İzmir'de çeşitli temaslarda bulunan Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, "İkinci Dünya Savaşı döneminde Almanya'da 6 milyondan fazla Yahudi'nin öldürüldüğü dönemde bu ülke onlara güvenli bir sığınak sağladı. Çok sayıda mülteciye kucak açtı" dedi. İzmir temasları kapsamında, AB Bilgi Merkezleri koordinatörleriyle toplantıya katılan Meyer - Landrut, son olarak Hevra Synagogu'nda Yahudi Mirasının Korunması projesinin açılış konferansına katıldı. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer -Landrut, "İzmir gerçekten çok güzel bir coğrafi konumda yer alıyor. Bunun yanı sıra geçmişte ve şu an büyük bir çeşitliliği barındırıyor. Seferad Yahudilerinin İspanya'dan Anadolu'ya göç etmeleri mümkün oldu çünkü o dönemdeki Osmanlı sultanları kucak açtı. Ayrıca İstanbul'dan sonra Türkiye'de en büyük Musevi cemaatini barındıran ikinci ülke konumunda. İkinci Dünya Savaşı döneminde Almanya'da 6 milyondan fazla Yahudi'nin öldürüldüğü dönemde bu ülke onlara güvenli bir sığınak sağladı. Çok sayıda mülteciye kucak açtı" ifadelerini kullandı. 'BU BİNALAR DAHA GÖRÜNÜR OLMALI' Cami ve sinagogların gölgede kalmaması gerektiğini ifade eden Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer -Landrut, "Hoşgörü kültünün yayılması konusunda STK'lar büyük rol oynuyor. Ortak kültür mirasın, ortak anlayışın geliştirilmesi açısından büyük bir önem taşıyor. İzmir'in herhalde en eski yerleşim yerlerinden birisindeyiz. Mahallede başka sinagoglar ve camiler var. Yüzlerce yıl boyunca Müslümanların ve Musevilerin hoş görülü bir ortamda birlikte yaşadığının göstergesi ama bu binalar gölgede kalmamalı daha görünür olmalı" dedi. 'HEDEFİMİZ, 2023 YILINDA DAİMİ LİSTEYE GİRMEK' Proje ile birlikte İzmir'in Yahudi mirasının, dünyanın diğer kentleri ve Yahudi mahalleleri ile olan ilişkilerini güçlendirecek yeni bir platform kurulacak olmasının önemli olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Avrupa Birliği Komisyonu tarafından finanse edilen bu proje kapsamında, 17'inci yüzyılda yapılmış Hevra ve Foresteros Sinagoglarının restorasyon projeleri hazırlanacak, koruma ve restorasyon uygulamaları gerçekleştirilecek. Sefarad Yahudilerinin değerleri ve Kemeraltı'nın kültürel mirasını, bir bütün olarak korumaya, büyük önem atfediyoruz. İzmir'in kalbi Kemeraltı bölgesini, baştan sonra restore edeceğimizin sözünü vermiştim. Gururla söylemeliyim ki, paydaşlarımız ile yürüttüğümüz çalışmalarımızı hızlandırıp Kemeraltı'nın UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesine girmesini başardık. Şimdi nihai hedefimiz; 2023 yılında, daimi listeye girmek" dedi. 'PROJE KEMERALTI'NA İVME KAZANDIRACAK' İzmir'i, köklü Sefarad mirasının yaşandığı en önemli şehirlerden biri olarak tanıtma hedefinde olduklarını dile getiren Soyer, projenin Kemeraltı'na çok büyük bir ivme kazandıracağını söyledi. Soyer, "Sefarad Yahudilerinin yüzyıllar önce gerçekleştirdikleri yolculuktan ilhamla, Sinagoglar ve hahamlık için farklı işlevler belirledik. Amacımız, İzmir'in Yahudi mirasını keşfetmek isteyen herkesin bölgeyi bir bütün olarak deneyimlemesini sağlamak" dedi. 'KONAK'IN TARİHİ VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİ EŞSİZDİR' Projenin açılışına katılan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur da "Sinagoglarımızın dünya üzerinde bir benzeri yok. Konak'tan başka yerde sırt sırta vermiş 4 sinagogu göremezsiniz. Saymakla bitiremeyeceğimiz nice eserlere sahibiz. Konak'ın tarihi ve kültürel zenginliği eşsizdir. Tarihi yapıları ayağa kaldırmak için çok önemli adımlar atıyoruz. Ana hedefimiz turizm ve inanç turizminde yol almak" ifadelerine yer verdi.