İzmir'de meydana gelen 6.6'lık depremin ardından yıkılan binaların yerine inşa edilen 7 proje alanında tamamlanan 596 konut ve 145 iş yerinin tapuları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle depremzedelere teslim edildi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar ülkemize, vatandaşlarımıza ne söz verdiysek yaptık. İzmir'de de verdiğimiz tüm sözleri yerine getirdik. Depremin ardından inşasına başlayıp bugün teslim ettiğimiz konutlar, sözümüzün eri olduğumuzun son örneğidir" dedi.

İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen, 117 vatandaşın yaşamını yitirdiği depremin ardından yıkılan binaların yerine inşa edilen 7 proje alanında tamamlanan 596 konut ve 145 iş yerinin tapuları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle teslim edildi. Bayraklı ilçesi Mansuroğlu Mahallesi'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım da katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir taraftan rahmet, bir taraftan millet. Sevgili İzmirliler, sizleri hasretle, muhabbetle selamlıyorum. İzmir depreminde hayatını kaybeden 117 vatandaşımızı bir kez daha rahmetle yad ediyor, ailelerine başsağlığı diliyorum. Rabbim, ülkemizi ve milletimizi bu tür afetlerden muhafaza eylesin. Depremin ilk anından itibaren devlet ve hükümet olarak afetzede vatandaşlarımızın yanında olduk. Arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya kadar her çalışmayı yakından takip ettik. Bakanlığımız, AFAD, UMKE, Kızılay başta olmak üzere tüm ilgili kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla sadece İzmir'in acısını paylaşmakla kalmadık, dertlerini çözecek adımları da attık. Hamdolsun ülkemiz dünyanın en hızlı, en etkin, en pratik afet müdahale sistemine sahiptir" dedi.

'KİMSEYİ AÇ, AÇIKTA, KORUNAKSIZ, SAHİPSİZ, ÇARESİZ BIRAKMADIK'

Diğer ülkelerdeki afet durumundan söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, pek çok yerde yaşanan afetlerin ardından aylarca kendilerine uzanacak yardım eli bekleyen insanların bulunduğunu biliyoruz. Biz ise dakikalar içinde arama-kurtarma, saatler içinde yardım, günler içinde enkaz kaldırma faaliyetlerini başlatabiliyor, yılı dolmadan yıkılanların yerine yenisini inşa edebiliyoruz. Depremzedelerin yaralarını sarmak için gece gündüz çalıştık, çabaladık. Kimseyi aç, açıkta, korunaksız, sahipsiz, çaresiz bırakmadık. Daha önce nasıl Elazığ ve Malatya'da yıkılanların yerine 1 yıl gibi kısa sürede daha iyisini inşa ettiysek, İzmir'de de aynısını yaptık. Biliyorsunuz Elazığ'da 23 bin 677 konut ve 2 bin 515 köy evi, Malatya'da 6 bin 287 konut ve 1555 köy evi inşa ederek vatandaşlarımıza teslim ettik. İzmir depreminin ardından da Bayraklı'da yerinde 1391 konut ve 392 dükkan, rezerv alanda ise 3 bin 649 konut ve 511 dükkan inşa etmek için hemen harekete geçtik. Böylece İzmir depreminin ardından toplam 5 bin 74 konut ve 3 bin 535 dükkan yapma kararı aldık. Bu evleri de bir yıl içinde teslim etmeye başlama sözü verdik" diye konuştu.

'İZMİR'DE ZATEN SÜRMEKTE OLAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDIK'

Bugün verilen sözlerin tutulduğunu belirten Erdoğan, "Bugün sözümüzü tutuyor ve ilk konut ve dükkanları depremzedelere teslim ediyoruz. Bizler AK Parti'yiz. Bizler söz veririz, sözümüzü tutarız. Adalet, Manavkuyu ve Mansuroğlu mahallerimize verilen projelerdeki 596 konut ve 145 dükkan biraz sonra sahipleriyle buluşacak. Bu bölgedeki inşaatlardan kalan 741 konut ve dükkanı da çok yakında hak sahiplerine teslim edeceğiz. Sadece bu 3 mahallemizdeki inşaatların yatırım tutarı 750 milyon liradır. Rezerv alanda ise 1,5 milyar lira yatırım bedeli olan 3 bin 649 konut ve 51 dükkan yapıyoruz. Bu alandaki projenin ilk etabını oluşturan 397 konutu, inşallah yılbaşında tamamlamış ve sahiplerine teslim etmiş olacağız. Son kabine toplantımızın ardından İzmir'de yaptığımız deprem konutlarının ödeme tutarları ile ilgili vadelerini kamuoyu ile paylaşmıştık. Buna göre, 2+1 konutları 160-180 bin, 3+1 konutları 220-260 bin TL arasında bir bedelle sahiplerine veriyoruz" dedi.

Ödeme planlarını da açıklayan Erdoğan, "İlk 2 yılı ödemesiz toplam 20 yıl vadeli ödeme planına göre, 2+1 konutların taksitleri aylık 740, 3+1 konutların taksitleri ise aylık 1020 liradan başlayacak. Kira bedelinden bile düşük ödeme tutarı ile vatandaşlarımız yeni, konforlu, güvenli evlerine kavuşacak. Yeni konut ve dükkanların vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile TOKİ ve AFAD başta olmak bu projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm kurumlarımızı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. Depremin ardından sadece bu felaketin yol açtığı yaraları sarmakla kalmadık, aynı zamanda İzmir'de zaten sürmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırdık" ifadelerini kullandı.

