Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye olarak tüm imkanlarımızla tüm kalbimizle dost ve kardeş Azerbaycan’ın yanındayız ve yanında olacağız. İnşallah Karabağ işgalden kurtulana kadar bu mücadele sürecektir'' dedi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte toplu açılış törenine katılmak için Konya'ya geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve kent protokolü tarafından havalimanında karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını Sultan Selim Camii'nde kıldı ardından caminin yanındaki Mevlana Müzesi’ni ziyaret etti. Erdoğan, daha sonra aralarında 421 bin 566 metrekare kapalı alana sahip 1250 yataklı Konya Şehir Hastanesi, lojistik merkezi ve çevre yolunun 1'inci etabının da olduğu projelerin toplu açılış törenine katıldı. Konya Şehir Hastanesi'nde yapılan törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu eşlik etti. 

Sağlık Bakanı Koca, Konya ve Ankara başta olmak üzere salgının artış gösterdiği illerde son 1 ayda düşüşler olduğunu söyledi. Bakan Koca, "Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay içinde başta Ankara ve Konya olmak üzere Anadolu’nun birçok yerinde hasta sayılarında önemli artışlar oldu.

Son 1 aydır Anadolu’muzun çeşitli illerinde bölge değerlendirmeleri yaptık. Bütün sağlık teşkilatımız özveriyle uğraş verip bu gidişi durdurmayı başardı. Gördük ki alınan tedbirlerle hasta sayılarımız kısa sürede azalıyor. Bu da gösteriyor ki salgının üstesinden gelmek bizim elimizde. Bunu milletçe hep birlikte mücadele vererek başarabiliriz'' dedi.  

'YATAKLARIN YÜZDE 44'Ü, YOĞUN BAKIMLARIN YÜZDE 65'İ DOLU'

Türkiye genelindeki hastane doluluk oranlarını da açıklayan Bakan Koca, "Hasta sayısı son 3 hafta içinde yarıdan fazla azaldı. Bunu, hastanelerimizdeki yoğunluğun azalışından da anlamak mümkündür. Şu anda şehrimizde yatak doluluk oranımız yüzde 46, yoğun bakım yataklarımızın doluluk oranı yüzde 69, ventilatör doluluk oranımız yüzde 25. Türkiye genelinde de düşüşlerimiz devam ediyor. Yataklarımızın yüzde 44’ü, yoğun bakımlarımızın yüzde 65’i dolu. Sağlığa yapılan yatırımların, güçlü altyapımızın ve fedakarca çalışan sağlıkçılarımızın sayesinde salgınla mücadeleyi birçok ülkeden daha etkili yürüttüğümüze inanıyorum" diye konuştu.   

TÜRKİYE'Yİ KUŞATMA ALTINA ALMAYA ÇALIŞTILAR 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya Şehir Hastanesi'nin şehir hastaneleri arasındaki önemli projelerden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, Konya Şehir Hastanesi'nin geçen ay 100 bine yakın kişiye hizmet verdiğini hatırlattı. Erdoğan, Türkiye'nin kuşatma altına alınmaya çalışıldığını belirterek, şunları söyledi:

''Dünyayı meşgul eden kriz alanlarının neredeyse tamamına yakını ülkemizin etrafından yer alıyor. Suriye’den Akdeniz’e ve Kafkaslar'a kadar uzanan kriz noktalarını birleştirdiğinizde ortaya çıkan bu tablo, Türkiye’nin açık bir şekilde kuşatma altına alınmaya çalışıldığıdır. Biz bu oyunu çok önceden gördük. Bir yandan ülkemizin bütünlüğünü, milletimizin birliğini korurken diğer yandan bu kuşatmayı yaracak adımları birer birer hayata geçirdik. Sadece bununla birlikte kalmayıp, 'Dünya 5’ten büyüktür' çıkışımızla küresel sistemi adeta bloke edenlere bunun o kadar kolay olmayacağı mesajını verdik. Önce ülkemizi dikkate almayarak, sözlerimize kulaklarını kapatarak, gayretlerimizi küçümseyerek, eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışanlar sonunda kazın ayağının öyle olmadığını gördüler. Bugüne kadar ne dediysek yaptık ne söylediysek arkasında durduk. Bu kararlı tutumumuz karşısında uluslararası toplumun tüm aktörleri, bölgesel ve küresel denklemlerde Türkiye’yi hesaba katmak zorunda kalmıştır. Artık hem sahada hem masada asli yerini olan bir ülke durumundayız. Elbette bunun bir bedeli olur. Kimi zaman terör örgütleriyle kimi zaman ekonomik tuzaklarla kimi zaman uluslararası baskılarla bizi yolumuzdan döndürmeye çalıştılar. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu yoldan dönmedik, dönmeyeceğiz. Hep söylediğimiz gibi başaramadılar, başaramayacaklar.''

