Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ile meseleleri diyalog ve müzakere ile çözmeye öncelik verdiklerini belirterek, "Tarihten ve uluslararası hukuktan doğan meşru haklarımızı sonuna kadar savunurken, diplomasiye alan açmayı asla ihmal etmedik. Bugün de bu müspet tavrımızı koruyoruz. Komşumuz Yunanistan'ın, hak ve menfaatlerimize saygı göstermesini, oldubittilerden ve tek taraflı eylemlerden kaçınmasını bekliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Eylül Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Adalar Denizi ve Yunanistan ile Komşuluk İlişkileri Sorunları Sempozyumu'na video mesaj gönderdi. Erdoğan, sempozyumun başarılı geçmesini dileyerek, 9 Eylül ve Başkent üniversitelerine sempozyumun düzenlenmesine öncülük yaptıkları için tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Adalar Denizi' olarak adlandırılan, Ege Denizi'nin tarih boyunca medeniyetlerin kavşak noktasında yer aldığını ve insanlığın ortak kültür havzalarından biri olduğunu belirterek, "Üzerine şiirler yazılan, şarkılar söylenen bu güzel deniz iş birliği ve barışın sembolü olması gerekirken, maalesef son yıllarda insani trajedilerle gündeme gelmektedir. Suriye'de yaklaşık 11 yıldır süren iç savaş ve katliamlardan kaçan binlerce göçmen Ege Denizi'nde hayatını kaybetmiştir. Bundan 6 yıl önce minik bedeni sahile vuran Aylan bebek, modern dünyanın utanç vesikası olarak hafızalara kazınmıştır. Başta Avrupa olmak üzere batılı ülkeler Aylan bebeğin dramından gerekli dersleri çıkarmamıştır" şeklinde konuştu. 'TÜRKİYE TEK BAŞINA BIRAKILDI' Batılı ülkelerin mültecileri kendi topraklarında güven ve huzur içinde yaşatacak adımların hiçbirini atmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye, Suriye kaynaklı düzensiz göçün engellenmesine yönelik verdiği olağanüstü mücadelede tek başına bırakılmıştır. Suriyeli mazlumlara kapanan kapıların, ülkemizde darbe girişiminde bulunmuş ve 251 vatandaşımızın kanını dökmüş FETÖ'cü canilere sonuna kadar açılması ise insanlık adına hicap kaynağıdır. Bu tablo karşısında komşumuz Yunanistan ülkemizin iyi niyetli çabalarına anlamlı katkı sunmak yerine maksimalist politikalarına hız vermiştir. Mülteci krizi iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesine vesile olabilecekken bu tarihi fırsat Yunanistan'ın uzlaşmaz tutumu sebebiyle heba edilmiştir. Türkiye olarak tarihte olduğu gibi bugün de Ege Denizi'nin gerilim ve çekişmeden ziyade barış ve dostlukla anılmasını arzu ediyoruz. Bu anlayışla şimdiye kadar gerilimi artıran taraf olmamaya özen gösterdik. Deniz yetki alanları, adaların gayri askeri statüsünün ihlali ve NAVTEX ilanları başta olmak üzere komşumuz Yunanistan'ın tansiyonu yükselten adımları karşısında daima suhuletle davrandık." 'YUNANİSTAN'IN HAK VE MENFAATLERİMİZE SAYGI GÖSTERMESİNİ BEKLİYORUZ' Meseleleri diyalog ve müzakere ile çözmeye öncelik verdiklerini söyleyen Erdoğan, "Tarihten ve uluslararası hukuktan doğan meşru haklarımızı sonuna kadar savunurken, diplomasiye alan açmayı asla ihmal etmedik. Bugün de bu müspet tavrımızı koruyoruz. Komşumuz Yunanistan'ın hak ve menfaatlerimize saygı göstermesini, oldubittilerden ve tek taraflı eylemlerden kaçınmasını bekliyoruz. Yunanistan'la hakkaniyete, adalete ve iş birliğine dayalı, komşuluk hukukuna gözeten çözüm yolları bulacağımıza inanıyorum. Evlatlarımıza sorunlar yumağı yerine daha istikrarlı daha huzurlu daha güvenli bir gelecek bırakmak istiyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi alanında uzman isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumun, kendilerinin arayışlarına da yol göstereceğini düşündüklerini söyleyerek, "Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum. Değerli fikirleri ile programa katkı sunan tüm katılımcılara şimdiden teşekkür ediyorum" dedi.