Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2023 yılı bütçe tekliflerinin görüşülmesine başlandı.



TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkan Vekili Haydar Akar başkanlığında toplandı. CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, AK Parti'li milletvekillerinin imzasını taşıyan 14 maddelik, 'Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde 2 kritik madde olduğunu belirtti. Özel, teklifte yer alan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne ait bazı limanların özelleştirilmeleri neticesinde imzalanan 49 yıldan az süreli sözleşme sürelerinin, 49 yıla kadar uzatılmasını eleştirdi. Özel, zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınabilmesine imkan sağlayan düzenlemenin de Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu.

AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, bütçe görüşmelerinde konu dışı tartışmaların yapılmasına tepki verdi. Elitaş, İYİ Partili milletvekillerinin, Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs'ün Genel Kurul'da fenalaşması nedeniyle yaptığı protestoya ilişkin, "Bugün bakıyorum, İYİ Parti sıraları boş. 'Niye boş' diye soruyoruz. Açıklama yapıyorlar, diyorlar ki; 'Salı günü yaşanan hadiseden dolayı Bursa Milletvekili Zafer Işık'a, AK Parti gereğini yapana kadar biz burayı protesto edeceğiz' Gereği olarak ne yapacağız" diye sordu.

Elitaş, Hüseyin Örs'ün yaralandığı tartışma ve kavgayı İYİ Parti'nin başlattığını söyleyerek, "Bizim kürsümüze saldırıyorsunuz, milletvekillerini tehdit ediyorsunuz. 'Döveceğim' diyorsunuz. Şu anda bir siyasi linçle karşı karşıyayız" dedi. 

'HÜSEYİN ÖRS, DOĞRUSUNU ANLATSIN'

İYİ Parti grubunun, iradesini tek bir kişiye teslim ettiğini belirten Elitaş, "Burada hanım ağa talimat veriyor, 'çıkın dışarı' diyor. Ben buradan Sayın Akşener'e sesleniyorum. Milletvekili arkadaşlarımızı zor durumda bırakmayın. Hüseyin Örs'ü tanırım, gelsin buraya, doğrusunu anlatsın, bizim Bursa milletvekilimizin linç edilmesine meydan vermesin" ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Elitaş'a, "Doğru söylemiyorsun" diye seslenerek tepki verdi. Elitaş, CHP'nin her yıl 3 bakan seçtiğini ve bütçe görüşmelerinde bu isimlerin sistematik şekilde üzerlerine gidildiği söyledi. Elitaş, İçişleri ile Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlıklarının görüşmelerinde yaşananlara ilişkin "Biz buradan bütün laflarınıza, bütün hareketlerinize tahammül etmeye çalışıyoruz, buraya gelince mecburen cevap veriyoruz" diye konuştu.

Elitaş'ın sözleri, CHP'li milletvekillerinin tepkisine neden oldu. Elitaş ile Özgür Özel arasında bir süre karşılıklı laf atma yaşandı. 

'ŞEHİDİN BACISINA HAKARET EDENİ BARINDIRIYORSUNUZ'

İYİ Parti grubundan, AK Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık'ın özür dilemesi ve parti tarafından cezalandırılması talebi yinelendi. Elitaş, Zafer Işık'a 'ahlaksız' ifadesinin kullanılmasına tepki gösterdi. İYİ Partili Lütfü Türkkan'ı işaret ederek, "Ama şehidin bacısına hakaret edeni, küfredeni siz barındırıyorsunuz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı'na 'utanmaz herif' diyorsunuz, özür dilemiyorsunuz. Buradan kalkıyorsunuz, ortaya çıkan bir hadiseden dolayı AK Parti grubunu ve milletvekili arkadaşımızı ahlaksızlıkla suçluyorsunuz" diye karşılık verdi.

İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, "Sayın AK Parti Grup Başkan Vekili diyor ki; 'Tasvip etmiyorum.' Meclis Başkanı da üzüntülerini belirledi. Beklediğimiz şudur; hem Meclis Başkanı'nın hem AK Parti kurumsalının şiddetle arasına mesafe koyduğunu, fiili ve faili kınadığını söylemesini bekliyoruz, bu kadar" dedi.

AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu oturduğu yerden Tatlıoğlu'na, "İsmail Bey, Lütfü Türkkan'ı kına" diye bağırdı.

​AK PARTİ VE CHP ARASINDA TARTIŞMA

AK Parti ve İYİ Parti'li milletvekillerinin karşılıklı laf atmalarına CHP'liler de dahil oldu. AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeğeni Hıdır Çakmak'ın, 4 kız çocuğunu cinsel istismar suçundan tutuklandığını hatırlatarak, "Şu araştırma önergesine Hıdır Çakmak'ı ilave edeceğiz, başka yolu yok" demesi üzerine gerilim arttı. CHP sıralarından, 'terbiyesiz', 'ayıp' diye bağrışmalar duyuldu. Karşılıklı laf atmalar, bir süre sonra hakaret ve küfürlere dönüştü. AK Parti'li ve CHP'li milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü. Meclis Başkan Vekili Haydar Akar oturUma ara verdi. Tartışma kavgaya dönmeden araya giren milletvekillerince sonlandırıldı. 

BAKAN VARANK, SUNUM YAPTI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2023 Yılı Bütçe sunumunu yaptı. Varank, bakanlığının, bugüne kadar yaptığı faaliyetleri, projeleri ve hedeflerini anlattı.

'KÜRESEL EKOKONOMİ ZORLU SÜREÇLERDEN GEÇİYOR'

Bakan Varank, küresel ekonominin, zorlu süreçlerden geçtiğine dikkat çekerek, "Üst üste gelen sınamalar global ekonomideki çıkmazları derinleştiriyor. Pandeminin her alandaki yıkıcı etkileri sürerken buna bir de Rusya-Ukrayna savaşı eklendi. Gıda, emtia ve enerji fiyatlarındaki kırılganlık yüksek enflasyonu dünyanın ortak gündemi hâline getirdi. Avrupa'da resesyon beklentisi her geçen gün artıyor. İklim krizi insanlık için tehdit oluşturmaya devam ediyor. Yani küresel manada sosyal, ekonomik ve siyasi bir türbülansla karşı karşıyayız. Elbette Türkiye de bu türbülanstan etkileniyor ancak biz bu dönemi aynı zamanda Türkiye ekonomisinin kendisini ispatlayacağı bir fırsat penceresi olarak görüyoruz" dedi.

'DAHA ZORLU OLABİLİR, AMA BİZ GÜÇLÜYÜZ'

Bakan Varank, bugünün şartlarına bakıldığında sürecin daha da zorlu geçeceğini kaydederek şöyle dedi:

"Bugün şartlar geçmişteki krizlere kıyasla daha zorlu olabilir ama biz de daha güçlüyüz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Türkiye Yüzyılı'nı üretimin ve katma değerin yüzyılı yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Gururla ifade etmek isterim ki Türkiye'nin son yirmi yılı apaçık bir kalkınma devrimidir. Bakınız, biz, iktidara gelir gelmez kolları sıvadık, işe koyulduk; birilerinin iddia ettiği gibi taşa, toprağa, betona değil, Türkiye'nin on yıllarca ihmal edilmiş altyapılarına yatırım yaptık. Şehirleri gezerken etrafınıza şöyle bir bakın, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, sanayi siteleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, AR-GE ve inovasyon merkezleri, test altyapıları, limanlar ve lojistik merkezleri göreceksiniz. Hamdolsun, yaptığımız bu yatırımlar katma değer olarak ülkemize geri dönüyor. Bakın, şu anda demir çelik üretiminde Avrupa'nın 1 numarası kim? Türkiye. Çimento üretiminde Avrupa'nın bir numarası kim? Türkiye. Düz cam üretiminde Avrupa'nın 1 numarası kim? Türkiye. Beyaz eşya üretiminde Avrupa'nın 1 numarası kim? Türkiye."

Bakan Varank, bugün dünyanın dört bir yanında, Türk sanayisinin başarısının konuşulduğunu belirterek, "Geçmişte burun kıvıranlar Türk sanayicisini bugün artık başköşelerde ağırlıyor. Ama gelin görün ki bizdeki müzmin muhalifler bu tabloyu ısrarla görmezden geliyor" eleştirisinde bulundu.

