Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Sayın Cumhurbaşkanımız da uygun bulursa genç çiftçilerimize yönelik 'Uzman Eller Projesi' ile verdiğimiz desteklerimiz 100 bin TL'den 250 bin TL'ye çıkaracağız" dedi.

Bakan Kirişci, 2022 yılı değerlendirme toplantısında medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. Bakan Kirişci, tahıl koridoruna ilişkin, "Dünya, 2 yıl boyunca insanlığı derinden etkileyen Covid-19 pandemisinin ardından Rusya- Ukrayna savaşının çıkmasıyla birçok krizle aynı anda karşı karşıya kaldı. En önemli tahıl tedarikçisi 2 ülkenin sevkiyat kanallarındaki aksama, tahılın yanı sıra, ayçiçeği ve gübre gibi ürünlerin arzını güçleştirdi. Türkiye'nin tarafsız tutumu ve Sayın Cumhurbaşkanımızın çözüm arayışında gösterdiği liderlik vizyonu, krizin aşılmasında kilit rol oynadı. 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması, bütün dünyaya derin bir nefes aldırdı. Anlaşmanın ilerleyen süreçte tekrar askıya alınması riski, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir kez daha devreye girmesiyle ortadan kalktı ve anlaşma, 19 Kasım'dan itibaren 120 gün daha uzatıldı. Bugün itibarıyla Tahıl Koridorundan 633 gemiyle 16,9 milyon ton tahıl ve gıda ürünü taşınmıştır. Bu tahılın, yüzde 54'ü Avrupa ülkelerine, yüzde 28'i Asya ülkelerine, yüzde 12'si Afrika ülkelerine, yüzde 6'sı Orta Doğu ülkelerine ulaşmıştır. En az gelişmiş ülkelere giden tahılın oranı ise sadece yüzde 5,4'tür. Bu koridor, sadece uluslararası hububat ve gübre piyasalarını istikrara kavuşturmakla kalmadı, Türkiye'nin diplomatik bir başarısı olarak da tarihe geçti. Hem uyguladığı lider diplomasisiyle Türkiye'nin gücüne güç kattığı için hem de 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek mazlum milletlerin temel gıda ihtiyacını uluslararası toplumun gündemine getirdiği için Sayın Cumhurbaşkanımıza şükran borçluyuz" ifadelerini kullandı.

'30 MİLYAR DOLAR TARIM İHRACATI İLE KAPATACAĞIZ'

Bakan Kirişci, 2022 yılında çiftçilere 40,4 milyar TL tarımsal desteklemede bulunduklarını kaydederek, "Bitkisel üretimimizi, 2021 yılına göre yüzde 9,1 oranında artırarak 118,4 milyon tondan 128,6 milyon tona çıkardık ve bu rakamla tüm zamanların üretim rekorunu kırdık. 'Türkiye üretmiyor' diye çığırtkanlık yapanların, eli öpülesi çiftçimizin emeğini görmezden gelenlerin, milletimizi umutsuzluğa sevk etmek isteyen kötü niyetlilerin çabalarının boşa çıktığını dikkatinize sunuyorum. Türkiye tarımda net ihracatçı ülke olma hüviyetini, 2022 yılında da taşımaya devam etmiştir. Kasım sonu itibarıyla tarım sektörümüz, 26,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Aralık ayı rakamlarının netleşmesiyle 2022 yılını, 30 milyar dolar civarındaki tarım ihracatıyla kapatmış olacağız. Ayrıca, su ürünleri ihracatımızı 1,5 milyar dolara taşıyarak bu alanda yeni bir rekor kıracağız. Geride bıraktığımız yıldan itibaren tarımsal destekleme sistemimizde stratejik bir değişiklik yaparak destekleme takvimimizi öne çektik. Böylece çiftçilerimizin ekim sürecinde temel girdi alımlarını olabildiğince kolaylaştırdık. Bu yıl mart ayında 1 milyon 152 bin çiftçimize ödenmesi gereken 8,6 milyar TL mazot ve gübre desteğimizi, 2022 Kasım itibarıyla kullandırmaya başladık. Mazot ve gübre desteklemeleri, bundan sonra her yıl bu takvim çerçevesinde, yani çiftçimizin desteğe en çok ihtiyaç duyduğu; ekim döneminde ayni olarak kullanılacak. Ayrıca Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin verdiği 100 bin TL tutarındaki faizsiz kredi miktarını 200 bin TL'ye çıkardık. Bunun 100 bin TL'lik kısmı da mazot ve gübre alımında ayni olarak kullanılabilecek" şeklinde konuştu.