'RİSKLİ YAPILARINI DÖNÜŞÜME SOKMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ'

Kentsel dönüşüm projeleri hakkında da bilgi veren Erdoğan, "Son 9 yıldır İzmir'de riskli yapı olarak belirlediğimiz 20 bine yakın binayı yıkmış ve dönüşüm projelerini başlatmıştık. Kentsel dönüşüm projelerini mümkün olduğu kadar rıza esasına göre yürütüyoruz. Afetlere hazırlık amacı ile TOKİ ve emlak konut vasıtası ile şehrimizde bugüne kadar 30 bin 456 konutun inşasını başlattık ve önemli bir kısmını da tamamladık. 2023 projelerimiz arasında Bayraklı ve Bergama'ya iki millet bahçesi kazandırma sözümüz var. Geçtiğimiz 19 yılda İzmir'e sadece çevre ve şehircilik kanalında toplam 23 milyar lira yatırım, teşvik ve destek sağladık. Halen 5 milyar liralık yatırımın inşası devam ediyor. Özellikle depreme hazırlık için gerçekten çok önemli adımlar atıyoruz. Türkiye son 120 yılda 80 bin insanını depremlerde kaybetmiş bir ülkedir. Bu depremlerin çok büyük bir kısmı da eskiden beri bilinen fay hatları üzerinde gerçekleşiyor. Deprem öldürmez, bina öldürür gerçeğine uygun şekilde 81 ilimizin tamamında riskli binaları belirliyor ve dönüşüme tabi tutuyoruz. Afetlere hazırlık kapsamında 81 ilimizde yine bugüne kadar yaklaşık 3 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Halen yatırım değeri 110 milyar lirayı bulan, 330 bin dönüşüm projesinin inşası devam ediyor. Vatandaşlarımızı sadece başlarını sokabilecekleri bir ev sahibi yapmıyoruz aynı zamanda depreme dayanıklı konutlara kavuşturuyoruz. Bu kapsamda son 19 yılda 95 bin 656 afet konutunu tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettik. Aynı şekilde son iki yılda 38 bin 600 konutun yapım çalışmalarını başlattık. Afetlerin ne zaman yaşanacağı bilinmediği için bir kez daha tüm vatandaşlarımıza, riskli yapılarını dönüşüme sokmaları çağrısında bulunuyoruz" dedi.

'ALSANCAK MUSTAFA DENİZLİ STADI'NI HİZMETE AÇIYORUZ'

İzmir'e yapılan yatırımlara da değinen Erdoğan "Güzel İzmir'imize son 19 yılda 85 milyar lira tutarında yatırım yaptık. 7 bin 100 kişi kapasiteli yüksek öğrenim, il genelinde 115 adet spor tesisi kazandırdık. Bu vesileyle bir müjde vermek istiyorum. İnşallah, bugün Alsancak'taki 14 bin kişilik tribüne sahip 101 bin milyar lira yatırım bedeli olan yeni stadımızı da hizmete açıyoruz. Adını da Alsancak Mustafa Denizli Stadı olarak belirlediğimiz bu tesisin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Sosyal yardımlarda İzmirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 8,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 2 bin 285 yataklı 42 hastane ile birlikte 122 sağlık tesisi kazandırdık. Yatak kapasitesi 2 bin 60 olan Bayraklı Şehir Hastanesi ile birlikte 6 hastanemizin yapımı devam ediyor. Ulaştırmada 547 kilometre ilave bölünmüş yol yaparak İzmir'in bölünmüş yol uzunluğunu 952 kilometreye ulaştırdık. Torbalı, Ödemiş, Kiraz, Tire bölünmüş yolunu, İzmir Seferihisar, Selçuk, Kuşadası ayrım yolunu, İzmir Çeşme ayrımı, Karaburun yolunu seneye tamamlıyoruz" şeklinde konuştu.

'4 ADET İÇME SUYU TESİSİMİZİN İNŞASI DEVAM EDİYOR'

İzmir'e yapılan diğer yatırımları da sözlerine ekleyen Erdoğan, "Selçuk Ortaklar Aydın yolunu ve İzmir Turgutlu ayrımı, Kemalpaşa Torbalı yolunu ise 2023 yılında tamamlıyoruz. Demir yollarında Aliağa Selçuk arasındaki İZBAN'ı şehrimize kazandırdık. Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'ne demiryolu bağlantı hattı inşa ettik. İzmir Ankara yüksek hızlı tren hattının ilk etabını inşallah 2023 yılında hizmete sunacağız. Adnan Menderes Havalimanı'nı yeniledik. Çeşme Yat Limanı'nı hizmete sunduk. Yeni Foça Yat Limanı'nın inşası sürüyor. İzmir'e 31 baraj ve 8 gölet inşa ettik, 10 baraj daha inşa ediyoruz. Yaptığımız 3 adet tesisle 1 milyon kişinin ihtiyacını karşılayacak olan yıllık 59 milyon metreküp içme suyu temin ediyoruz. 4 adet içme suyu tesisimizin inşası devam ediyor. Topraklarımızın verimini arttırmak için inşa ettiğimiz 42 adet sulama tesisi ile 549 bin dekar araziyi sulamaya hazırız" ifadelerine yer verdi.