Muhalefetin, 'Yirmi yılda hiç fabrika kurulmadı' eleştirilerine "Yalana cevap vermekten dilimizde tüy bitti" diyerek yanıt veren Bakan Varank, "Bu yalanları hangi verilerle çürütelim; yirmi yılda açtığımız 154 organize sanayi bölgesini mi sayalım; 2,5 milyon arttırdığımız sanayi istihdamını mı gösterelim? Fabrika kurulmayan bir ülkede sanayinin milli gelirdeki payı yüzde 19'lardan yüzde 27'lere yükselir miydi? Fabrika kurulmayan bir ülkede sanayi hasılası yılda ortalama yüzde 6,3 büyür müydü? Makine teçhizat yatırımları on iki çeyrek boyunca kesintisiz artar mıydı? Nasıl oluyor da fabrika kurulmayan bir ülkede ihracatın lokomotifi sanayi olabiliyor?" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Varank, Genel Kurul kürsüsünden Türkiye'de kurulan fabrikaları, resimlerle anlattı.

'KILIÇDAROĞLU MUSLUK ÇEVİRİYORDU'

Sadece son bir yılda 20 yeni OSB kurduklarını, 33 yeni OSB daha kurmak için çalışmalara başladıklarını duyuran Bakan Varank, konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na laf attı. CHP'lilerin tepkileri arasında konuşmasına devam eden Bakan Varank'ın sık sık konuşması kesildi. Varank konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu yıl içerisinde Gaziantep'te 70, Kocaeli'de 54, Aksaray'da 41, Balıkesir'de 39, Çorum'da 25, Amasya'da 20, İzmir'de 14, Sivas'ta 11 fabrikanın açılışını yaptık. Biz, 26 şehirde 468 fabrika açarken Kılıçdaroğlu musluk çeviriyordu, musluk. Açtığımız bu tesisler sadece sayılardan mı ibaret? Avrupa'nın ilk lityum iyon silindirik pil fabrikasını Kayseri'de, Türkiye'nin en büyük kompozit üretim tesisini Ankara'da, Türkiye'nin en büyük güneş paneli üretim tesisini Kırıkkale'de, Avrupa'nın alanında en büyük kağıt fabrikasını Söke'de, Türkiye'nin en büyük vagon fabrikasını Sivas'ta biz açtık, biz" diye anlattı.

Bakan Varank konuşması sırasında; "6'lı masanın ekonomi anlayışı ne? Liberal ekonomiden mi yana, sosyalist ekonomiden mi yana?" sözleri gerilimi yükseltti. CHP'li milletvekilleri, tepkilerini; oturdukları yerden laf atarak gösterdi.

'DANIŞMANINA BAKARSANIZ, NEOLİBERAL EKONOMİDEN'

Bakan Varank, Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini sürdürürek şöyle devam etti:

"Danışmanına bakarsanız, neoliberal ekonomiden; Kılıçdaroğlu'na bakarsanız, üçü de değil; zaten İYİ Parti'ye fikrini soran yok ama bugüne kadar ne vadettiklerine baktığınızda ne düşündükleri ortadaÜlkesindeki yatırımcıları kovalayanın; şirketleri batıracağını, el koyacağını söyleyenin; rengine, coğrafyasına göre sermaye ayrımı yapanın ekonomi modeli olsa olsa faşizm ekonomisi olur. Biz cari açık verdiğimiz kritik ürünleri yerlileştirmek üzere 'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi' programını başlattık. Makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya alanlarında aldığımız destek kararlarıyla 21 milyar liralık yatırımı hayata geçirdik. İleri sürüş destek sistemlerinden teknolojilerine, soğutma cihazı kompresörlerinden sınai robotlara, biyoteknolojik ilaçlardan eklem protezleri ve tanı kitlerine kadar onlarca ürünü yerlileştiriyoruz; bu sayede, beş yıl içerisinde 250 milyar liranın üzerinde katma değer üreteceğiz, cari açığın azaltılmasına 11 milyar dolar katkı sağlayacağız."