'TÜRKŞEKER VE ÇAYKUR PİYASA FİYATLARINDAKİ DALGALANMAYI ENGELLEDİ'

Bakan Kirişci, çiftçiye 'Uzman Eller Projesi' ile 101 milyon TL hibe desteği sağladıklarını belirterek, "Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kapsamında 276,3 milyar TL tarımsal varlığı sigortalayarak güvence altına aldık. Üreticilerimize ve yetiştiricilerimize 3,6 milyar TL hasar tazminatı ödedik. Küresel ekonomik dalgalanmaların sert hissedildiği bir dönemde 'Sen Üret Yeter' vizyonumuz gereği her daim çiftçimizin yanında olduk. Regülasyon kuruluşlarımız Toprak Mahsulleri Ofisi, Çaykur, TÜRKŞEKER ve Et ve Süt Kurumu, 2022 yılında daha fazla görev üstlendi. Burada ilk kez duyuracağımız bir hususu da vurgulamak isterim. 2 güzide kurumumuz, TÜRKŞEKER ve Çaykur, hem piyasa fiyatlarındaki dalgalanmayı engelledi hem de doğru politikalarımız sayesinde 2022 yılını, operasyonel olarak karla kapattı. Bu gurur tablosunu da ilerleyen günlerde bilançoların açıklanmasıyla göreceğiz inşallah" ifadelerini kullandı.

'16 UÇAĞIMIZ DAHA ENVANTERİMİZE DAHİL OLACAK'

Bakan Kirişci, 1 Ocak'tan itibaren Tarım Cebimde mobil uygulamasını çiftçilerin hizmetine sunduklarını anımsatarak, "'Gelecek Tarımda, Tarım Cebimde' diyerek hizmetine sunduğumuz uygulama, üretim planlamasının en önemli araçlarından biri olacaktır. İstikbalimiz olan gençlerimiz, gelecekte tarımı da şekillendirecektir. Gençlerimizin inovatif düşünce kabiliyetini, tarıma aktarmalarını çok önemsiyoruz. Üretimde ve yönetimde gençliğin dinamizmi ve vizyonundan faydalanmak amacıyla Tarım Orman Gençlik Konseyi kurduk. İlk toplantısını da dün Kızılcahamam'da gerçekleştirdik. Orman Genel Müdürlüğü faaliyetleri kapsamında, 10 bin 418 orman köylümüze ve 9 tarımsal kalkınma kooperatifine 531 milyon TL hibe ve sıfır faizli kredi desteği verdik. Ormancılık çalışmalarında istihdam edilen orman köylümüze, 5 milyar 192 milyon TL katkı sağladık. Dünyada söz sahibi olan arıcılık sektörümüzü daha da güçlendirmek için 60 bal ormanı tesis ettik. 610 farklı türde 257 milyon fidan ürettik, 100 bin hektar alanda ağaçlandırma ve erozyonla mücadele çalışması gerçekleştirdik. Orman yangınlarından zarar gören alanlara 525 milyon fidan diktik. TUSAŞ ve Sikorsky tarafından üretilen, gece de görev yapabilen ve mülkiyeti bize ait olan Sikorsy helikopterimizi teslim aldık. Bir yıl içinde, 4 adet amfibik özellikteki tanker uçak ile yüksek çözünürlükte görüntü sağlayan, sayısal harita üreten görev sistemleri ile teçhiz edilmiş 1 adet havadan yönetim uçağımız da filomuza dahil olacaktır. Yine mülkiyeti bize ait yerli ve milli Gökbey helikopterlerimizi ve 16 uçağı daha envanterimize dahil ederek, filomuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Artan nüfusu doyurmak ve tarımda söz sahibi olmak için üretim planlaması yapmak gerektiğine dikkat çeken Bakan Kirişci, "2023'te Gazi Meclisimizin gündemine gelmesini beklediğimiz planlı üretim modeli üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Yol haritasını belirlediğimiz bu model ile çiftçilerimizi destekleyerek arz güvenliğini sağlamayı ve bulunurluğu tesis etmeyi hedefliyoruz. Üretim kaynaklarımızı doğru kullanarak, ülkemizin gıda güvenliğini sağlayacak, üretimde sürdürülebilirliği güçlendirecek ve verimliliği artıracak rasyonel bir planlama yapmaya çalışıyoruz. Tabii bunun en önemli ayaklarında birisi Kent Tarımıdır. Yerinde üretim-yerinde tüketim anlayışıyla tüketicilerin taze, ucuz ve en az fireyle sebze ve meyveye ulaşımını sağlamak amacıyla, Kent Tarımı uygulamalarını adım adım hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda, jeotermal kaynaklarımızın yanı sıra, rüzgar, güneş ve biyokütle gibi temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanılacağı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerini hızla yaygınlaştırıyoruz. Kent Tarımı ile ilgili çalışmalarımızda son aşamaya geldik. Burada ilk etapta 3 yıllık bir eylem planı hazırlıyoruz. Kent Tarımı ile ilgili kısa ve uzun vadeli faaliyetlerimizi, projeleri, desteklerimizi içeren eylem planımızı yakın zamanda sizlerle paylaşacağız" dedi.

