MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş'ın 30 Aralık'ta Ankara'da öldürülmesiyle ilgili, "Tüm FETÖ'cüler partimize karşı algı operasyonları kanalıyla yeni bir kalkışma başlattılar. Cinayetin gölgesi birdenbire Milliyetçi Hareket Partisi'ne düşürülmek istendi. Bunların yaptıklarını ne yarına ne de yanlarına bırakacağız. Bizi cinayete karıştırmak için tezvirat üretenleri de hem Allah'a hem de hukuka havale etmek vazifemizdir" dedi.

MHP Lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, 53 yılını geride bıraktıkları siyasi mücadelenin her etabının zorluklarla geçtiğini, yürüdükleri her yolun dikenlerle tuzaklandığını belirterek, "Elbette bu kutlu yolculuk ikna edilmişlerle değil inanmışlarla, kapı arasından bakanlarla değil kapıyı omuzlayıp içeri giren serdengeçtilerle yürünmüş, bundan sonra da böyle olacaktır. Aka karışmayıp tavaya bulaşmayanlarla, balkondan seyredip suya sabuna dokunmayanlarla ne can beraberi olunacak, ne de ülkülerimizin peşinden gidilecektir. Türk milletinin karşısında birikmiş tehditler, bilenmiş tehlikeler aynısıyla Milliyetçi-Ülkücü Hareket için de geçerlidir ve bu durum normaldir. Çünkü bizim siyasetteki gayemiz Türk milletinin hayat ve varlığının muhafazası, yeri gelirse de hesapsızca müdafaasıdır" dedi.

'2023 SEÇİMLERİ, İRADE İLE İHANET ARASINDA GEÇECEK'

Bu yıl içinde yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri için vakit daraldıkça, hain proje elemanlarının, oyun uşaklarının, siyaseti zillete düşmüşlerin iç yüzünün de birer birer deşifre olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Diyebiliriz ki, 2023 yılı bir turnusol kağıdı gibi her melaneti, her rezaleti, her melun niyeti açığa ve ortaya çıkaracaktır. Hatta bu süreç başlamıştır. 2023 seçimleri, iftira ile iffet, irade ile ihanet arasında geçecektir. 2023 seçimleri, üniter milli devlete sadakat besleyen Türkiye sevdalılarıyla; geleceklerini dağılmaya, çözülmeye, ufalanmaya bağlayan federasyoncular arasındaki bir seçime sahne olacaktır. Türkiye'nin önünü kesmek, yükselişini durdurmak, ayağına zincir vurmak, onca yapılanı yıkmak, onca yatırımı ve hizmeti baltalamak amacıyla faal halde olanlar aynı kuyrukta sıraya girmişlerdir. Karşımızda belirginleşen husumet cephesi kalabalık ve karanlıktır. Seçime kadar her türlü provokasyonun sahnelenmesi muhtemeldir, beklenmelidir. Zillet ittifakına aleni dayanak ve destek olan küresel emperyalizm bütün çakallarını aramıza salmıştır. Yıkım kuryeleri, hıyanet yetiştirmeleri, Soros'un uşakları, FETÖ'nun itleri, PKK'nın piyonları, yabancı istihbarat örgütlerinin taşeronları, Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünü, Cumhur İttifakı'nın kutlu yürüyüşünü sekteye uğratmak amacıyla zillet ittifakının yanında hizalanmışlar, ikmal kanallarını da ardına kadar açmışlardır. Nitekim iğrenç oyunu görüyoruz, beşinci kol faaliyetinin açıkça farkındayız. Çorak tarlada bostan bitirmeye çalışan müptezellerin siretlerini de, suretlerini de az çok tanıyoruz. Ant olsun, alayına birden Türk'ün gücünü göstereceğiz" diye konuştu.