Türkiye'nin teknoloji atılımının  da bugün tüm dünyanın gündeminde olduğunu söyleyen Bakan Varank, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini devam ederek "97 teknopark, 1.567 AR-GE ve tasarım merkezi, kuluçka merkezleri, Tekmer'ler, 222 bin AR-GE çalışanı ve daha nicesi ama birileri gidiyor, teknolojiyi binlerce kilometre uzakta arıyor, CHP Genel Başkanı'nın Türkiye'de kapısına dayanmadığı kurum kalmadı, her fırsatta kameraları alıp kurumlarımızın önünde dikildi. Peki, ben şimdi söylüyorum; Sayın Kılıçdaroğlu teknolojiyi 10 bin kilometre uzakta arayacağına 400 kilometre ötedeki TOGG Fabrikasının kapısına dayansaydın ya" diye konuştu.

'TÜRK MÜHENDİSLERİ NEYİ BAŞARMIŞ, ÇIKIP GÖREBİLİRSİNİZ'

2019'un sonunda TOGG'un ilk prototipini milletin beğenisine sunduklarını kaydeden Bakan Varank, konuyla ilgili eleştirilere yanıt verdi:

"2020 Temmuz'da Gemlik'te fabrikanın temelini attık, bu sefer de 'Bu fabrika bitmez' dediler. Bu yıl 29 Ekim'de, Cumhuriyetimizin 99'uncu yılında TOGG'un teknoloji kampüsünü büyük bir coşkuyla açtık. Milletimizin dua ve teveccühleriyle yerli ve milli otomobilimizi Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte seri üretim bandından indirdik. Şimdi ne diyorlar? Bu araçlar Türkiye'de üretilmiyormuş da İtalya'dan getiriliyormuş; insaf, insaf. Hani 'Nerede bu araba diyordunuz?' ya, tüm heybetiyle Gazi Meclisimizin kapısının önünde duruyor. Zoom toplantısı yapmayı teknoloji zannedenler teknoloji neymiş görmek istiyorlarsa Meclis'in önüne gidip bakabilirler" acıkmasında bulundu.

Yerli ve Milli otomobille; milletin altmış yıllık hayalinin nasıl gerçeğe dönüştüğünü anlatan Bakan Varank, "Türk mühendisleri neyi başarmış, çıkıp görebilirsiniz. O kadar karalamanın, o kadar iftiranın üzerine gidip bakmaya utananlar vardır diye ben onun fotoğrafını biraz önce gösterdim" diye konuştu.

Bakan Varank, laf atan CHP'lilere, "Çok rahatsız olduysanız siz de Kılıçdaroğlu'nun hamburgerli fotoğrafını basıp gösterin, sizin vizyonunuz o" dedi.

CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNDEN BAKAN VARANK'A TEPKİ

CHPliler, Bakan Varank'ın, Kılıçdaroğlu ile ilgili sözlerine laf atarak tepkilerini gösterdi. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağababa, "Sen TOGG'dan bile ayrımcılık çıkaracak kadar utanmaz bir adamsın sözleriyle karşılık verdi. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da, "Kamu yatırımlarına ayrımcılık yapılmaz. Toplumu yatırımcılıkla ikiye bölüyorsun. Nifak sokuyorsun, ayrımcılık yapıyorsun" ifadelerini kullandı.

Bakan Varank, CHP'li milletvekillerinin oturdukları yerden gösterdikleri tepkilere, "Bu kürsüden defalarca bunlara cevap verdik, o yüzden tekrar etmeyeceğim ama burada yerlilikle ilgili samimi bir itirafta bulunmak istiyorum; Tüm girişimlerimize rağmen bizim de bir başarısızlığımız var, o da nedir biliyor musunuz? Yirmi yılda her alanda yerlilik oranlarını yükselttik ama bu muhalefetin yerliliğini bir türlü yükseltemedik" karşılık verdi.

OTURUMA SIK SIK ARA VERİLDİ

Bakan Varank'ın konuşması sırasında CHP'li milletvekilleri ile sık sık sözlü tartışmaya girdi. Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Haydar Akar, oturuma üç kez ara vermek zorunda kaldı. Verilen aranın ardından, Bakan Varank, konuşmasını sözlü tartışmalar içerisinde tamamladı.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağababa, Bakan Varank'a hitaben, "Musti, Musti, Musti, Musti tekeri yok arabanın, tekeri yok. Musti, Birleşik Arap Emirlikleri; onların kulu kölesi oldun sen" diyerek laf attı.

