CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa’da ortak miting düzenledi. Kılıçdaroğlu, "Sarayda oturanlar ve vatandaşlar, Türkiye bu çerçevede ayrıştı'' derken, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ise,  ''Beni hapsettirecekmiş, elinden geleni ardına koyma'' dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa'nın Yıldırım ilçesi Gökdere Meydanı'nda ortak miting düzenledi. Yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı mitinge, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, 31 Mart seçimlerinde destek isterken projelerini de anlattı. Daha sonra kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu vatandaşlara seslendi.

'TÜRKİYE'NİN BEKA SORUNU YOKTUR'

'Beka sorunu var' demenin, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin olmadığı anlamı taşıdığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sizin Türkiye’den haberiniz bile yok. Türkiye Cumhuriyeti devleti bölgesinin en güçlü, kuvvetli devletidir. Niye diyorlar, ‘Beka sorunu var’. Başka bir beka sorunu var, ben onu biliyorum. Yani, elden gidecek. Nasıl götüreceğiz, onlar gidecek. Ben de biliyorum, Allah’ın izni ve sizlerin oylarıyla gidecek. Türkiye’yi yeniden güçlü saygın bir ülke haline getireceğiz. Muhtar seçilecek, muhtarı seçtik, muhtarın ne beka sorunu var? Derdi olursa vatandaş gidecek soracak. Belediye meclis üyesi kim? Bursalılar. Listeler orada. Belediye başkanı bir şeyler getirecek, görüşler öneriler oylanacak. Ne beka sorunu var? İl genel meclis üyesi, başkanı kim? Vali. Vali yerinde duruyor onu da sen tayin ediyorsun ne beka sorunu? Sorun şu; Türkiye’nin beka sorunu yoktur, Türkiye üretimden koparılmadığı sürece herkesin çalıştığı işinin, aşının olduğu huzurlu bir Türkiye olduğu sürece hiçbir beka sorunu yoktur bunu söyleyenler vatandaşları korkutarak oy almak istiyor. Beka falan bunların hepsi hikaye. Normali şudur, çıkar derler ki şunları yapacağız, hizmet yarışıdır siyaset. İşsizlikten söz edemiyorlar işsizliği yarattılar, üretimden söz edemiyorlar tarım bitti, ekonomiden söz edemiyorlar, sanayici memnun değil, esnaf siftah yapamıyor söz edemiyorlar. Vatandaşımız her şeyi görüyor, her şeyi biliyor. Sandığa giderken benim sizden isteğim düşünün, elinizi vicdanına koyun oyunuzu ona göre kullanın” diye konuştu.

'TÜRKİYE BU ÇERÇEVEDE AYRIŞTI'

AK Partili seçmenlere de seslenen Kılıçdaroğlu, “17 yıl tek başına iktidar yaptınız. 17 yıl öncesine götüreyim sizi, kazandığında başbakanlığı Ankara’da Keçiören’de bir daireye oturdu, 'Milletin başbakanıyım' dedi, 'milletvekillerinin de milletin arasında olması lazım' dedi. Vatandaş da güvendi 'tamam' dedi. Arkasından vatandaşlardan vergi topladı. 17 yılda 2 trilyon doların üzerinde, arkasından devlet fabrika kurar mı dedi, fabrikaları 70 milyar dolara sattı. Devleti 500 milyar dolara borca soktu. AK Parti’ye oy veren kardeşlerim şunu sormak zorundalar; vergi topladın, fabrikaları sattın, borçlandın peki kardeşim bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin? Bu soruyu soracaksınız. 17 yılın sonunda her türlü oyu aldın, Keçiören’deki evden çıktın sarayda oturuyorsun. Döndü dedi ki o vatandaşlara ‘Bunlar varlık kuyruğudur’, vatandaşın aklıyla alay ediyor. Vatandaşıyla dalga geçilir mi yahu, oraya giden fakir insanlar, nasıl geçindiğinden haberin var mı? O varlık kuyruğu olsa o kuyruğun başında sen olurdun. 17 yıl omuzlarınızda taşıdınız, tek laf ettirmediniz her şeyi sattı, sarayda oturuyor. 2 şey var; sarayda oturanlar ve vatandaşlar. Türkiye bu çerçevede ayrıştı. Saray ve çevresi ayrı, onların işsizlik, mutfak, elektrik, su sorunu yok bir elleri yağda bir elleri balda. Vatandaşın buzdolabı bomboş. Bunu anlamıyorlar. Hepsinin çocuklarının işi var, büyük ihaleler alıyorlar hepsi köşeyi döndü. Bir babanın oğluna ya da kızına okula giderken harçlık vermemesi ne demektir? Onlar bilmezler, bilemezler. Sizin millet olarak onlara ders vermeniz lazım. Sandığa gideceğiz ve bir ders vereceğiz. Yeter artık diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

'50 MİLYAR DOLAR MI BULAMADIN MI?'

