Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, demokrasinin temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğüne değer verildiğini belirterek, "Ancak, herhangi bir dinin en kutsal değerlerini karalamak ifade özgürlüğü olarak gösterilemez" dedi. Bakan Çavuşoğlu, video konferans yöntemiyle düzenlenen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 130'uncu Toplantısı'nda konuştu. Komite toplantısının başkanlığını yapan Yunanistan'a teşekkür eden Çavuşoğlu, cuma günü meydana gelen deprem nedeniyle hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi. Fransa ve Avusturya'nın başkenti Viyana'daki terör saldırılarını kınayan Çavuşoğlu, "Aynı zamanda, aralarında öğretmenlerin de bulunduğu binlerce sivili katleden PKK terörü karşısında da aynı dayanışmayı bekliyoruz. Terörizmin din, kimlik ve ırkı yoktur" dedi. ESKİ FRANSA CUMHURBAŞKANININ SÖZLERİNİ HATIRLATTI Çavuşoğlu, demokrasinin temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğüne değer verildiğini belirterek, "Ancak, herhangi bir dinin en kutsal değerlerini karalamak ifade özgürlüğü olarak gösterilemez" diye konuştu. Çavuşoğlu, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın 2006'daki, "İfade özgürlüğü cumhuriyetin temellerinden biri olsa da cumhuriyet aynı zamanda hoşgörü ve tüm inançlara saygı değerlerine dayalıdır. Başkalarının inançlarına, özellikle dini inanışlarına zarar verecek her şeyden kaçınmak gerekir. İfade özgürlüğü, sorumluluk ruhuyla icra edilmelidir. Öfkeleri tehlikeli bir şekilde tetikleyecek her türlü provokasyonu kınıyorum" ifadelerini hatırlattı. Aksi yönde ısrarcı olmanın toplumlar arasındaki bölünmüşlükleri derinleştireceğine ve radikalizmi besleyeceğini belirten Çavuşoğlu, Fransa'da kamu binalarına Hazreti Muhammed'e yönelik karikatürlerin yansıtılması ve Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına yönelik girişimleri talihsiz örnekler olarak sıraladı. Çavuşoğlu, "Avrupa'da birlikte yaşama kültürünü tekrar keşfetmemiz gerekiyor" ifadesine yer verdi. 'ÇİFTE STANDART OLMAMALI' Çavuşoğlu, "Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü için hepinizin 'ama', 'eğer' demeden sesinizi çıkartmanız yönünde çağrıda bulunuyorum. Çifte standart olmamalı. Gürcistan ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini nasıl savunuyorsak, Azerbaycan'ın da haklarını savunmalıyız. Azerbaycan sadece uluslararası tanınmış toprakları üzerinde tekrar kontrol kazanmak istiyor. Ermenistan işgale son vermeli ve kasıtlı bir şekilde sivilleri hedef alan ve ateşkes anlaşmalarını ihlal eden saldırıları için sorumlu tutulmalı" dedi.