'100 ADET TAŞKIN KORUMA TESİSİ İNŞA ETTİK'

İzmir'in en önemli probleminin sel ve taşkınlar olduğunun altını çizen Erdoğan, "100 adet taşkın koruma tesisi inşa ettik. İzmirli çiftçilerimize son 19 yılda 6,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Durmak yok, yola devam. İzmirli işverenlerimize son 19 yılda toplam 13,5 milyar lira tutarında destek verdik. Bu güzel manzaranın; kimi kifayetsiz siyasetçiler tarafından gölgelenmesine izin vermediğinize inanıyorum. Bakanlığımıza, milletvekillerimize yürekten verdiğiniz teşekkür ifadeleri, doğru olanı yaptığımızın ispatıdır. Cumhuriyetimizin bu güzel şehri için elimizden geleni elbette yapıyoruz. Bununla birlikte şehrin yerel yönetimlerdeki çeyrek asırlık ihmalini de içimiz acıyarak takip ediyoruz. İzmir'in alt yapısının yetersizliği yağan her yağmurda kendini belli ediyor. Son sel felaketinde ortaya çıkan tabloyu en iyi sizler biliyorsunuz. Bu şehri turist gibi ziyaret eden muhalefet partisinin genel başkanı acaba kendi belediye başkanlarına İzmir'in hangi kentine derman olacak talimatı vermiştir? Belediyelerin sorumluluğunda olan ve yıllardır en küçük bir çözüm üretilmeyen sorunları hükümete atmak dışında yaptıkları bir şey var mı? Seçimlerde verdiği sözleri şöyle alt alta yazın. Bunların hangilerinin gerçekleştiğine bakın. Neredeyse sıfıra yakın bir vaat gerçekleştirme tablosu göreceksiniz. Amacım; kesinlikle siyasi polemik değildir sadece İzmir adına duyduğum üzüntüyü sizlerle paylaşıyorum" dedi.

'İZMİR KÖRFEZİ'NİN KİRLİLİĞİNİ GÖRÜYORSUNUZ DEĞİL Mİ?'

İzmir'de yapılan pek çok hizmetin altında AK Parti'nin imzası olduğunu ifade eden Erdoğan, "Hiçbir hizmet yapmadan İzmir'e, kendi ideolojik saplantılarının gömleğini giydirmeye çalışanların gerçek yüzlerini artık sizlerin de gördüğüne inanıyorum. Daha kendi hizmet binaları ile ilgili meseleleri çözemeyenlerin İzmir'i 2023'e, 2053'e taşıyacak bir vizyon ortaya koyması mümkün değildir. Depremin ardından buraya geldiklerinde, kendilerinden güvenli evlere sahip olmak için yardım isteyen vatandaşları 'devlet yapsın' diyerek tersleyenlerden İzmir'e hayır gelmez. Felaketin büyümesini seyredenler, bu güzel şehrin geleceğini aydınlatamaz. İzmir Körfezi'nin kirliliğini görüyorsunuz değil mi? Kimin görevi bu? Belediyenin görevi. Türkiye'nin hiçbir yerinde kanalizasyon ve yağmur suyu ayrıştırması yapmayan belediyeler bulunmuyor. Asla ayrımcılık yapmadık. Tek kriterimiz; ülkemizin ve insanımızın neye ihtiyacı olduğudur. Bizim ilkemiz insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesidir. Kaygıları üzerinden istismar siyaseti yapanların ne size ne bu ülkeye faydası olmamıştır. Kendileri sürekli gerilimden beslendiği için yalan, yanlış, iftira ve sizleri oyalama yoluna gitmişlerdir. Bay Kemal'in CHP'nin ortaklarına bakın, notunuzu öyle verin. Önünüze koyacağı herhangi bir eseri ve hizmeti olmayanlara yarın karşılarına geldiklerinde hak ettikleri cevabı vermeye hazır mıyız? Bugün İzmir'de vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran hangi hizmet varsa altında bizim imzamızı göreceksiniz. İnşallah, İzmir'in diğer tüm sorunlarını da sorumluluklarını yerine getirmeyenlere rağmen birer birer çözeceğiz" diye konuştu.

GENÇLERE MÜJDE VERDİ

Gençlere de bir müjde vermek istediğini belirten Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Geçtiğimiz haftalarda, gençlik merkezlerimizdeki kütüphanelerin 24 saat açık olmasını sağlayacağımızı söylemiştik. İzmir'de maalesef gençlerimizin ihtiyacını karşılayacak bir kütüphane olmadığını öğrendik. Şehrimizin tarihinde önemli yeri olan Tekel Fabrikası'nı içinde kütüphane ve müzesi olan bir kültür sanat merkezine dönüştürmeye çalışıyoruz."

ALSANCAK MUSTAFA DENİZLİ STADI'NIN AÇILIŞINI YAPTI

İzmir Bayraklı'daki törenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 yıllık aradan sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca tamamen yenilenen, modern yüzüyle Türk futbolunun en tarihi ve sembolik spor tesislerinden Alsancak Mustafa Denizli Stadı'nın açılışını yaptı.

Açılışa Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Grup Başkan Vekili Cahit Özkan, İzmir milletvekilleri, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, kentteki spor kulüplerinin başkanları, STK temsilcileri, dünya ve Avrupa şampiyonu milli cimnastikçi İbrahim Çolak, Avrupa ikincisi Göksu Üçtaş Şanlı, Altay Spor Kulübü'nün altyapı oyuncuları da katıldı.

FORMA HEDİYE EDİLDİ

Açılış kurdelesini Altay Spor Teknik Direktörü Mustafa Denizli, protokol ve altyapı oyuncularıyla birlikte kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, stada 'Alsancak Mustafa Denizli Stadı' ismini verdiklerini açıklayarak, "Herhangi bir sıkıntıya mahal vermeden, Altay ve Altınordu burayı birlikte kardeşçe kullanacaklar. İçeride ayrıca kapalı alanlarda da gençlik merkezi yer alıyor. Burada sadece futbol değil; gençlik merkezinde kitap da okuyabilecek, çalışmalarınızı da yapabileceksiniz" dedi.