'8 BİN 200 KİLOMETREKARELİK ALANI KONTROL ALTINDA TUTUYORUZ'

''Sınırlarımıza dayanan vatan topraklarına gözlerini dikenlere cevabı mücadeleyi sınırlarımızın ötesine taşıyarak verdik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:  

"Bugün Suriye’de 8 bin 200 kilometrekarelik alanı kontrol altında tutuyoruz. Bunu keyiften yapmadık, zevkten yapmadık. Aslında sadece oralardan yapılacak saldırıları ta merkezinde kontrol altında almak için yaptık. Hala Suriye toprakları üzerinde terör adacıkları oluşturarak ülkemize tehdit hesabı yapanlar artık bu oyunun başarı şansının kalmadığını görmelidirler. Ülkemizde tehdit oluşan her yer bizim için hareket alanıdır. Benzer bir oyunu Akdeniz’de oynamak istediler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti deniz sahasının ardından Libya ile vardığımız anlaşma sayesinde Doğu Akdeniz’in önemli bir bölümünü meşru faaliyet alanımız haline dönüştürdük. Bu haliyle Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gaz rezervi hem emeklerimizin karşılığını almayı hem de millet olarak moral bulmamızı sağladı. Doğu Akdeniz’deki tartışmalarda ülkemize kurusıkı tehditlerle içi boş şantajlarla geri attıramayanlar nihayet diyalog çağrılarımıza kulak vermek zorunda kaldı.'' 

'KARABAĞ İŞGALDEN KURTULANA KADAR MÜCADELE SÜRECEK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak Azerbaycan'ın yanında olduklarını belirtip, ''Doğu Akdeniz’de sular durulmamışken bu defa Kafkasya’da kritik gelişmeler yaşanmaya başladı. Ermenistan, aşağılık katliamlarla işgal ettiği Karabağ sorunu çözülmemişken yeniden Azerbaycan topraklarına saldırdı. Ama bu defa kardeş Azerbaycan devleti hem kendi topraklarını savunmak ve hem işgal altındaki Karabağ’ı kurtarmak üzere büyük bir hareket başlattı. Şu ana kadar cephede başarıyla ilerleyen Azerbaycan ordusu pek çok yeri işgalden kurtardı. Türkiye olarak tüm imkanlarımızla tüm kalbimizle dost ve kardeş Azerbaycan’ın yanındayız ve yanında olacağız. İnşallah Karabağ işgalden kurtulana kadar bu mücadele sürecektir'' şeklinde konuştu. 

Ekonomik gelişmelere de değinen Erdoğan, ''Salgının etkisiyle ikinci çeyrekte biraz durakladık. Şimdi üçüncü çeyrekle ilgili her gün güzel haberler alıyoruz. Dün eylül ayı ihracatımızın 16 milyar doların üzerine çıkarak xumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığı müjdesini milletimizle paylaştık. Bugün de otomotiv satışlarının 90 binin üzerine çıkarak yine tüm zamanların rekorunu kırdığını görüyoruz. Ayrıca organize sanayi bölgelerimizdeki elektrik tüketimi de geçtiğimiz ay yılın rekorunu kırdı'' dedi. 

