MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Milletimizin hür iradesine savaş açanların despot ve tahammülsüz oldukları artık netleşmiştir. Bu antidemokrat tavrın hesabını soracak da yine milletimizin ta kendisidir. Açıktır ki, Türk gençliği her şeyin farkında ve bilincindedir'' dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, '19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı' nedeniyle mesaj yayımladı. Bahçeli, Türk'lüğün makus talihinin 104 yıl önce Samsun kıyılarından Anadolu'ya dalga dalga uzanacak mücadele ruhuyla değiştiğini belirterek, "Türk milleti kutlu varlığına ve tarihi haklarına yüksek bir fedakarlık ahlakıyla sahip çıkmış, bu kapsamda tek yanlı ve aleyhe işleyen müzakere ve mütareke dayatmalarını cesaretle reddetmiştir. Milli Mücadele yalnızca silahla, yalnızca sahnelenen kahramanlıklarla, yalnızca 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışıyla değil; asırlara sari akılla, usta siyasi manevralarla, emsalsiz stratejik kararlarla, kuşkusuz sabrın ve sebatın imkanlarıyla kazanılmıştır" dedi.

'İSTİKBAL NAMUSU CANSİPARANE ŞEKİLDE MÜDAFAA EDİLMİŞTİR'

Bahçeli, mesajının devamında, "Samsun'dan itibaren muazzam bir heyecanla yakılan Milli Mücadele ateşi, her şeyden önce hatırı sayılır bir zamanın mahsulü olan fikri demlenme ve hazırlık sürecinin imrenilecek sonucudur. Bu vesileyle tecessüm eden milli mukavemet Amasya Genelgesi ile yol haritasını çizmiş, Sivas ve Erzurum kongreleriyle demokratik güç devşirmiş, 23 Nisan 1920'de de TBMM'nin açılmasıyla beraber maşeri vicdanda kök salmıştır. 19 Mayıs 1919 tarihiyle gelişen ve genişleyen olaylar zincirini müteakiben, ümitsizliğin seline kapılmış milli ülküler dirilmekle kalmamış, istiklal ve istikbal namusu cansiparane şekilde müdafaa edilmiştir. Türk milleti, karanlığın en koyu anında parlak geleceğini hayalden gerçeğe dönüştürmüştür. Milli Mücadele'nin kaynak ve kuvveti, zulme ve zillete duyulan meşru öfkeyle temellenmiştir. Müstevliler sayıca, siyaseten ve teknolojik imkanlar bakımından ne kadar avantajlı olsa da milletimiz husumete imanıyla direnmiş, nihayet hakkını çiğnetmemiş, onur ve haysiyetine leke düşürmemiştir. Bu tarihi ve milli hakikatin dayandığı ilkeler, 19 Mayıs 1919'un ilham ve itibarıyla tezahür etmiştir" ifadelerini kullandı.

'BU AZİZ VATAN TERÖR HEDEFLERİNE BIRAKILMAYACAK'

Bahçeli, en başta Aziz Atatürk olmak üzere, Milli Mücadele kahramanlarının emperyalizmin insafına sığınmayı akıllarından dahi geçirmediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Siyasi çıkar uğruna, sırf makam ve mevki tutkusu adına yabancıların denetim ve kontrolüne girmek dün olduğu gibi bugün de zillet olarak anılmıştır. Nihayet Türk milleti hiçbir zaman zillete kapılmamıştır. Milli ve manevi değerlerden nasiplenmemiş çarpık zihniyetlerin, vatan ve beka değerlerini sıkışınca hatırlayanların, üstelik 104 yıl önce karşımıza geçen zalimlerin bugünkü temsilcileriyle yol yürüyenlerin 19 Mayıs'ın mirasından alacakları tek bir hisse olamayacaktır. Doğrudur, bu aziz vatan sokakta bulunmamış, ancak sokak mantığına, suçluların keyfine, menfur emellere, terör hedeflerine de asla bırakılmayacaktır. Bunun güvencesi hem Türk milleti, hem de geleceğimizin tesellisi ve mükafatı Türk gençliğidir. Türkiye Cumhuriyeti pazarlıkla, lütufla, ikramla, siparişle kurulmamıştır. Ancak bu şekilde de Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın önüne geçilemeyecek, ket vurulamayacaktır. Olmayan siyasi gücünü varmış gibi gösterip siyaseti at pazarına çevirenler, kamuoyuyla günaşırı talep listeleri paylaşanlar samimi olmadığı gibi milli ve ahlaki değerlerle ters düşen fırsatçı acizlerdir."

'AHLAK VE MENSUBİYET KRİZİ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ'

19 Mayıs 1919'un fikir dinamiğinin de Türk milliyetçiliği olduğunu vurgulayan Bahçeli, mesajının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Nitekim Türk milliyetçiliği her türlü tasallut ve tahrikten uzak şekilde istikrara, istiklale ve istikbale bir kez daha kucak açıp yol verecektir. Türk milliyetçiliğinin temeli millet ve vatan sevgisidir. Bu sarsılmaz ve tartışılmaz sevgi üzerinde sinsi sinsi pazarlık yapma telaş ve teşebbüsleri iflah olmaz bir ahlak ve mensubiyet krizi olarak değerlendirilmelidir. Türkiye'nin krize değil, kucaklaşmaya ihtiyacı vardır. Türk milletinin kutuplaşmayla geçirecek bir saniyesi bile yoktur. Bu nedenle vakit 85 milyon Türk vatandaşımızın tek yürek olma vaktidir. Cumhur, herkestir; nitekim herkes eşittir Türkiye'dir. Gün, 19 Mayıs 1919'un ilkelerinde 'Omuz Omuza' buluşma günüdür. Milli birlik ve kardeşlik inancıyla Cumhuriyet'in yeni yüzyılına Türkiye mühür vuracaktır. Mehmetlerimize kurşun sıkanlarla el ele tutuşanlar siyasetin konusu değil, milli güvenlik sorunudur ve bunlar 19 Mayıs'ın muhteşem duruşunu idrakten tamamen yoksunlardır. Ayrıca ve maalesef demokrasiyi ağızlarından düşürmeyenlerin, milletimizin sandıkta tecelli eden iradesine hakaretler yağdırması, özellikle depremzede vatandaşlarımıza küfürler savurması affedilemez bir alçaklıktır. Böylesi bir vandallığı görmezden gelmek imkansızdır. Milletimizin hür iradesine savaş açanların despot ve tahammülsüz oldukları artık netleşmiştir. Bu antidemokrat tavrın hesabını soracak da yine milletimizin ta kendisidir. Açıktır ki, Türk gençliği her şeyin farkında ve bilincindedir. Gençlik göz bebeğimiz, gelecek güvenimizdir. Niyazım odur ki, Türk gençliği evvelemirde varoluş haklarına, diri hedeflerine, tertemiz ilkelerine, dünyada adından söz ettiren ülkesine sonuna kadar destek verecektir. Türk ve Türkiye Yüzyılı, Türk gençliğinin iradesiyle tıpkı bir bayrak gibi yükselecektir." (DHA)

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.
 

Editör: MURAT ÖZER