Açılışın ardından Altay Spor Kulübü Başkanı Özgür Ekmekçioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a üzerinde isminin yazılı olduğu siyah-beyazlı formayı hediye etti. Altyapı oyuncuları ile takımın kadın futbolcularıyla yakından ilgilenen Erdoğan, genç sporcuların imza isteklerini kırmadı. Genç sporculara da kurdele kesimi için makas dağıttıran Erdoğan, özellikle günün anısı için saklamalarını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışın ardından statta Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören ve kulüp başkanlarıyla sohbet etti.

MUSTAFA DENİZLİ'YE BÜYÜK ONUR

Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, stada Türk futbolunun en önemli teknik adamlarından Mustafa Denizli'nin adının verildiğini duyurdu. Halen futbolcu olarak efsanelerinden olduğu Altay'ı çalıştırıp, takımı geçen sezon 18 yıl sonra Süper Lig'e taşıyan Mustafa Denizli, kariyerinde Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta ayrı ayrı şampiyonluk yaşayan tek teknik direktör oldu. Denizli, A Milli Takım'a 2000 Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek final oynattı.

Mustafa Denizli, Altay'daki futbolculuğu döneminde Alsancak Stadı'nda Türkiye Kupası'nda şampiyonluk yaşadı. Takımının Süper Lig'de deplasmanda oynayacağı Medipol-Başakşehir maçı için kampta bulunan Mustafa Denizli, açılış töreni için dün gece İzmir'e gelip ardından maça yetişmek için Altay Spor Başkanı Özgür Ekmekçioğlu ile özel jetle İstanbul'a döndü.

14 BİN TARAFTAR KAPASİTELİ STADYUM

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından aynı yerinde yeniden inşa edilip, Türkiye'nin en modern spor tesislerinden biri olan UEFA standartlarındaki 14 bin taraftar kapasiteli stadyumda; liman tarafındaki idari bina ve dükkanların yanı sıra ilk kez karşı kale arkasında 700 kapasiteli misafir tribün de yer alıyor. Statta ilk kez tüm tribünlerin üzeri membran çatıyla kapalı hale getirildi. Nisan 2017 ve Haziran 2021'de yapılan iki ihale sonrası yaklaşık 130 milyon TL maliyetle inşa edilen Alsancak Mustafa Denizli Stadı'nda 10 loca, 4 soyunma odası, 2 hakem ve 4 antrenör odasının yanı sıra UEFA ofisleri, 100 kişilik çok amaçlı salon ve yeme-içme alanları bulunuyor. Stat, yeni haliyle kapılarını önümüzdeki haftalarda açacak.

İLK MAÇ 1910'LARDA, SON MAÇ 2014'TE

İlk olarak 1910'lu yıllarda İzmir'de Rumların kurduğu Panionios Kulübü'nün maçlarını oynadığı arazide; 1929 yılında tribünleri yapılan stat, yıkılmadan öncesi son şeklini 1971 Akdeniz Oyunları öncesinde aldı. Yıllarca kentteki tüm futbol kulüplerinin maçlarını oynadığı stat, 2014 yılında depreme dayanıksız raporu almasının ardından kapatıldı. Stat, çürük olduğu için kapanmadan önce en son 2013-2014 sezonu sonunda 27 Mayıs 2014'te TFF 2'nci Lig Play-Off yarı final rövanşında Göztepe ile Hatayspor arasındaki maça ev sahipliği yaptı. Son karşılaşmayı 9 bin 256 biletli seyirci takip etti. Yıkım çalışmaları 2015'te tamamlanan stadın yeniden inşaatı ise 9 Eylül 2017'de, dönemin başbakanı Binali Yıldırım tarafından atılan temelle başladı.

SÜPER LİG'İN İLK GOLÜ ALSANCAK'TA

Milli Lig adıyla 1959'da başlayan Süper Lig'de ilk hafta İzmirspor ile Beykoz arasındaki maça ev sahipliği yapan Alsancak Stadı'nda ligin ilk golü, İzmirsporlu Özcan Altuğ tarafından 21 Şubat 1959'da atıldı. Türkiye Kupası'nı kazanan takımlar 1966-1967, 1967-1968 ve 1969-1970 sezonlarında Alsancak Stadı'nda belli oldu. Stat, A Milli Takım'ın 13 Mart 1968'de Tunus'la oynadığı özel maça da sahipliği yaptı. Birçok Avrupa Kupası maçına sahne olan Alsancak Stadı'nda Göztepe, 1968-1969 sezonunda Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda yarı final oynayıp Avrupa kupalarında bu başarıyı gösteren ilk Türk takımı oldu. Göztepe, 1967-1968 sezonunda ise aynı organizasyonda ikinci turda İspanyol ekibi Atletico Madrid karşısında ilk maçı 2-0 kaybetmesine rağmen rövanşta Alsancak Stadı'nda ağırladığı rakibini 3-0 yenerek eledi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BU FAİZLER DÜŞECEK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'deki programları kapsamında Alsancak Mustafa Denizli Stadı'nın açılışının ardından Menemen ilçesine gelerek Menemen Cumhuriyet Meydanı'nda 96 tesisin açılışını yaptı. Toplam yatırım tutarı 2 milyar 250 milyon lirayı bulan konut ve dükkanların İzmir'e hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Menemen maşallah nedir bu hal? Muhteşemsiniz, muhteşem. Menemen bana şimdiden 2023'ün müjdesini veriyor. Durmak yok yola devam. Kadın kardeşlerimize özellikle en kalbi duygularla selam ve sevgilerimi sunuyorum. Gençler, ana kademe sizleri de selamlıyorum. İnşallah şimdiden gece-gündüz demeden 2023'e hazırlanıp sandıkları patlatacağımıza inanıyorum. Güzel İzmir’imizin güzel ilçesi Menemen'de sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bugün İzmir'de önce geçen yıl yaşadığımız depremin ardından Bayraklı'da yapımını tamamladığımız 596 konut ve 145 dükkanı hak sahiplerine teslim ettik. Bizde laf ola beri gele yok. Sözü verdik mi? Verdik. Süratle konutları sahiplerine teslim edeceğiz dedik mi? Dedik. Zamanında da teslim ettik. Bayraklı'daki konut sayısını 1391'e, dükkan sayısını da 302'ye tamamlayacağız. Yine Bayraklı'da rezerv alanda 3 bin 649 konut ve 511 dükkan inşa ediyoruz. 397 tanesini de yılbaşına kadar tamamlayacağız. Böylece İzmir depreminin adından 5 bin 74 konut ve 353 dükkan yapıp teslim etme sözümüzü yerine getirmiş oluyoruz. Toplam yatırım tutarı 2 milyar 250 milyon lirayı bulan konut ve dükkanlar İzmir’imize hayırlı olsun" dedi.