'GELECEKTE KİM ÜRETİM YAPACAK'

Gençlere kırsalda üretim yapmaları için birçok başlıkta hibe ve destek verildiğine dikkat çeken Kirişci, "Burada ilk defa sizlerle paylaşıyorum; Sayın Cumhurbaşkanımız da uygun bulursa genç çiftçilerimize yönelik 'Uzman Eller Projesi' ile verdiğimiz desteklerimiz 100 bin TL'den 250 bin TL'ye çıkaracağız. Biz, 'gençlerimizi kırsala çekelim, onları eğitim gördükleri tarım, su ürünleri, veterinerlik ve ormancılık alanlarında kendi iş yerlerinde istihdam edelim' deyince, anlamadan dinlemeden karşı çıkıyorlar. 'Çocuklarımızı çoban mı yapalım' diyorlar. Gençlerimizi tarımsal üretime çekemezsek gelecekte kim üretim yapacak? 100 milyonu aşacak nüfusumuzu kim besleyecek? Bunu çözecek planları, projeleri var mı acaba bu muhalefetin? İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, geçmişte kangren haline gelmiş sorunları nasıl geçen 20 yılda çözdüysek, ülkemizi, dünyanın yıldızı yapacak projeleri de yine biz devreye sokacağız. Ülkeyi yönetmeye talip olanların, sadece eleştiriden ibaret olduğunu, ortaya hiçbir çözüm önerisi koyamadıklarını aziz milletimiz gayet iyi görüyor" ifadelerine yer verdi. 

'6 BİNE YAKIN YENİ PERSONEL İSTİHDAM EDECEĞİZ'

İnsan kaynağını 2023 yılında güçlendirmeye devam edeceklerini söyleyen Kirişci, "Daha önce Bakanlığımızın taşra teşkilatında görevlendirilmek üzere farklı branş ve pozisyonlarda 1200 sözleşmeli personel alımı yapacağımızı duyurmuştuk. Ardından da Orman Genel Müdürlüğümüzün merkez ve taşra teşkilatı için 1613 personel alacağımızı kamuoyuyla paylaşmıştık. Şimdi de sizlerin aracılığıyla, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüze personel alacağımızı duyurmak isterim. DSİ bünyesinde görevlendirilmek üzere çeşitli branşlarda 1273 sözleşmeli personel alacağız. Böylece, önümüzdeki günlerde, Tarım ve Orman Bakanlığımız bünyesinde, toplam 6 bine yakın yeni personel istihdam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun. İçinden geçtiğimiz süreç farklı bir dünyanın habercisidir. Biz de Bakanlık olarak buna hazırlandık ve 'daha iyi, her daim iyinin önündedir' anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz" dedi. (DHA)

'İSTANBUL'DA 3,5 AYLIK SUYUMUZ VAR'

Bakan Kirişci, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Kirişci, kuraklıkla ilgili soru üzerine yağışlardaki düzensizliğe dikkat çekerek, "İstanbul’da barajlarda aktif doluluk oranı geçen yıl aynı tarihte yüzde 16,5 oranından daha az, şu andaki doluluk oranı yüzde 33,3. Hiç su gelmemesi halinde 3,5 aylık ihtiyacımızı karşılayacak su rezervi var. Ankara bu konuda daha şanslı. Geçen yıla göre yüzde 10,7 oranında daha fazla var, doluluk oranı yüzde 18,9. Barajlara su gelmemesi halinde tüm içme suyu talebini 6 aydan daha fazla karşılayacak kapasitemiz var. İzmir’de yüzde 19,1 doluluk oranı var; hiç su gelmemesi halinde 7 aylık suyumuz vaz. Bursa'da yüzde 16,5 maalesef, hiç su gelmemesi halinde 2 ayı karşılama kapasitesi var. Bizim şu anda 112 milyar metreküp suyumuz var, 2050 yılı geldiğinde bunun yüze 25 azalacağı, 84 milyar metreküpe ineceği uzmanların yaptığı çalışmalarda görülüyor. 2050 yılına gelindiğinde nüfus, sanayi bunlardaki artıştan dolayı biz şu an halihazırda 112 milyar metreküpün 58 milyar metreküpünü kullanıyoruz. O gün geldiğinde bu 90 milyar metreküpe çıkacak. Doğu Karadeniz en şanslı bölge, kısmen Orta Karadeniz, biraz da İstanbul ve Akdeniz bölgesinin batı tarafı, buralarda hiç tedbir alınmasa bile su sıkıntısı yaşanmayacağı gibi bir durum var" dedi.