'ZİLLET İTTİFAKI ALTERNATİF DEĞİLDİR'

Ardından 6'lı Masa'daki siyasi partileri eleştiren Bahçeli, "Zillet ittifakının siyasetsizliği ortadadır. Program, hedef ve vizyon yokluğu tescillenmiştir. Türkiye'ye bağlılıkları, Türk milletine mensubiyetleri ise komalıktır. 5 Ocak 2023 tarihinde 10'uncu toplantısını yapan bu kirli ve kriminal siyaset ittifakı yine aday çıkaramamış, yine aday belirleyememiştir. Yaklaşık 9,5 saat toplantı yapıp da Cumhurbaşkanı adayını tespit edemeyen, üstelik nevzuhur bir aday üzerinde uzlaşmak için yeni bir istişare süreci başlatma kararı alan zillet partileri bir bakıma iflas bayrağını çekmişlerdir. Ortak aday çıkarmak için 6'lı Masa'daki parti başkanları görüşmüşlere başlayacaklarmış. İnsan merak etmeden duramıyor, peki bugüne kadar ne görüştünüz, neyle avundunuz, neleri konuştunuz, neyin hesabını yaptınız? 12 Şubat 2022 tarihinden bu tarafa toplanıp toplanıp dağılıyorlar, boşa dönen değirmen taşı gibi patırtı gürültü çıkarmaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar. Tarafsız bir Cumhurbaşkanı hedefini telaffuz etmelerine rağmen, 6'lı Masa'nın himaye ve vesayetine A'dan Z'ye bağlanmış bir Cumhurbaşkanı kararında fikir ve görüş birliğine varmış durumdalar. 6'lı Masa'nın adayı şayet Cumhurbaşkanı olursa Türkiye'yi birlikte yöneteceklermiş. Bu nasıl bir hezeyan, nasıl boş bir kafadır? Bu nasıl bir yozlaşmış siyaset ve demokrasi anlayışıdır? CHP'sinden İP'ine, Deva'sından Serok'una kadar hiçbir zillet partisinin Türkiye'ye hizmet, millete dev eserler kazandırmak gibi bir derdi, özlemi, gayesi, niyeti yoktur, olmasını beklemek ise tamamıyla beyhudedir. Zillet ittifakı bir alternatif değildir. Zillet ittifakı hazır değildir. Zillet ittifakı yerli ve milli hiç değildir" ifadelerini kullandı.

'TEK BİR ÜLKÜDAŞIMI EZDİRMEYECEĞİM'

Milliyetçi Hareket Partisi'ni olmadık suçlamalarla durdurmaya, Cumhur İttifakı'nda çatlak oluşturmaya çalışıldığını söyleyen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi'ni sosyal medyaya yuvalanmış trol teröristler eliyle fitne anaforuna çekmeyi amaçlayıp çarşaf çarşaf iftira kusan vatansız namussuzlara, 2023'ü zilletle karalamak isteyen devlet muhalifi namertlere Allah şahit olsun ki müsaade etmeyeceğiz. Endülüs'ü fetheden Tarık Bin Ziyad'ın dediği gibi, arkamızda düşman gibi deniz, önümüzde deniz gibi düşman olsa da geri dönmeyeceğiz, sabır ve sadakatle ömür verdiğimiz haklı mücadelemizden ödün vermeyeceğiz, menfur bir cinayetin içine tertemiz davamızı, pirüpak dava arkadaşlarımızı çekmek için kudurmuş gibi faaliyete giren kansızlara eyvallah etmeyeceğiz, tamam demeyeceğiz. Sabrın boyun eğmek değil, mücadele etmek olduğunu cümle aleme hep birlikte göstereceğiz. Allah'tan korkmayıp cennetten çıkmayanlar, çakal olup Bozkurt'a diş gösterenler, münafıklığın her türlü yüzünü sahneye sürenler, densizin devesi gibi çan çan ötenler, şunu özellikle unutmasın ki, tek başıma kalsam da davayı çiğnetmeyeceğim, tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğim, sonu ölüm de olsa surda gedik açtırmayacağım. Karın ağrısı çekenlere, bir cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara tekrar haykırıyorum; adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. 'Acaba yutar mıyız?' diye hesap yapanlara sesleniyorum; deneyin de görün anyayı Konya'yı, Cumhur İttifakı haram otobanı olmuş pis boğazınızda lokma lokma kalacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi aklınızı alacak, şer odaklarını şaşkına çevirecektir" dedi.