'YATIRIM BEDELİ 668 MİLYON LİRA'

Açılışı yapılan yatırımlarda emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afetlerin önüne geçemeyiz ama devlet olarak vatandaşlarımızın mağduriyetini ortadan kaldırma iradesi ve imkanına sahibiz. Kentsel dönüşüm projelerini hızlandırıp depreme karşı hazırlanmayı sürdürüyoruz. Bayraklı'daki vatandaşlarımızı yeni evlerine kavuşturma sevincimizin ardından, Alsancak Mustafa Denizli Stadı'nın hem resmi açılışını yaptık hem de güzel tesisi yerinde gördük. Stadı Altay ve Altınordu beraber kullanacaklar. Yatırım bedeli 668 milyon lirayı bulan 100 eser ve hizmetin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. İlkokulların, orta okulların, liselerin, kütüphanelerin resmi açılışlarını yapıyoruz. Çeşitli kurumlara ait hizmet binalarıyla restoran projelerinin açılışını da burada geçekleştiriyoruz. Kentsel dönüşüm alanlarındaki altyapı projeleriyle çeşitli mahallelerimize yapılan yol ve kaldırım çalışmalarının açılışlarını yapıyoruz. İzmir Kalkınma Ajansı'nın verdiği destekle hayata geçen projeleri de resmen açıyoruz. Bu yatırımların İzmir'e kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.

'CHP EKİBİ, 'ÜLKE YANDI BİTTİ' DİYE ORTALIĞI BİRBİRİNE KATIYOR'

CHP'nin iktidarda sorumluluk aldığı dönemlerde gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'leri bulduğunu belirten Erdoğan, "İzmir'in işgali ve İzmir'in kurtuluşu, Milli Mücadele'nin başlaması ve bitişi olarak tarih verebileceğimiz önemli hadiselerdir. Düşman İzmir'e girdiğinde dünyamız kararmıştı. Düşmanı denize döktüğümüzde ise milletçe bayram ettik. İzmir, vatan topraklarına uzanan elleri kırma ve istiklalimize sahip çıkma mücadelemizin sembolü olmuştur. Milli mücadelenin zaferle sonuçlanmasının ardından burada toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar, 1929 küresel buhranına kadar başarıyla uygulandı. Büyük buhranın ardından bozulan dengeler 2'nci Dünya Savaşı'yla iyice sarsıldı. Bu kritik dönemde ülkemizde dirayetli ve vizyoner bir siyasi iradenin olmamasının etkisiyle Türkiye milli mücadelenin ardında yakaladığı büyük fırsatı kaçırdı. Rahmetli Menderes'le birlikte İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar yeniden hayata geçirilmeye başlandı. Ancak 1960'dan itibaren ülkemize musallat olan her darbe, her muhtıra, her vesayet düzeni, demokrasimizle birlikte ekonomik bağımsızlığımızı da örseledi. AK Parti'nin tek başına iktidarına kadar Türkiye, toplumsal olarak huzursuz, siyasal olarak istikrarsız, ekonomik olarak ithalata dayalı modellere mahkumdu. Dikkat ederseniz bugünlerde CHP ekibi ülke yandı, bitti diye ortalığı birbirine katıyor. CHP'nin iktidarda olduğu dönemde gecelik yüzde 7 bin 500'leri bulan faizleri gördük mü? Bunun altından kim kalkar? Ülke onların döneminde işsizliğin can yaktığı, başbakanlığın önüne yazar kasa atıldığı sıkıntılı günleri yaşadı mı? Bunları 18 yaşının altındakiler bilmez. Bu ülke onların döneminde bankaların içlerinin boşaltılarak milletin cebinden çalındığı ihanetler gördü. Biz onlardan böyle bir Türkiye devraldık" dedi.  

'CHP PARTİ SÖZCÜSÜ IMF İLE KOL KOLA GEZİYOR'  

İktidara gelir gelmez IMF reçetelerini bir kenara bırakıp 2013'te ise IMF'ye olan borcu kapattıklarının altını çizen Erdoğan, "Ülkemizde başlattığımız büyük demokrasi ve kalkınma devrimiyle hem 1920'de meclis açıldığında hem de 1923'de İktisat Kongresi toplandığında ortaya konan ruhu dirilttik. Milletimizin tüm kesimlerinin hak, özgürlük, gelişme ve yatırım taleplerini hayata geçirip sosyal barışı sağladık, ülkemizi büyütüp güçlendirdik. Yıllarca milletimiz çok çileler çekti. Cumhuriyetimizin değerlerini çatıştırmaya çalışanların oyunlarını biz bozduk. Tarihin en güçlü sinerjisini oluşturduk. Türkiye'nin her ferdini kucaklayan bu büyük atılımdan rahatsız olan malum çevreler boş durmadı. Partimizi kapatmaya çalışmaktan sokakları karıştırmaya, darbe girişimlerinden ekonomik sabotajlara kadar ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Biz çalıştık, çabaladık ve bir şeyi aklımızdan çıkarmadık. Demokrasilerde, özgürlüklerde, sanayide, ticarette, diplomaside, güvenlikte hayata geçirdiğimiz atılımları ekonomide gerçekleştirip milletimizin refahını arttıramasaydık kazanımlarımızı kalıcı kılamazdık.

