İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin (İDOB) sahneye koyduğu "La Boheme" operası, dün Atatürk Kültür Merkezi'nde sahnelendi.

İtalyan besteci Giacomo Puccini'nin başyapıtlarından biri olarak kabul edilen ve dünyada en çok sahnelenen operaların arasında yer alan "La Boheme" dün akşam Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu'nda sanatseverlerle buluştu.

Evin Atik'in sahneye koyduğu eserde, orkestrayı İbrahim Yazıcı, çocuk korosunu ise Sercan Gazeroğlu yönetti. Koreografisi Şebnem Şenel'e ait operanın dekor tasarımını Çağda Çitkaya, kostüm tasarımını Sevtaç Demirer, ışık tasarımını ise Serkan Şentürk yaptı.

Eserde "Mimi" rolünü Gülbin Günay, "Rodolfo" rolünü Berk Dalkılıç, "Marcello" rolünü Caner Akgün, "Musetta" rolünü Evren Işık Yasemin, "Colline" rolünü Zafer Erdaş, "Schaunard" rolünü ise Alp Köksal yorumladı.

Librettosu Luigi Illica ve Giuseppe Giacosa tarafından kaleme alınan eser, 17 Mayıs'ta tekrar sahnelenecek.

ESERİN KONUSU

La Bohème Operası; Fransa'daki 1830 ve 1848 devrimleri arasındaki dönemde siyasal ve toplumsal yaşamın, özellikle de bohem yaşamın tüm izlerini taşıyan bir reji anlayışı ile sahnelendi. Paris'de, Noel arifesinde dokunaklı bir aşk hikayesinin anlatıldığı eserde; Bohem hayatı yaşayan bir grup arkadaş, geçimlerini sanat eserleri yaratarak kazanmaktadır. Şair Rodolfo, terzi Mimì'ye aşık olmuştur; ressam Marcello'nun da şarkıcı Musetta ile çalkantılı bir ilişkisi vardır. Her şeye rağmen iki çift de mutlu oldukları zamanlarda, birlikte hayatın ve aşkın tadını çıkarmaya çalışırlar. Ancak, Mimì'nin sağlık durumunun oldukça kötü olduğu anlaşılınca, Rodolfo onun bu hastalıktan öleceğini kabul etmekte zorlanır. Rodolfo ve Mimì ayrılır ve aylar sonra Musetta, Mimì'nin durumunun ağırlaştığını fark ederek onu Rodolfo ve Marcello'nun yaşadığı eve getirir. Rodolfo hemen onu içeri alır ve sağlığına kavuşması için elinden geleni yapmaya çalışır. Ancak artık çok geçtir. Birbirlerine aşklarını ilan ettikten hemen sonra Mimì hastalığına yenik düşer.

Editör: MURAT ÖZER