ERDOĞAN'DAN GENÇLERE ÇAĞRI 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreninde, Konya'ya son 18 yılda 60 milyarlık yatırım yapıldığını belirterek, bu yatırımları anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Son 18 yılda Konyalı çiftçilerimize 9,7 milyar liralık tarımsal destek verdik. Ama ana muhalefetin başındaki zat 'Çiftçilerimize bir şey verilmiyor. Çiftçilerimiz yalnız kaldı'. İnsafın kurusun. Bizim ne yaptığımızdan senin haberin yok. Şöyle gel, bu yollardan dolaş, bak. Yüksek hızlı trende neler oluyor, Ankara- Konya arasında neler oluyor bir bak; ama işlerine gelmez. Sağ olsun Konya da toplamda 24,2 milyar liralık hayvansal ve bitkisel üretimle ülkemizin tarım başkenti olduğunu tescil etti'' dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisini güçlendirmek için gelecek yıl Konya'da Türkiye Silah Test Merkezi'nin kurulacağını belirtti. Gençlere seslenen Erdoğan, şöyle konuştu:

''Gençler, lütfen şimdiden ülkemizin 2053 vizyonunu şekillendirmek suretiyle çalışmaya başlayın. Sizlerin de gördüğü gibi zaman hızla akıp gidiyor. Göz açıp, kapayana kadar zaten 2023'e ulaşmış olacağız. Ülkemizin ondan sonraki rotasını, içini gençlerimizin dolduracağı 2053 vizyonu belirleyecek. Biz bu konuda gençlerimize her türlü desteği vermeye, katkıyı yapmaya, altyapıyı kurmaya hazırız. Maziden atiye kuracağımız köprünün en son ve en sağlam ayağı sizler olacaksınız. Türkiye'nin size, sizin enerjinize, gayretinize, cesaretinize, üretkenliğinize ihtiyacı var.''

Erdoğan'ın konuşmasının ardından Konya Şehir Hastanesi ile diğer yatırımların açılışı yapıldı.  

'YARGIMIZ, BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ UZANTILARINDAN 6-8 EKİM OLAYLARININ HESABINI HUKUK ÖNÜNDE SORUYOR' 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yargımız, nasıl FETÖ'cu alçaklardan 15 Temmuz'un hesabını soruyorsa, bölücü örgütün uzantılarından da 6-8 Ekim olayları ile Çukur eylemlerinin hesabını hukuk önünde soruyor. Demokrasiyi savunan herkesin görevi, bölücü örgütün siyasi uzantılarına koltuk değnekliği yapmak yerine adaletin tecellisine yardımcı olmaktır" dedi.

​ERDOĞAN, PARTİLİLERE SESLENDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından Ecdat Parkı'nda AK Parti İl Başkanlığı'nca düzenlenen yemeğe katıldı. Burada partililere seslenen Erdoğan, pandemiye değinip, maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi konusunda uyarıda bulundu.  

'SALDIRILAR ZİNCİRİNİN HİÇBİRİ TESADÜF DEĞİLDİ'

Erdoğan, Gezi olaylarından 15 Temmuz darbe girişimine kadar uzanan süreçte her yaşanan hadisenin bir sonrakinin provası olduğunu belirterek, şöyle konuştu: 

''Milletçe gelecek çeyrek asrımızı, yarım asrımızı şekillendirecek önemde kritik gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Sadece ekonomi ve dış politika alanında değil. Terörden, enerjiye, sağlıktan, savunmaya kadar birçok farklı cephede bunun yansımalarına şahit oluyoruz. Gezi olayları fitili ateşlenen saldırılar zincirinin hiçbiri tesadüfü değildi. Son 7 yılda meydana gelen her hadisenin görünenin dışında, ekonomik, siyasi, sosyal hedefleri vardı. Gezi'nin çevreyle, 17-25 Aralık'ın yolsuzlukla, 6-8 Ekim olaylarının DEAŞ'ın, Ayn el Arap'a saldırmasıyla herhangi bir bağı yoktur. Bunların hepsi bir silsile ve plan içinde hayata geçirilmiş eylemlerdir. Bugün geriye doğru baktığımızda Gezi olaylarından, 15 Temmuz'a kadar uzanan süreçte yaşadığımız her hadisenin bir sonrakinin provası olduğunu görüyoruz. FETÖ, yargı- emniyet darbe girişimiyle gerçekleştiremediğini 15 Temmuz ihanetiyle başarmak istemiştir. Bölücü terör örgütü de 6-8 Ekim'de elde edemediği neticeye Çukur eylemleriyle ulaşmayı amaçlamıştır. FETÖ devlet içine sızdırdığı hakim, savcı, polis, asker kılıkları militanlarıyla demokrasimizi ele alırken, bölücü terör örgütü de siyasi uzantıları aracılığıyla milli birlik ve bütünlüğümüzü kast etmiştir. 6-8 Ekim olaylarında insanları sokağa çağıranlar ile Çukur eylemlerinde belediyenin kepçesini, kamyonunu teröristlerin eline verenler aynıdır. Kurban eti dağıtırken vahşice katledilen Yasin Börü'nün katilleriyle, Çukur eylemlerinde camileri, okulları yakanlar aynı zihniyetin mensuplarıdır. Bunların birbirinden farkı yoktur. DEAŞ saldırısı bahanesiyle başlatılan sokak terörü 39 insanımızın hayatına mal olurken. Çukur terörüne 36 sivil vatandaşımızı kurban verdik. Yine bu kalleş saldırılarda asker, polis, güvenlik korucusu 278 emniyet görevlimiz şehit düştü. ''