İktidara gelir gelmez gelişmekte olan ülkelere karşı en önemli vesayet aracı olarak kullanılan IMF reçetelerini bir kenara bıraktık. IMF'yi bu ülkeden kim çıkardı? CHP'nin parti sözcüsü IMF ile el ele, kol kola geziyor. Çünkü onlar IMF'in dilinden anlar. 23.5 milyar dolar IMF'ye borç vardı. Mayıs 2013'te parasını verip gönderdik. Merkez Bankası döviz rezervini 27.5 milyar dolardan, 127 milyara dolara çıkardık. Nereden nereye" ifadelerini kullandı.

'BİZİ PROGRAMIMIZDAN GERİ DÖNDÜREMEYECEKLER'

IMF ile bir daha anlaşma yapılmayacağının açıklanmasının ardından mandacıların Türkiye'nin üzerine geldiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başarısızlıkla sonuçlanan milleti açlığa, işsizliğe mahkum eden IMF reçeteleri yerine kendi kalkınma ve ekonomi planımızın altyapısını inşaya başladık. Attığımız her adımın, yaptığımız her yatırımın ülkemize kazandırdığımız her eser ve hizmetin gerisinde Türkiye'yi ekonomik olarak kendi imkan ve kabiliyetleri ile yoluna devam etme gayesi vardı. Ne zaman biz 23.5 milyar dolar borcu kapatıp bir daha IMF ile anlaşma yapmayacağımızı ilan ettik o günden beri başımız beladan kurtulmuyor. Boş durmuyorlar. Hani küresel güvenlik sistemindeki çarpıklıklara 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz ya, ekonomide de aynısını söylüyoruz. Ülkemizdeki mandacı iktisat ve mandacı siyasetçiler ise cumhuriyet tarihindeki bu en büyük ekonomik kurtuluş mücadelesini tam tersi göstermeye çalışıyorlar. Yıllarca ülkemize dayatılan para ve maliye politikaları insanlarımızı işsiz, şirketlerimizi karsız, devletimizi gelirsiz bıraktığını gözlerden saklamak isteyen bu mandacılar var güçleriyle üzerimize geliyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bizi üretim, istihdam ve cari denge odaklı programımızdan geri döndüremeyecekler" dedi.

'BAY KEMAL YEMEZLER'

Faizleri düşüreceklerinin altını çizen Erdoğan, "Yüksek faizi, enflasyonu, kur tuzaklarını ülkemizin kaderi gibi görenlerin teslimiyetçiliği öğrenilmiş çaresizliktir. Savunma sanayinden sağlığa kadar pek çok alanda bu sendromu aşıp ülkemizi nasıl en ileri seviyelere getirdiysek ekonomi politikalarında da başaracağız. Bir kez daha altını çiziyorum. Biz yatırım, istihdam, üretim ve bu politikaların altyapısını 19 yıldır inşa ediyoruz. Salgınla birlikte ortaya çıkan küresel ekonomik kriz bize bu dönüşümü hızlandırıp neticelendirme fırsatı verdi. Yaptığımız bu fırsatı değerlendirmektir. Dün faizleri 7 bin 500'lere çıkaranlar bugün kanun çıkarın faizleri yüzde 1'e indirin diyor. Kim diyor bunu? Bay Kemal. Yemezler. Bu faizler düşecek. Yüksek faize halkımızı da çiftçimizi de ezdirmeyeceğiz. Milletimiz, geleceğini kurtaracak büyük dönüşümün sancılarını yaşarken, kendisiyle dalga geçenlerden bunun hesabını soracaktır" açıklamalarında bulundu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YAPILAN ÇALIŞMALARI ANLATTI

19 yıllık iktidar döneminde yaptıklarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "19 yılda 'eğitim' dedik. 81 vilayetteki üniversite sayısını 76'dan alıp 207'ye çıkardık. 28 Şubat'ta kapısına kilit vurulmaya çalışılan mesleki eğitimi yeniden canlandırarak okullarımızın ve öğretmenlerin sayısını arttırarak tarihimizin en güçlü insan kaynağı altyapısını oluşturduk. 'Sağlık' dedik. Şehir hastanelerinde sayısı 1 milyon 200 bini bulan sağlık personelimizle vatandaşlarımıza dünyanın en kaliteli, hızlı ve en ucuz hizmeti veren sistemini hayata geçirdik. 'Adalet' dedik. En modern donanımlara sahip adalet saraylarıyla, hakim, savcısından destek personeline kadar arttırdığımız insan gücüyle yenilediğimiz yasalarımızla, içeride dışarıda herkese adalet veren yargı sistemi oluşturduk. 'Güvenlik' dedik. Terör örgütlerinin, mafyaların, çetelerin kol gezdiği Türkiye'nin, herkesin kendisini evinde, iş yerinde, sokakta güvende hissettiği hale getirdik. Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler Deresi'ne var mıyız? Teröristleri oralara gömdük. Bunlar durup dururken olmadı. Siz bize, bizler size inandık ve teröristleri gömdük. 'Ulaşım' dedik. Uzunluğunu 6 bin 800 kilometreden aldığımız 28 bin 200 kilometreye çıkardığımız, bölünmüş yol, otoyollarla, tünellerle, hızlı tren projeleriyle dünyanın en yaygın ve ekonomik hava yoluyla Türkiye hava yolunda çağ atladı. 'Enerji' dedik. HES ile güneş enerjisi tarlalarıyla, rüzgar enerjisi tepeleriyle, doğalgaz borularıyla vatan topraklarının her karışını elektrik hatlarıyla ördük. 'Sanayi' dedik. Ülkemizin her şehrine yayılan sayıları 326'ya çıkardığımız OSB ile dünyanın gıptayla takip ettiği savunma sanayimiz ile bilişimcilerin önünü açan teşvik sitemimizle Çin'le Avrupa arasında en modern sanayi altyapısına sahip olduk. 'Ticaret' dedik. Ülkemizin ihracatını 36 milyar dolardan alıp 216 milyar dolara çıkardık. 2018 ve 2019 küresel kriz yılları boyunca ülkemizi hep büyüttük. 'İstihdam' dedik. Yüzde 36 arttırarak insanlarımıza iş ve aş sağladık. 'Tarım' dedik. Çiftimizi, hayvancımızı, ormancımızı destekleyip ülkemizi tarımsal hasılada dünyada 10'uncu sıraya çıkardık. Yeryüzünün her köşesine yıllık 60 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatı yaptık" ifadelerini kullandı.