'BİZİ CİNAYETLE AYNI KAREDE GÖSTERMEK İSTEDİLER'

Bahçeli, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili de, şunları söyledi:

"30 Aralık 2022 Cuma günü, Ankara'nın Çukurambar semtinde hunhar bir suikast vuku buldu. Bu kanlı olay gerçekleşir gerçekleşmez, perde arkasının aralanması, sislerin dağılması, önünün ve arkasının aydınlığa kavuşması amacıyla sabır ve sebatla beklemeye koyulduk. Adli ve idari soruşturma sürecinin teferruatla ve titizlikle yapılabilmesi maksadıyla her gelişmeyi yakından takibe başladık. Zira ortada güpegündüz işlenmiş bir cinayet vardı. Dibi görünmeyen kuyudan su içmediğimiz, bilmediğimiz göle girmeyeceğimiz herkesin malumudur. Ancak kanlı saldırı gerçekleştikten hemen sonra, adeta tek bir merkezden emir almışçasına Milliyetçi Hareket Partisi'ne organize ve örgütlü bir saldırı ivme alarak hız kazandı, sürekli olarak da kamçılanıp körüklendi. Tüm FETÖ'cüler partimize karşı algı operasyonları kanalıyla yeni bir kalkışma başlattılar. Cinayetin gölgesi birden bire Milliyetçi Hareket Partisi'ne düşürülmek istendi. Bir iç hesaplaşmanın olduğu devamlı surette iddia edilip gündemde tutuldu. Böyle zamanlar duygusal taşkınlığın akli melekeleri kilitlediği kaotik ve kargaşa zamanlarıdır. Ve dikkat, temkin, tedbir, sabır, uyanıklık şarttır. Üstelik bu sıkıntılarla karılmış zamanlar, fitnenin sadağından çıkmış ok gibi sağa sola saplanmak için hedef aradığı alacakaranlık zamanlardır. İmam Şafi'ye sormuşlar; 'Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?' Cevap vermiş; 'Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.' Biz de bu manevi öğüde riayet ederek düşman oklarını takip ettik. Nihayetinde tehlikeyi sezdik, hücumu gördük. Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları'yla en küçük bağ ve bağlantısı olması şöyle dursun, devamlı kundaklayıp kurutmaya çalışan etki ajanları, içimizden devşirilmiş siyaset artıkları, HDP'sinden CHP'sine, komünistinden bölücüsüne, FETÖ'cüsünden PKK'lısına kadar tüm şirret ve nefret odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek gibi vahim bir günaha ortak oldular. Hiç kimse aklından çıkarmasın, kurt kışı geçirir, ama yediği ayazı unutmaz, unutamaz, unutmayacak."

'SİYASİ BİR HESAPLAŞMAYA ÇEVİRDİLER'

Bahçeli, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın konu hakkındaki açıklamalarıyla ilgili de, şöyle dedi:

"Adına 'Zafer' denilen yenilmiş ve casusların şebekesine dönmüş marjinal bir partinin ümitsiz vakası, 'Hepimiz katilin kim olduğunu biliyoruz' açıklamasıyla cumhuriyet savcılarının görev alanına giren bir açıklamada bulundu. Bu istihbarat fosiline bildiklerini sormak kuşkusuz şerefli Türk savcılarının ana görevi olduğunu buradan hatırlatmak, gereğinin yapılmasını istemek hem çağrım hem de görevimdir. Şimdi de parti binalarına 'yerli ve milli katil kim' yazılı afişler asacak kadar küçülüp yeri dibine geçtiler. Cinayeti müfterilik şovuna dönüştüren, itibar cellatlığını pusula yapan, Cumhur İttifakı'nı sarsmayı ve Milliyetçi Hareket Partisi'ni anılan saldırıyla irtibatlandırmak için binlerce FETÖ hesabı açıldı. Pensilvanya menşeli ve merkezli sosyal medya saldırıları yoğun olarak yaşandı, yaşatıldı. Azılı MHP düşmanları günbegün bu konuyu gerçek mecrasından saptırarak siyasi bir hesaplaşmaya çevirdiler. TBMM'de yuvalanan terör seviciler soru önergesi vererek meseleyi iyice kanatmayı ve karıştırmayı denediler. Sosyal medyada, yakalanan cinayet faillerinin ifade tutanakları kripto damar vasıtasıyla devamlı servis edildi. Aleyhimize, aslı astarı olmayan ihbar ve itham dolu düzmece iddialar başta CHP olmak üzere diğer zillet partilerinin, teröristlerin, bölücülerin, küreselcilerin, kozmopolit mankurtların, tescilli devlet ve millet muhaliflerinin eline tutuşturulup tıpkı suç örgütlerine sözcülük yaptıkları gibi meseleyi sahiplenmeleri için siyasi iklim ve istismar ortamı açıldı. Biz damgalı iftiracıları, bunlara figüranlık yapan onursuzları tanıyoruz. Nefesimizle de enselerinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Milletvekillerimiz ahlaksızca suçlandı. Başkanlık Divanı üyesi arkadaşlarım töhmet altında bırakıldı. Ülkü Ocakları hain bir kuşatmaya alındı. Milliyetçi Hareket Partisi'ne cinayetin ihale edilmesi amacıyla şiddetli bir cephe açılıp ittifakla harekete geçildi."