Kurtuluş Savaşı’nın ardından ülkede üzümlerin, incirlerin satıldığını ve arkasından fabrikalar yapıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, “21'inci yüzyıla geldik, fabrika satıyoruz üzüm alıyoruz, fabrika satıyoruz patates alıyoruz. Ne oldu? Nasıl oldu Türkiye bu hale geldi? İşsizliğin ne kadar acı olduğunun farkında değiller. Sen Suriyelilere 35 milyar dolar buldun harcadın, silah fabrikasına 50 milyar dolar mı bulamadın? Bu iş o kadar ucuz değil" dedi. 

'BEDAVA ALDIKLARI ÜRÜNLERİ, FAKİRLERE SATTILAR'

Devlet Bahçeli’nin de bu duruma sessiz kalmasını anlayamadığını belirten Kılıçdaroğlu, tanzim satışlarla ilgili ise şunları söyledi:

“Ekonomik kriz çıktığında malum tanzim satışları kurdular. Antalya’dan bir grup iş adamı geldi, size TIR'larla yardım yapıyorum. Bedava aldıkları bütün ürünleri fakirlere parayla sattılar. Bunu söyledim, defalarca. İnkar edemiyorlar. İnsanda ahlak olur, ondan bile nasibini alamamışlar. Onlar bedava veriyorlar, sen parayla satıyorsun. İzmir 35 bin fakir aile var dedi, her aileye 10 kilo soğan 10 kilo patates kapılarını çaldı bıraktı, hangisi belediyecilik, işte budur belediyecilik. Belediyelerde para yok, belediyeler hizmet üretemez diye laflar ediyorlar tamamı palavra. İzmir orada, Eskişehir var Tekirdağ var Aydın var. Sanki onlara para mı veriyorlar, yasal olarak aldıkları her parayı doğru ve yerinde harcıyorlar. Onların kul hakkı yeme alışkanlığı bizde yok. Bir siyasetçi için en büyük onur harcanan paranın hesabını halka vermektir.”

MERAL AKŞENER: BANA SABAH AKŞAM İFTİRA ATTILAR

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine yönelik sözlerine değindi. “Bu meydandaki bu fotoğrafı görenler yeniden bize her türlü iftirayı, her türlü tehditi, her türlü hakareti yapacaklar. Boşverin bu bir yerel seçim” diyerek konuşmasına başlayan Akşener, “Bana sabah akşam iftira attılar, bana PKK’lı dediler. Kandil ile sözleşme imzaladığımı söylediler. Haydi oradan be. Sen Kandil rezilliğini yaparken, Oslo cıvıklığını ortaya koyarken, sen Hendek kazılması için kafa çevirttirirken biz sana söyledik, 8 yıl boyunca uyardık. Cevap olarak kandan beslenirler, Fatiha bilmezler, ırkçıdırlar ve ağıza alınmayacak her şeyi söyledin. En son ki durum şu; İYİ Parti’nin 29 belediye meclis üyesinin PKK’lı olduğunu gazetelerden çarşaf çarşaf yayınladılar. Şimdi aramızda bizzat Süleyman Soylu’nun İzmit’te konuşup iftira attığı Abdullah kardeşim var. Abdullah, Kocaeli İYİ Parti belediye meclis üyemiz” dedi ve kendisini sahneye çağırdı.

'29 ARKADAŞIMIZIN İÇİNDE 2'Sİ ŞEHİT YEĞENİ'

Muş doğumlu olduğunu belirten Abdullah Uçar ise, “Kocaeli’de 16 yıldır yaşıyorum hakkımda yapılan karalamaları, iftiraları kabul etmiyorum. Hiçbir siyasi partide yer almadım, Meral ablayı yıllardır takip ediyorum ilk meclis üyeliğimdir. Benim hakkımda veya ben AK Parti’de yer almış olsaydım bir Kürt olarak ben PKK’lı değildim ama ben bugün, İYİ Parti’de yer aldığım için onur gurur ve şeref duyuyorum. PKK’lı değilim ve PKK’ya verdiğimiz mücadeleyi herkes biliyor” dedi. Bunun üzerine konuşmasına devam eden Akşener, “Zannettiler ki korkacağız, zannettiler ki arkadaşlarımızı ortada bırakacağız. Onlardan korkan onlar gibi olsun. Tayyip Erdoğan bunu hep yapıyor. Hep böyle iftiralarla seçim kazandı. 29 arkadaşımızın içinde 2’si şehit yeğeni. Böyle bir şey yapılabilir mi, bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür bu. Ortak noktaları Kürt kökenli olmaları. AK Partili olsalardı, Kürt kardeşlerim olacaklardı bizimle oldukları için PKK’lı oldular. Haydi oradan. Bunu hep yapıyor. 2015’te bugün el ele tutuştukları, kanka oldukları MHP’ye ve onun genel başkanına 2015’te neler demiş” ifadelerini kullandı. 