Bakan Varank ise "Şu tabloya bir bakın; danışman Amerika'dan, finansman Londra'dan, akıl Almanya'dan ama lafa gelince 'TOGG'un neresi yerli? Asıl sizin nereniz yerli? İthal muhalefetsiniz siz, ithal. Artık doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yapan bir Türkiye var. Her alanda dönüşümleri takip ediyor, trendleri tayin edecek stratejiler kurguluyoruz. Mobilite, akıllı yaşam ve sağlık teknolojilerinde yol haritalarımızı yayınladık" diye konuştu.

VARANK, KONUŞMASINI, METNE BAĞLı KALMADAN TAMAMLADI

Bakan Varank, CHP'lilerin laf atmaları arasında geçen konuşmasını metne bağlı kalmadan tamamladı. Konuşma süresinin yarısını CHP'liler ile tartışarak geçiren Bakan Varank, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye'yi zamanın ötesinde teknolojilere yatırım yapan, küresel eğilimlere yön veren bir anlayışla yönetiyoruz. Bizim vizyonumuz da hedefimiz de net. Stratejik alanlarda kamu-özel sektör iş birliğiyle yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi, çip üretiminde Avrupa'nın ilk 5 ülkesi arasına sokacağız. Yenilenebilir enerji üretiminde küresel markalar çıkaracak, Avrupa lideri olacağız. Yeni nesil nükleer reaktör geliştirecek, hidrojen üretiminde Avrupa'nın ilk 3 ülkesi arasına gireceğiz. Mobilite ve otonom araç teknolojilerinde yatırımları hızlandırıp dünyada söz sahibi olacağız. Aşı, ilaç ve tıbbi cihaz geliştirmede bölgesel bir üretim üssü haline geleceğiz. Milli uzay programı ile 'Yeni uzay' ekosisteminde öncü ülkelerden biri olacağız. Planlı, yeşil ve sürdürülebilir sanayi alanları oluşturarak toplam sanayi alanı büyüklüğünü 10 yılda 2 katına çıkaracağız. Yeşil hidrojen, karbon yakalama ve depolama teknolojilerinde yenilikçi projeleri destekleyecek, bu alanlarda ölçek ekonomisinin gelişmesini sağlayacağız."

2030 yılına kadar Türkiye'de 100 bin teknoloji girişimi kurulmasını teşvik edeceklerini açıklayan Bakan Varank, "Girişim sermayesi yatırımlarını, 5 yıl içinde 10 milyar dolara yükselteceğiz. Ülkemizdeki 'Turcorn' sayısını 100'e çıkaracağız" açıklamasında bulundu.

BAKAN ÖZER, SUNUM YAPTI

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2023 Yılı Bütçe sunumunu yaptı. Bakanlığın, faaliyetlerini ve hedeflerini anlatan Bakan Özer, "Eğitimin tüm kademelerinde bir taraftan okullaşma oranlarının artırılması aracılığıyla eğitim kitleselleştirilirken diğer taraftan derslik başına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı önemli ölçüde azaltılarak OECD ortalamasına yaklaştırılmıştır" dedi.

'ORTAÖĞRETİMDE OKULLAŞMA  ORANI YÜZDE 95'E ÇIKTI'

Eğitim politikalarının desteğiyle; Cumhuriyet tarihinde ilk kez eğitim kademelerinin tümünde okullaşma oranlarının yüzde 95'in üzerine çıktığını aktaran Bakan Özer, şöyle dedi:

"2012 yılında hayata geçirilen 4+4+4 sisteminin de önemli katkıları neticesinde ortaöğretimde yüzde 44 olan okullaşma oranı yüzde 95'e çıktı. 2000'li yıllarda eğitimdeki okullaşma oranlarını bugünle karşılaştırdığımızda; 2000'li yıllarda 5 yaşındaki okullaşma oranı sadece yüzde 11'di. Ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 44'tü yani lise çağı nüfusunda 100 öğrencinin sadece 44'ü liselerde kendisine yer bulabiliyordu, 56'sı neredeydi? Ortaöğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranları yüzde 39,2'ydi, kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili gerçekten son yirmi yılda çok önemli politikalar devreye girmiştir."

'KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA PROBLEMİ KÖKÜNDEN ÇÖZÜLDÜ'

Son yirmi yılda yapılan bu eğitim yatırımlarıyla ve sosyal politikalarla eğitimin tüm kademelerinde kız çocuklarının okullaşma probleminin kökünden çözüldüğünü vurgulayan Bakan Özer, "2002 yılında, ortaöğretimde kız çocuklarının okullaşma oranı sadece yüzde 39,2'ydi, bugün yüzde 95'tir. Ülkemizde eğitimin tüm kademelerinde, kız çocuklarımızın okullaşma sorununu çözmede en önemli atılım son yirmi yılda gerçekleşmiştir. 2022-2023 eğitim öğretim yılında resmi ve özel toplam 71 bin 818 okulumuzda 1 milyon 200 bin öğretmenimiz ve 19 milyon 100 bin öğrencimizle eğitim ve öğretime devam ediyoruz. Görüleceği üzere eğitim sistemimizdeki toplam öğrenci ve öğretmen sayımız günümüzde birçok ülkenin toplam nüfusundan bile fazladır" değerlendirmesinde bulundu.

'EĞİTİM SİSTEMİNDE YAŞANAN DÖNÜŞÜMÜN ANAHTAR KAVRAMLARI; KAPSAYICILIK, EĞİTİMDE EŞİTLİK VE KALİTEDİR'

Bakan Özer, eğitimde yaşanan dönüşümün nedenlerini de şöyle sıraladı:

"Türkiye'de eğitim sisteminde yaşanan dönüşümün anahtar kavramları; kapsayıcılık, eğitimde eşitlik ve kalitedir. Türkiye'nin eğitim sisteminde gerçekleştirdiği bu kavramlara dayalı somut iyileşmeler siz görmeseniz bile uluslararası kuruluşlar tarafından çok rahat bir şekilde görülmektedir. Öğrenci başarı araştırmasıyla ilgili OECD'nin 15 yaşta yapmış olduğu tüm araştırmalarda Türkiye son yirmi yılda sürekli her döngüde puanını artırmıştır. Hatta en son döngüdeki ifade şudur; 15 yaşındaki çağ nüfusunda en fazla öğrenci sayısını artıran ülke Türkiye olmasına rağmen okuduğunu anlama, matematik ve fen okuryazarlığında puanını en fazla artıran 1'inci ülke, Türkiye olmuştur."

Türkiye 4'üncü ve 8'inci sınıflarda TIMSS başarı araştırmasında puanlarını sürekli artırdığını kaydeden Bakan Özer, "2000'li yıllardan çok daha iyi bir noktadayız, hem erişilebilirlik anlamında, hem kapsayıcılık anlamında, hem de eğitimde kalite anlamında. Eğitimde fırsat eşitliği günümüzde tüm eğitim sistemlerinin ana odağını oluşturmaktadır. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, eğitime tam erişimin sağlanması ve eğitim imkanlarından tüm paydaşların eşit faydalanması için destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Okul öncesi eğitim bu bağlamda uzun vadeli, getirisi maksimum ama yatırım maliyeti minimum olan eğitim kademesine karşılık gelmektedir. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak son bir yıl içerisinde okul öncesi eğitim kademesindeki okullaşma oranını OECD ortalamasına çıkartmak hedefiyle 3 bin yeni anaokulu yapmak için yola çıktık. Biz yola çıktığımız zaman tüm Türkiye'de, 2 bin 782 tane anaokulu vardı" ifadelerini kullandı.

BAKAN ÖZER, YAŞLARA GÖRE OKULLAŞMA ORANLARINDA YAŞANAN YÜKSELİŞİ ANLATTI 

Bakan Özer, yaşlara göre okullaşma oranlarını da şöyle sıraladı:

