 169'dan geldi. Dolayısıyla bir çekiş var. Ne kadar düşerse o kadar iyi. Bizim istediğimiz şey bu zaten. O zaman optimal noktaya gelir. Bir bakmışsınız ki bir yerden sonra gitmemeye başlar. Bizim için önemli olan TL'nin dövize gitmesini engellemekti. Onu engelledik, bu büyük bir başarıyla gidiyor. İkincisi dövizi olanların bozdurup TL mevduat hesabına geçmesiydi o da çok iyi gidiyor. Şimdi devamı, iki gün önce televizyon yayınındaydım farklı bir rakam ifade etmiştim, bugün farklı bir rakam ifade ediyorum. Yarın çok farklı bir rakam olacak. İki gün önce bu rakam 39'du" diye konuştu. 'EKONOMİ GÖZLERDEKİ IŞIKTIR' Bakan Nebati, TRT'de katıldığı canlı yayında gelen bir soru üzerine dediği 'Gözlerime bakın' ifadesiyle ilgili Ahmet Hakan'ın sorusunu şöyle yanıtladı: "Gözler bir aynadır, ruhun aynasıdır. Göz her şeyi anlatır, gözlerden okursunuz, adamın mutlu mu, mutsuz mu olduğunu. Gözlere bakmaktan korkmayın. 3 yaşındaki bir çocukla konuşurken bile eğilip onun gözlerine bakın. Bize ilk anlatılan şey budur. Rakamlarla ilgili bir şey sorulmuştu. Ben rakamı size söyleyeyim de bu rakamları söylemenin ötesinde bir şey var. Siz benim enerjimi görmelisiniz, enerjimi hissetmelisiniz. Ekonomi rakam demek değildir. Şurada rakamlar var. Ben bunu rakamlarla kuru kuruya anlatayım, beni dinler misiniz, sıkılısınız. İkincisi sürekli söylenen bir şeydir, güven. Benden güven duyuyor musun, siyasal iktidardan güven duyabiliyor musun, Bakan'dan güven duyabiliyor musun? Bence güven ekonomide yüzde 51'in üzerindedir. Rakamlardan daha önemlidir. 18 Aralık'a kadar aynı rakamlarla, aynı makro ekonomik göstergelerle yürüyoruz dolar 18 lira. Cumhurbaşkanı konuşuyor, tedbirler paketini sunuyor, sabah dolar 11 lira. İtimadı göstereceksiniz, ekonomi gözlerdeki ışıltıdır. Hiçbir şey söylemesine gerek yok. Bir esnafın dükkanına gireyim, gözlerinin içine bakayım, ben gözlerinden AK Parti'ye oy verip vermediğini ya da muhalif olduğunu görürüm. Bak şimdi sizin gözlerinizden şunu görüyorum; reytingler iyi geliyor galiba." 'MALİYE SAHAYA İNERSE FENA İNER' Kamu otoritesi hissedilemediği anda ülkenin çökeceğini belirten Nebati, "Eğer yanlışlık yapan varsa ki var bunların tespitinde zaten Ticaret Bakanlığı çalışıyor. Diğer alanlarda, Tarım Bakanlığı, belediyeler, valilikler, birtakım tespitlerde bulundu. Fahişi yapanlar şu anda tespit edilmiş durumda. Fahiş işlemlerde bulunan insanlar zannediyor ki Ticaret Bakanlığı'nın kestiği ufak bir cezayla kurtulacak. Bundan sonra Maliye tarafı işin içine gider. Bize ihbar geliyor. Vergi incelemesinden tutun da diğer her enstrümanın kullanılacağı bir alan oluşturulmuş demektir. Türkiye'de ekonomik anlamada en korkulacak alan da Maliye olması lazım. Bunlar artık sahada. 'Bizi zorlamayın' dedim. Maliye sahaya inerse fena iner" diye konuştu. 2022 yılının istikrarlı bir yıl olacağını söyleyen Bakan Nebati, aylık olarak enflasyonda kademeli düşüşlerin olacağını, 2023'e girerken enflasyon gibi bir olgunun olmayacağını, bu anlamda olumlu bir kısır döngüye girildiğini aktardı.