ABD’de yapılacak 3 Kasım seçimlerinde Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Joe Biden’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’yi hedef alan, demokrasiye müdahale etmekten bahseden sözlerine tepki gösteren Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, “Biden ABD derin devletinin gözdesi, Türk düşmanı, ciddiye alınmayı hak etmiyor. Biden’da bunama hastalığı olduğu da söyleniyor” dedi. Maltepe Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, ABD’de yapılacak 3 Kasım seçimlerinde Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Joe Biden’ın Türkiye aleyhine açıklamalarını değerlendirerek, Doğu Akdeniz’deki son gelişmeleri yorumladı. “BİDEN AZILI TÜRK DÜŞMANI” Maltepe Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, “3 Kasım seçimlerinde Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Joe Biden’ı biliyoruz. Amerikan Kongresi’nde Biden, azılı Türkiye ve neredeyse Türk düşmanı. Bugüne kadar Rum, Yunan ve Ermeni lobisinin emrinde oldu. Her konuda bize karşı biri, bu yönleriyle ciddiye alınmayı hak etmeyen birisidir” dedi. “SEÇİLİRSE NEYLE KARŞILAŞACAĞIMIZIN İPUÇLARINI VERİYOR” Obama döneminde Biden’ın başkan yardımcılığı yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Ünal, “Eğer ABD başkanı olarak seçilirse neyle karşı karşıya kalacağımıza dair ipuçları veriyor. Aslında açık açık bir şeyler gösteriyor. ABD ile temel dış politika sorunları konusunda anlaşamıyoruz, uzlaşamıyoruz. Bazı konularda da adeta kavga edecekmiş görüntüsündeyiz. Örneğin, PKK terör örgütü, büyük Kürdistan projesi, Kıbrıs meselesi, Ermeni soykırımı iftiraları gibi konularda ABD’yi yanımızda göremediğimiz gibi karşı tarafın yanında görüyoruz” diye konuştu. “ABD DERİN DEVLETİNİN GÖZDESİ” Prof. Dr. Ünal, “ABD’nin derin devlet diyebileceğimiz bir tarafı var. Bugüne kadar o derin devletin hoşuna giden başkanlar oldu. Trump onlardan biri değil. Eğer seçilemezse Trump için ‘4 yılı hep derin devlet ile kavgayla geçti’ diyeceğiz. Biden ise ABD derin devletinin tam adamı, gözdesidir” ifadelerini kullandı. “BİDEN’DA BUNAMA HASTALIĞI OLDUĞU SÖYLENİYOR” Trump’ın azimli bir şekilde mücadele ettiğine vurgu yapan Prof. Dr. Ünal, “Biden kazanırsa ABD’nin güçlü bir şekilde bizimle ilgili konularda karşımızda olması ihtimalinin kuvvetli olduğu bir döneme girmiş olabiliriz. Şu anda yüzde 7-10 civarında Trump’ın önünde olduğu tahmin ediliyor. Ama Trump da azimli bir şekilde mücadele ediyor. Biden’da bunama hastalığı olduğu söyleniyor, pek çok analist Biden seçilse bile dönemini tamamlayamaz, yardımcısı Kamala Harris devralır. Türkiye de buna göre tavır almalıdır” dedi. “TÜRKİYE’NİN GERİ ADIM ATMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ” Yunanistan’ın Ege’de olduğu gibi Doğu Akdeniz’de de maksimalist taleplerde bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Hasan Ünal, “Kuzey Kıbrıs Rum kesimi Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den dışlamak amacıyla 2003 yılından beri birçok diplomatik ve fili eylem içerisinde. Türkiye ise 2019’dan günümüze yaptıklarının kabul edilemez olduğunu göstermek için karşılık veriyor. Bugün yaşadığımız krizde Türkiye’nin geri adım atması söz konusu olamaz. Çünkü geri adım attığımız takdirde Ege’deki sorunun tümüyle Yunanistan’ın istediği gibi çözülmesi sonucu çıkar ki bunu kabul edemeyiz” diye konuştu. Şu anda Yunanistan açısından uluslararası ortamın kriz çıkarmak için uygun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ünal, şöyle konuştu: “Çünkü Türkiye ile bu mücadeleyi sürdürebilmesi için uluslararası desteğe ihtiyacı vardı. Bu destek AB’den gelirdi ama artık Türkiye’nin dış politikasında AB belirleyici bir etkiye sahip değil. Sıcak temas olursa çatışma halinde Yunanistan Ege’de yalnız kalacaktır, bunu nereye kadar sürdürür göreceğiz. Krizi nereye kadar tırmandıracağını, ne yapması gerektiğini görüyor ona göre adım atıyor.” “OLDU BİTTİYE İZİN VERİLEMEZ” Prof. Dr. Ünal, “Yunanistan’a ‘oldu bittiye izin vermeyeceğimizi, Ege Denizi’nin Yunan denizine dönüşmesine müsaade etmeyiz hem Kıbrıs’ta hem Ege’de makul çözümleri konuşmaya da hazırız, bu makul çözümler hakkaniyet ve paylaşım esaslı olmak zorunda. Türkiye’yi dışlamak üzere atacağınız her adımı misliyle göğüsleriz’ demeliyiz. O zaman Yunanistan makul bir çizgiye yavaş yavaş gelecektir” dedi.