'BUNLARIN İHANET DERECESİNE GAFLETLER BAKİDİR'

"Bizim tek hedefimiz insanımızın işine, aşına, geleceğine sahip çıkmak" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mandacı iktisatçı ve siyasetçiler bu tabloyu yok sayıyorlar. Bunun yerine küresel enerji, gıda, hammadde başta olmak üzere fiyatlardaki yükselişin sebep olduğu fiyat artışlarının faturasını bize çıkarmaya çalışıyorlar. Yetmiyor, iktisadi ve mantıki hiç temeli olmayan döviz kuru hareketleri üzerinden karanlık senaryolar üretmek için çırpınıyorlar. O da yetmiyor, milletimizi paniğe ve karamsarlığa sürükleyerek ülkenin felaketinden siyaset çıkarma kurnazlığına yelteniyorlar. Bunlar daha Türkiye'nin nasıl bir güce, imkana ve altyapıya sahip olduğunu bilmeyecek kadar cahiller ve şuursuzlar. Bunların ihanet derecesine gafletler bakidir. Bizim tek hedefimiz; insanımızın işine, aşına, geleceğine sahip çıkmak. Yüksek faizmiş, düşük kurmuş, IMF reçeteleriymiş, küresel siyaset ve para baronların şantajlarıymış, bunların hiçbiri insanımızın işinden, aşından, geleceğinden önemli değil. Bunun için dünyada gelişmekte olan ülkeler üzerinden enflasyonu yükseltip faizi artırarak ekonomiyi sıcak paraya boğup sonra faiz ve kur düşünce yüzde 50 karlarla çıkma oyununun önünü kesecek adımları attık"

'KABAK GİBİ ORTADA KALIR'

"Biz milletimizle birlikte yolumuza devam edince hepsi acınası halde ortada kaldı" diyen Erdoğan, "Birileri bu bedeli bir süre öder ama sonra dönüp kendi işine bakar. Bizim mandacı iktisatçılar ve siyasetçiler de kabak gibi ortada kalır. Biz bunu vesayetle mücadelemizle, terörle, darbecilerle mücadelede gördük. Onların yanlarında kimler vardı? Biz milletimizle birlikte yolumuza devam edince hepsi acınası halde ortada kaldı. Faiz, kur, enflasyon üzerinde ahkam kesenlerin yarın havaya bakıp ıslık çalarak başka mecralara yelken açacağından kuşkunuz olmasın. Bunlar dün İstanbul Boğazı'na yapılan her köprüye karşı çıkmış, sonra da onları kullanmış kişilerdir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Marmaray'ı yaptık. Avrasya Tüneli'ni yaptık. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. Bunların diktikleri bir ağaç var mı? Marmaray'a da karşı çıktılar, sonra ondan en çok istifa etmiş kişiler oldular. İstanbul Havalimanı, İstanbul-İzmir Otoyolu gibi nice büyük projelere karşı çıkmış, sonra da onları en çok kullananlar olmuşlardır. Taksim'e yeni Atatürk Kültür Merkezi yaptık. Önce karşı çıktılar, şimdi bize bile bırakmıyorlar. En çok onlar istifade ediyor. Allah razı olsun. Sağ olun, var olun. Bunların akıl, vicdan, ahlak, bilgi, vizyon seviyelerini dün karşı çıktıları işlere bakarak ölçebilirsiniz. Sadece şu tablo bile mandacı iktisatçı ve siyasetçilerin foyalarını ortaya dökmeye yeterlidir" dedi.

'KAH FAİZ-KUR-ENFLASYON, KAH TENCERE-TAVA HEP AYNI HAVA'

