İşte o itiraflar;
O döneme ait pişmanlığım asla yok. Beni Allah yargılar, kullar değil. Ben bunun mükafatını da aldım zaten. Böyle bir şey olabilir mi? Hepimiz Müslümanız! O sinsi lafında bir espri var.
Hastaneye gittim, arkadaşları benim dedikodumu yaptılar ya… Dedim ki bunlar duaya gelmemişler, dedikoduya gelmişler. Hastanede olumsuz hiçbir şeyle karşılaşmadım, böyle bir şey olabilir mi ya?Ben de çok kırgındım hiçbir zaman sizi arayıp dert yanmadım. Bugün olsaydı ben o programı kabul etmezdim. Pişmanlığım… Benim bir daha asla toplu bir işte olmamam. Bir şeyi alıp yukarı çıkarmam insanları rahatsız ediyor. Bir daha benim üzerimden böyle bir algı yaratılması hoşuma gitmiyor.
CENAZESİNE GİDEMEDİM
Cenazesine de gidemedim. Bülent Hanım hiç gitmiş mi? Ben Gurur’un yanında da kimseyi görmedim!Bu yaşananlar bana Allah’ın işine karışılmayacağını öğretti.
Benim babam yanımda 39 yaşında kalp krizinden vefat etti. Her şey olabilir. Su içerken boğazıma takılır ve bitti… ‘Siz bana bu soruyu soruyordunuz ben sinirlendim, gittim’ öyle mi?
Hastanede linç kampanyası yapan hiç kimseyi Gurur’un yanında görmedim. Bu çok acı. Hastaneyi dedikodu mecrasına çeviren kimse yoktur… Gurur’u ben 3 kez gördüm. Siz benim vicdanımı sorgulayamazsınız ama benim vicdanım sonuna kadar rahat… Biz o masada ‘sinsi’ diyerek espri yapıyorduk.
ASLA PİŞMAN DEĞİLİM!
‘Yapmasaydım’ dediğim bir şey yok. Asla ve asla! Yaşı, kariyeri büyük tamam benim de kalbim çok kırıldı. Kanalda istememek ne demek? Herkesin karakteri aynı değil. Bazıları duygularını saklayabilir. Ekran önünde oynayabilir. Ben öyle biri olamadım. O anda espri yaptık bu böyle anlaşıldı… Benim yapabileceğim bir şey yok! dedi.

Editör: MURAT ÖZER