'ASIL STOK RUSYA TARAFINDA'

Bakan Kirişci, dün itibarı ile 17 milyon ton tahılı tahıl koridorundan taşındığını kaydederek, "Bunun dışında bir de kara ve demir yolu ile Avrupa’ya geçenler var. Asıl stok Rusya tarafında, 150 milyon tonluk bir ürün stoku var. Haklı olarak Rusya bu ürünlerini satmak istiyor; fakat bu ürünlerinin alımını gerçekleştirerek, ambargo listesine dahil olmak istemeyen gemiciler, taşıyıcılar var. Bizim bunu da göz ardı etmememiz gerekiyor. 'Yasaklılar listesine girerim' diye endişe edenler var. Önümüzdeki yıllarda bu mesele çözülmezse dünyayı daha büyük bir tehlike bekliyor" dedi.

'TİCARET BAKANLIĞI İLE ÇALIŞIYORUZ'

Bakan Kirişci, zincir marketlerdeki sabit fiyat uygulamasına ilişkin soru üzerine, Ticaret Bakanlığı ile bu konu üzerinde çalıştıklarını söyledi. Kirişci, "Üretici hayır kurumu değil. Üreticinin elde ettiği üründen geliri bir kenarı koyduktan sonra tüketiciyi rahatsız edecek evreye geçilecek olursa biz Ticaret Bakanlığı ile eş güdüm içinde çalışıyoruz. Velev ki ‘a’ ürününün anormal derecede içeride fiyatları yükseldi, doğaldır ki bunu bir de tüketen var, üreticinin de elinden çıkmış durumda, burada da işin kontrolünü sağlamak adına ihracat yasaklarını getirerek bunu da dengelemeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. 

'İSTANBUL'DA 39 İLÇEDEN 7'Sİ DÖNÜŞ YAPTI'

Bakan Kirişci, 1 milyon 493 bin 541 hayvanın çip takılarak sisteme kaydedildiğini, 500 bin civarında da beyanname veren olduğunu söyleyerek, "Toplamda 2 milyonluk bir sahipli hayvan var diyebiliriz. Bir de sahipsiz hayvanlarımız var. Burada da bir tarafta bunlar bizim canlarımız öbür tarafta da insanlarımızın can ve mal emniyeti. İkisinin dengelenmesi gereken bir süreç. Hayvanlar da şiddete maruz kalıyor, bunu da yok sayamayız. Bu tarz bir durum var. Buradan hareketle Türkiye genelinde bu konuya katkı sağlayabilecek paydaşlarla 29-30 Kasım'da Bolu’da bir çalıştay düzenledik. Ortaya çıkan son durum ile ilgili yol haritasını belirlemeye çalışıyoruz. Ciddi de bir yol kat ettik. Paydaşlarımızın da katkılarını alıp son şeklini vereceğiz, sayın cumhurbaşkanımıza da bunu arz edeceğiz. Bu çalıştay öncesinde bir çalışma başlattık, İstanbul’u da pilot seçtik. Valiliğimiz ile iş birliği halinde 39 ilçemize sayın valimizin bir yazısını gönderdik. 'Hayvan barınağına ihtiyacınız varsa, bu hayvanların rahat yaşayacağı yer tahsisine hazırız' dedik. 39 ilçemizden sadece 7’sinden, 4’ü resmi, 3’ü şifahi olarak belirtti. Toplam 7 ilçeden geldi. Yerel yönetimlerimizin bu konuda aksiyon alması, üzerinde hassasiyetle durması gerekiyor" dedi.