"3 yaşta okullaşma oranını yüzde 9'dan yüzde 16'ya, 4 yaşta yüzde 16 olan okullaşma oranını yüzde 37'ye, 5 yaşta yüzde 65 olan okullaşma oranını da yüzde 99'a ulaştırdık. 2023 yılında 3 yaşta okullaşma oranını yüzde 16'dan yüzde 50'ye yükselttik. 4 yaşta okullaşma oranını da yüzde 37'den yüzde 70'e çıkarmayı hedefliyoruz. 5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 100 yaptık. Ortaöğretimdeki okullaşma oranları bir yıl önce yüzde 90'dı. Bir yılda ortaöğretimdeki okullaşma oranını yüzde 90'dan yüzde 95'e çıkardık. Özellikle mesleki eğitim merkezlerinin yaygınlaştırılması, öğrencilerin sürekli devamsızlık ve terk oranlarının azaltılmasında önemli katkılar sağladı. 2023 yılında ortaöğretimde okullaşma oranını yüzde 100'e ulaştırmak için çok kapsamlı bir projeyi devreye aldık. Bu kapsamda, 2023 yılında tüm eğitim kademelerinde okul terk riski taşıyan öğrencilerimizin tespitine yönelik erken uyarı ve kayıt dışı öğrenci çağ nüfusu içinde takip sistemi kurduk. 2023 yılında ortaöğretimde '10 Bin Okul Projesi'ni başlatarak okullar arası imkan farklılıklarını azaltmayı hedefleyen projemiz de destek verdiğimiz ortaöğretim kurumlarının sayısını daha da artıracağız."

'153 MİLYON DERS KİTABINA İLAVE OLARAK 160 MİLYON YARDIMCI KAYNAK DAĞITIYORUZ'

Bakan Özer ayrıca; 153 milyon ders kitabını öğrencilere ücretsiz olarak dağıtıldığını belirterek,  "2022-2023 eğitim öğretim yılı başı itibarıyla 153 milyon ücretsiz ders kitabına ilave olarak 160 milyon yardımcı kaynağı da tüm öğrencilerimize ulaştırdık. 2022 yılında da ücretsiz yemek uygulamasına kapasitesini artırarak devam ettik" dedi.

Okullar arası imkan farklılıklarını azaltmak için 26 Ekim 2021 tarihinde 'Kütüphanesiz okul kalmayacak.' diye yola çıktıklarını aktaran Bakan Özer, "2021 yılının sonuna kadar 16 bin 361 kütüphane yaparak eğitim sistemimizdeki tüm okullara kütüphaneyi yapmış olduk. 2022 yılında mevcut yaptığımız kütüphanelerdeki kitap sayısını 28 milyondan 100 milyona çıkartmayı hedefliyorduk, şu an itibarıyla 105 milyonluk kitap olan bir kütüphane sistemine sahip bulunuyoruz" yorumunda bulundu.

'2 BİN 200 KÖY OKULUNU EĞİTİM-ÖĞRETİME ALDIK'

Bakan Özer, köy okulları ile ilgili yeni bir adım attıklarını belirterek, "Yeni bir adım daha attık. Yıllardan beri dillere pelesenk olan köy okullarının açılmasıyla ilgili sadece köy anaokulları ve köy ilkokulları değil, aynı zamanda köyde yaşayan vatandaşlarımızın tarımla ilgili, hayvancılıkla ilgili veya istedikleri hangi kurs varsa onları yerinde vermek için 2 bin 200 tane köy okulunu tamirattan geçerek eğitim-öğretime aldık" açıklamasında bulundu.

2022-2023 eğitim öğretim yılında çok önemli yeni bir hamle yaptıklarını da ifade eden Bakan Özer, "Yıllardan beri eğitim sisteminde bağışla ilgili, okulların kendi ihtiyaçlarını karşılamayla ilgili spekülasyonlar yapılıyordu. İşte, ilk kez tüm okullara temizlik, kırtasiye, küçük onarım ve donatım ihtiyaçlarını karşılamak için şu ana kadar 7 milyar TL bütçe gönderdik" diye konuştu.

Bakan Özer, Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapılan değişiklik ile Çıraklık, kalfalık ve ustalıkla ilgili özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin insan kaynağı ihtiyacını gidermek için büyük bir dönüşüm başlattıklarını söyledi.

Özer, "Sayın Cumhurbaşkanımız, 2022 yılının sonuna kadar 1 milyon çırak ve kalfanın eğitim sistemine dahil olma hedefini koydu önümüze. 1 milyon 152 bin çırak ve kalfanın olduğu bir eğitim sistemimiz oldu" dedi. (DHA)

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.

Editör: MURAT ÖZER