'BÖYLESİ TEZGAHLARA KARNIMIZ TOK'

Ülkücüyü öteki gören, Mehmetçik katilleriyle el birliği yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun da geçen hafta paylaştığı bir sosyal medya mesajıyla, MHP'nin suskunluk nedenini sorduğunu hatırlatan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Hz.Mevlana'nın aynen dediği gibi, 'Suskunluğumuz asaletimizdendir. Lakin bir lafa bakarız laf mı diye, bir de söyleyene bakarız adam mı diye.' Sayın Kılıçdaroğlu, suskun değilim, sadece firavun taktiklerinizi, edepsiz imalarınızı, seviyesiz ithamlarınızı seyredip gerekli notlarımı aldım, alıyorum. Bu siyaset defosu, gençlerimizin mafyacılık oynadığını, onları teslim etmem gerektiğini, gündemdeki meseleyi 3-5 torbacıyla da geçiştiremeyeceğimi ileri sürdü. Neyi kast ettiği ayan beyan ortaya çıkmış oldu. Bak Sayın Kılıçdaroğlu, senin sağında solunda, yanında yörende konuşlanan teröristlerle Ülkücü Türk gençliğini sakın ola karıştırma aymazlığına düşme, bu gaflete kapılma. Sen her şeyinle zaten teslim olmuşsun, sen ihanete el sallamış bir kimliksizsin,  azılı katillerin dümen suyuna çoktan girmişsin, bizim aramızda senin bildiğin ve yakın mesai içinde olduğun tiplerden tek bir genç yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Her bir ülkücü genç, Türk-İslam Ülküsünün örnek bir şahsiyeti, davasının yılmaz bekçisidir. Bizim zamanı geldiğinde teslim edeceğimiz sadece Allah'a can borcumuzdur. Kılıçdaroğlu, şayet yüreğin varsa, gözün kesiyorsa buraya gel, tek bir evladımı al da senin ciğerinin kaç okka ettiğini göreyim. PKK'nın boyunduruğuna girmiş bir partinin, siyasi bölücülüğü bağrından çıkarıp Türkiye'nin başına bela etmiş kuluçka bir siyasetin bize parmak sallayıp sütten çıkmış ak kaşık pozu vermesi milletimizin aklıyla ve ferasetiyle alay etmektir. Çünkü CHP demek, HDP ve PKK'yla koyun koyuna yatan parti demektir. Böylesi tezgahlara karnımız toktur, CHP'yi bilen bilir, Milliyetçi Hareket Partisi'ni de bilen bilir. Elinde Ülkücü kanı olanlardan, Ülkücüye en ağır bühtan ve küfrü reva görenlerden ne duyacağımız, ne de öğreneceğimiz bir şey vardır. Milliyetçi Hareket Partisi'ni uyuşturucu çeteleriyle, kiralık tetikçilerle, torbacılarla, cinayet örgütleriyle, eşitlemeye, bir göstermeye, aynı kazana atmaya niyetlenmiş, buna heves etmiş kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir."

'YAPTIKLARINI YANLARINA BIRAKMAYACAĞIZ'

Bahçeli ayrıca, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağını vurgulayarak, "O zaman geldiğinde saldırganların, koro halinde zehir saçan müfterilerin, bilmiyorduk, farkında değildik, kullanılmışız, kandırılmışız, hata etmişiz, pişmanız demelerine hiç kimse aldırış etmeyecektir. Bunların yaptıklarını ne yarına ne de yanlarına bırakacağız. Bizi cinayete karıştırmak için tezvirat üretenleri de hem Allah'a hem de hukuka havale etmek vazifemizdir. İşleyen yargı sonucunu sabırla bekleyip suikastın maksat ve motivasyonunun iç örgüsünü tam anlamıyla görmek kanaatimce en doğru olanıdır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurumsal ve tüzel kişiliğini bu cinayetle irtibatlandıranlar iddialarını ispat etmezlerse şerefsizdir ve onların peşlerini asla bırakmayacağımızı bilmelerinde yarar vardır" dedi. (DHA)
 

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.

Editör: MURAT ÖZER