'KENDİ KENDİMİZE YETTİĞİMİZİ RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİZ'

Bakan Kirişci, üretilen meyve ve sebzenin yüzde 25'inin İstanbul'da tüketildiğine dikkati çekerek, "İstanbul'a 77 ilden meyve ve sebze tedariki yapılıyor. Bu kadar geniş bir coğrafyadan tedarik yapılan şehre, 270 bin kamyon bu sebze ve meyveyi taşıyor. 140 milyon kilometre yol kat ediyor bir kamyon. Biz diyoruz ki 'çevre ilçelerde üretim yapılırsa bu durum düzelir.' Bu çerçevede İzmir, Aydın, Nevşehir, Balıkesir ve Ağrı'da jeotermal seralar kurduk. Buralarda 365 gün üretim yapabiliyorsunuz. Her şehrin kendi üretimini yapması gerekiyor" diye konuştu. 

'ET İLE İLGİLİ NORMALLEŞME SÜRECİNİ BEKLİYORUZ'

Bakan Kirişci, et ve süt fiyatlarına ilişkin, "Normalde etin maliyeti 115 lira. Uzunca bir dönem bu maliyetin altında satıldı. Şu anda bir denge oluştu. Bir kilogram sütün Süt Konseyi tarafından açıklanan fiyatı 8,5 lira, süte verilen primle 9 lira. Buradan sanayicilere seslenmek istiyorum; süt üreticilerinin herhangi bir şekilde bir sütü satmayıp, bunu elinde tutup, stokçuluk yaparak fırsatçılığa dönüştürmesi mümkün olabilir mi? Burada sanayicilerimize biraz iş düşüyor. Bu fiyatları kendileri belirlemeye çalıştıklarını gördük ve zamanında da uyardık. 'Bu yaptığınız doğru değil, Ulusal Süt Konseyi'nin açıkladığı fiyatı dikkate alın' dedik. Onlar adete yarışa girdi. Bu yarış doğal olarak sütün fiyatını yukarı çekti. Şimdide kendi aralında anlaşıp bir fiyat indirimine gidemedikleri için bize diyorlar ki 'siz sütün Ulusal Süt Konseyi olarak fiyatını artırın.' Biz niye artıralım. Biz bunu zamanında yaptık, o zaman gereken ilgiyi göstermediler. Et ile ilgili normalleşme dönemini bekliyoruz. Ramazan ayıyla ete olan ilgi artar; ama büyük bir iştahın olmadığını tespit ettik. Şu an bulunurluk konusunda et ve sütte bir eksiğimiz yok. Gerekirse gerekli tedbirler alınır, biz üreticimizi mağdur etmeyiz" diye konuştu.

'VENEZUELA'DAN TOPRAK ALMADIK'

Bakan Kirişci, tarım yapmak için 41 ülkenin arazi kiralayıp, arazi satın aldığını dile getirerek, "Biz ne Venezuela’dan ne Sudan’dan ne de diğer 9 ülkeden herhangi bir satın alma yapmadık, yapmayı da düşünmüyoruz. Bu Batılıların sömürgeci mantık ile oralara gidenlerin davranışıdır. Biz gittiği yere medeniyet götüren bir kültürün, inancın münteşirleriyiz. Bu ülkenin insanlarının oralardaki insanları istismar edeceğini nasıl söyleyebiliriz. Oradaki insanların tarımsal faaliyet yapacak ne birikimleri ne de alt yapıları var. Biz Venezuela’dan tarım toprakları satın almaya gitmedik, ülkenin şartlarını yerinde görelim, sonra da üreticilerimize dönüp ‘Venezuela’da böyle bir imkan var, gelin burada bu üretimi yapın’ diyelim diye gittik. Toprakları satın al, oradaki insanları da köle yap; bizim böyle bir kültürümüz yok, olmadı, olamaz” ifadelerini kullandı. 

'FINDIKLA İLGİLİ OLUMSUZLUK YOK'

Bakan Kirişci, fındık meselesini çok önemsediklerini belirterek, "O fiyatı teklif ederken biz dedik ki; önemli bir bölümü zaten ihracata gidiyor, üretim fazlalığından hareketle bazı olumsuz davranışlar sergilemek isteyenler oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin devrede olması bunların üstesinden geldi. Fındıkla ilgili olumsuzluk olarak gördüğümüz bir durum söz konusu değil" dedi.

Kirişci de saman ithal edildiği iddialarıyla ilgili de, "Ülkemizin saman üretimi yıllık 25 milyon ton. Hayvancılıkta 18 milyon ton saman tüketilmekte. Yani 7 milyon ton fazlalığımız var. Geri kalan miktar kağıt enstitüsünde, mantar yetiştiriciliğinde ve hayvan altlığında kullanılmakta. 2021 yılında 204 ton sap saman ithalatı gerçekleştirmiştir. 2022 de sap saman ithalatı gerçekleşmemiştir" dedi. (DHA)

Editör: MURAT ÖZER