Kendilerini eleştirenlerin dünya ekonomisini takip etmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika ve AB ülkeleri insanları işsiz kalmasın diye enflasyona ve faize bakmadan ne gerekiyorsa yaparken onları alkışlıyorken, Türkiye benzer yöntemleri kullandığında felaket tellallığına soyunuyor. Çünkü bunlar doğru-yanlış bakmadan kendilerine verilen vazifenin gerektirdiği her şeyi söyler ama asıl gerçekleri asla dile getirmezler. Her türlü para ve maliye politikası kullanarak demokrasi, hak ve hukuk tanımadan kendini dünyanın üretim ve finans merkezi haline getirenleri konuşmazlar. Para musluklarını 10 yılda 10 kattan fazla açanlara sebebini sormazlar. Küresel finans krizinin yaşandığı 2008'den beri defalarca politika değiştirenlerin niye böyle yaptığını sorgulamazlar. Salgın döneminde savrulmalar yaşayan gelişmiş ülkelerin nasıl bu duruma düştüklerini anlamaya çalışmazlar. Dünyada yaşanan para bolluğunun ve yüksek enflasyonun analizini yapmazlar. Almanya başta olmak üzere Avro bölgesinin istihdamı korumak için hangi politikayı izlediğini takip etmezler. Uluslararası fiyatların TÜFE bazında 3'te 1'inden fazla artışının yol açtığı sonuçları dikkate almazlar. Küresel krizden kendini korumak isteyen herkesi, gelişmişlik düzeyine bakmaksızın parasının değerini düşük tutup cari fazlasını artırmayı, böylece istihdamını korumayı sağlamaya çalıştığını görmezler. Buna karşılık aynı kesimler, Türkiye'nin cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve kararlı ekonomi politikası değişikliğini kah patates-soğan, kah faiz-kur-enflasyon, kah tencere-tava hep aynı hava deyip giderler" dedi.

'KILIÇDAROĞLU ŞU MUHTEŞEM TOPLULUĞU GÖRDÜĞÜ ZAMAN ÇATLAR DA PATLAR DEĞİL Mİ?'

Açılış töreninde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,“Biz sizi görünce mutlu oluyoruz. Sizi görünce kıymetli Cumhubaşkanımız kuvvet buluyor, Türkiye kuvvet buluyor da kıskananlar da var. Kılıçdaroğlu şu muhteşem topluluğu gördüğü zaman çatlar da patlar değil mi?" dedi. Ortadoğu ve çevre coğrafyaya barışı Türkiye’nin getireceğini söyleyen Soylu, “Öyle güçlü bir irade koydunuz ki ay yıldızlı bayraklar ülkemin her tarafında. Peki terör örgütleri nerede? PKK, DAEŞ, FETÖ, DHKPC nerede? Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’de, tüm terör örgütlerinden adlarından, sanlarından bahsedilmemek üzere toprağın derinliklerine gömüyoruz. Bugün yepyeni bir Türkiye var. Avrupa’nın, ABD’nin parmak salladığı, sindirmeye, korkutmaya çalıştıkları Türkiye yok. ‘Kuzey Irak’ta operasyon yapamazsınız, Afrin’e giremezsiniz, Cerablus’ta olamazsınız, Suriye’nin kuzeyine operasyon yapamazsınız’ diyerek sindirmeye çalıştıkları Türkiye yok. İnsansız hava aracımız olmadığı zamanlarda, İsrail’den aldığımız dönemlerde bozulduğu zaman ‘Siz terörle mücadele etmeyin’ diye tamir edip geri göndermedikleri Türkiye yok. Dünyanın en büyük havalimanını çatlasalar da patlasalar da yaptık mı? Tüm dünyaya haykırıyoruz sadece 2023’ü değil, 2053’ü de 2071’i de kazanacağız. Ortadoğu’ya da etrafımızdaki coğrafyaya da barışı biz getireceğiz" dedi.

‘KILIÇDAROĞLU EVİNDEN GENEL MERKEZE GİDEMEYECEK’

2023 yılı seçimlerine de değinen Soylu, “2023’te bir işimiz var. Bize hesap soracakmış. Kılıçdaroğlu biz o günleri unutmadık. Adamlarınla beraber 2018 ve 2019 seçimlerinde her evden PKK’ya, HDP’ye oy istedin unutmadık. 2023’te millet sana güzel bir hediye hazırlıyor. 2023 akşamı öyle bir hezimete uğrayacaklar ki Kılıçdaroğlu evinden genel merkeze gidemeyecek. Bu aziz millet, asil millet kendi adamına, milletin adamına sahip çıkacak. 2023’ün akşamı sadece Türkiye’de bir seçim neticelenmeyecek. Amerika'dan Avrupa’sına dünyanın ‘Ben büyüğüm’ diyen ülkeleri Tayyip Erdoğan’ın önünde saf tutacaklar" ifadelerini kullandı.  

Törende konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “İzmir’de bizi çok güzel bir kalabalık karşıladı. 20 yıl önce bu millete bir söz verdik. ‘Kimsesizlerin kimsesi olacağız’ dedik ve olduk" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her 1 kuruşu millet için harcamaya, özveriyle gece-gündüz çalışmaya devam edeceklerini belirtti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ da ekonomik operasyonların bertaraf edileceğini söyledi.

AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “Coşkunuza ve heyecanınıza maşallah. 2023’te yeniden rekor oyla Cumhurbaşkanımızı seçmeye var mıyız? Allah sizden razı olsun. Cumhurbaşkanım, işte Menemen, işte İzmir. İşte 2023’e giden yolda heyecanla, kararlılıkla sizi rekor oyla seçmeye hazır kadrolar burada" diye konuştu.

Konuşmalarının ardından Erdoğan ve beraberindekiler, 96 tesisin açılış kurdelesini kesti. Cumhurbaşkanı Erdoğan mitingin ardından Menemen ilçesinde 'Engelleri Birlikte Aştık' programında engellilerle bir araya geldi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, 'ENGELLERİ BİRLİKTE AŞTIK' PROGRAMINA KATILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'in Menemen ilçesinde, Alsancak Stadı ile 96 tesisin toplu açılış töreninin yapılmasının ardından, aynı ilçede bulunan Tarihi Taşhan Çarşısı'na geldi. Burada, 'Engelleri Birlikte Aştık' programına katılan Erdoğan, engelli vatandaşların etkinliklerini takip etti. Erdoğan, daha sonra beraberindeki heyetle birlikte kentten ayrılmak üzere Çiğli 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığı'na gitti.

Editör: MURAT ÖZER