'HESAP SORULMAYAN HER CÜRÜM, YENİ ZULÜMLERE DAVETİYE ÇIKARIR'

Terör örgütünün sadece cana ve mala kastetmediğini, aynı zamanda bölgedeki Kürtlerin de inancına, mahremiyetine de el uzattığını belirten Erdoğan, ''Camilerimiz, okullarımız, Kur'an kurslarımız, kütüphanelerimiz, sağlık tesislerimiz, hatta yaralı taşıyan ambulanslarımız teröristlerin hedefi oldu. Diyarbakır'daki ilk Osmanlı eserlerinden biri olan 1500'lü yıllarda inşa edilen Fatih Paşa Camii terör örgüte mensupları tarafından yakıldı. Vatandaşlarımıza ait binlerce iş yeri dükkan, yine teröristlerce yağmalandı. Her iki hadisenin bu ülkeye ekonomik maliyeti nedir biliyor musunuz? 15 milyar TL'den fazladır. Terörün bizden kopardığı canlara zaten paha biçemeyiz. Yıkılanı yapar, yakılanı onanır, kırılanı, döküleni yeniden yerine koyarsınız. Terörün yol açtığı maddi zararı bir şekilde tazmin edersiniz. Fakat katillerden azmettiricilerinden hesap sormazsanız vicdanlarda kanayan yaraları asla iyileştiremezsiniz. Ciğer paresini toprağa veren bir annenin kalbini adaletten başka ne tatmin edebilir? Babasının tabutuna sarılıp ağlayan çocuğun acısını adaletten başka ne durdurabilir? Unutulmamalıdır ki, cezasız kalan her suç faili daha da azgınlaştırır. Hesap sorulmayan her cürüm, yeni zulümlere davetiye çıkarır. Maalesef bu ülke geçmişte yapanın yanına kar kaldığı, darbecilerden, eli kanlı katillere kadar birilerinden hesap sorulmadığı dönemler yaşamıştır. Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukukun yürürlükte olduğu bu dönemler artık geride kalmıştır. Biz ülkemize bir daha böyle bir utancı, milletimize böyle bir acıyı yaşatmamaktan kararlıyız. Yargımız, nasıl FETÖ'cu alçaklardan 15 Temmuz'un hesabını soruyorsa, bölücü örgütün uzantılarından da 6-8 Ekim olayları ile Çukur eylemlerinin hesabını hukuk önünde soruyor. Demokrasiyi savunan herkesin görevi, bölücü örgütün siyasi uzantılarına koltuk değnekliği yapmak yerine adaletin tecellisine yardımcı olmaktır. Meşhur tabirle ağır ağır ilerlese de adaletin gideceği yere, er ya da geç muhakkak varacağına inanıyorum'' diye konuştu. 

ERDOĞAN, KENTTEN AYRILDI 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Konya'daki programında AK Parti İl Başkanlığı'nca düzenlenen yemeğe katıldıktan sonra havalimanına geçti. Erdoğan, ardından Cumhurbaşkanlığı'na ait uçakla saat 18.50 sıralarında kentten ayrıldı. 


 

Editör: MURAT ÖZER