'HAPSETTİRECEKMİŞ BENİ, ELİNDEN GELENİ ARDINA KOYMA'

Ardından bunun bir yerel seçim olduğunu yineleyen Akşener, ekonomiye de değinerek şöyle konuştu:


“Bu yerel seçimde adaylar seçilecektir, muhtar seçeceğiz, meclis üyesi seçeceğiz, belediye başkanı seçeceğiz. Onların hangi hizmet anlayışı içerisinde olduğunu takip edin ona göre karar verin. Tepedekilerini az önce gördünüz, en ağır hakaretleri birbirine edip bugün kanka olabiliyorlar. Sakın ola ki dostlarınızla, akrabalarınızla kötü olmayın. 1 Nisan günü hayat kaldığı yerden devam edecek. Bütün bu düşman dilinin, tehdit dilinin ana noktası ekonomidir.  Emekliler yüzde 10 zam aldılar, kendisi yüzde 26 zam aldı ve emekli sürünüyor. EYT’lilerin hakkı hukuku ortada kaldı. Bütün memurlarımıza söz verildi yerine getirilmedi. Asgari ücret bizim zorumuzla oldu, şu anda vergiden dolayı yoksulluk sınırının altına düştü. Çiftçi her türlü ürünün ithalinden dolayı ürünü elinde kaldı, iflas etti, üretimden çıktı. Bütün bunları konuşturmamak için her şey söylendi. Ama tenceredeki yangını, maalesef onlar açısından kapatamadılar. Bütün fabrikalarımızı sattılar, 70 milyar dolarlık fabrika sattılar yerine bir fabrika kurulamadı. Buna karşılık 6-6.5 liradan mazot kullandırılan çiftçi tarımdan çıktı. Bir tarım bakanı var şaka gibi. 142 bin dönümde 25 ilde patates ekmeyi yasakladı. Soğanı Mısır’dan ithal, buna karşılık benim çiftçim soğan üreticim terörist oldu. Bun söyleyince bozuluyor. Hapsettirecekmiş beni. Elinden geleni ardına koyma.”

'O KULAĞI ÇEKECEKSİNİZ'

Akşener, “Biz bu arkadaşı muhtar olamaz dönemde hep birlikte başbakan yaptık, biz bu arkadaşı beğenmedi başbakanlığı cumhurbaşkanı yaptık. Biz bu arkadaşı başkan yaptık, her seferinde bir düşman ilan etti. İthal etmek yerine gübreyi ilacı indirseydi, bizim soğan yetiştiricilerimiz acaba kaç liradan soğanı mal eder satardı? Bilerek ve isteyerek Türk tarımını bitirdiler. Nohut, mercimek ithalatıyla başladı arpaya kadar ithalat var. Ben köylü kızıyım. Tütün, ayçiçeği, mısır, buğday yetiştiricisi ailenin kızıyım. O günlerde bir ton tütün yetiştirdiğiniz zaman bir evlat evlendirirdiniz, bugün çiftçi borçlu. Çiftçi ölmek üzere, topraklar boş. Şimdi o komedyen mi, bakan mı ne olduğu belirsiz arkadaşa sormak isterim sen nasıl olurda bu meydandaki insanların Amasya’daki kardeşlerine 'Bu adilere ders verin' dersin. Bunlar zıvanadan çıktılar. Bursalılar, o kulağı çekeceksiniz. O kulağı öyle çekeceksiniz ki morartacaksınız. O kulağı çekeceksiniz çünkü size ihanet etti. Ekrem İmamoğlu’na seçildiği takdirde görevden alırım dedi. Size ihanet etti. Milli iradeye ihanet etti. Çekin o kulağı ki milli iradeye saygı duysun. Gencecik, umutsuz hakkı yenen, geleceği çalınan gençlerimize ihanet etti, anneler çekin o kulağı ki o çocukların gözünün içine bakabilsin. Çekin o kulağı, tekrar sizin nasıl düşündüğünüzü öğretin onlara. 4.5 yıl boyunca seçim yok, bu ikazı yapmalısınız. En çok bu ikazı yapma görevi AK Partili kardeşlerimizindir. Hanımefendiler, çocuklarınız için yarınınız için o kulağı çekeceksiniz ve bu arkadaş göreceksiniz ertesi gün pamuk gibi olacak. Çünkü seçmen veli nimet haline dönecek.”

Akşener daha sonra konuşmasını “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözleriyle noktaladı.

Yasal Bilgilendirme

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.

Editör: MURAT ÖZER