İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, İçişleri Bakanlığı ile YÖK Başkanlığı arasında, muhtarların eğitim faaliyetlerine dair iş birliği protokolünü imzaladı. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı ile de YÖK arasında iş birliği protokolü imzalandı.



YÖK Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen programa, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, YÖK Başkanı Erol Özvar, İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan, Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Bekir Aktürk ve çok sayıda davetli katıldı. Bakan Soylu, 81 ildeki tüm devlet üniversitelerinde 50 bin 376 muhtara 28 başlıkta eğitim verileceğini söyledi. Eğitimlerin muhtarların hizmet standartlarını yükselteceğine işaret eden Soylu, muhtarlarla ilgili 27 temel adım atıldığına dikkat çekti. 

'MUHTARLARIMIZ BELİRLİ GÖREVİ YAPAN NOKTADA DEĞİLDİR'

Muhtarlık Daire Başkanlığı kurulmasından, özlük haklarının iyileşmesine kadar, muhtarlık binalarının yapımından muhtar evlerine kadar birçok adımın atıldığını aktaran Soylu, "Bu eylemlerden bir tanesi de Muhtar Akademisi'dir. Bu ders konularına bir yerel yönetimin alt birimi için neden ihtiyaç duyulur? Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde muhtarlık sistemini öyle bir yere oturttu ki aslında sadece yerel yönetimin bir alt birimi olarak tanımlanması, belki tarifi açısından örtüştürülemez duruma geldi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde muhtarlarımız sadece ikamet veren, mühür basan, belirli birkaç görevi yapan bir noktada değildir. Onun yerine toplumsal meseleleri kendi üzerinde gören, örneğin uyuşturucu meselesinden anlaması ve bilmesi gerekir, kaçak göçle mücadeleden metruk binalara, kadına yönelik şiddetle mücadeleden çocuklarımızın okullaşmasına kadar, tüm meselelerde etkin ve etkili olan, kaideli devletin en önemli organlarından birisi olarak tanımlanmaktadır" dedi.

YÖK BAŞKANI ÖZVAR: YÖK'ÜN BÖYLE BİR BEYANATI YOK

YÖK Başkanı Özvar, muhtarların eğitimine ilişkin protokol töreni sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özvar, Kamu Personel Seçeme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırılması soruşturmasına yönelik soruya, "O süreci gayet iyi biliyorsunuz, ön inceleme hazırlandı ve savcılığa intikal etti. Hukuk normal işleyişi içerisinde devam ediyor. Bazı basın kuruluşlarında YÖK'ün 'sorular sızmadı' diye bir beyanı olduğuna dair haberler var, bunlar doğru değil. Raporu hazırlayanlar ön incelemede soruların sızması konusunu rapor edip savcılığa sundular. Bunu benim söyleme yetkim yok; ama bu durum ön inceleme raporunda var. Burada önemli olan nokta YÖK'ün böyle bir açıklaması ve beyanı olmadı, mefhumu muhalifinden çıkartılan bir anlam üzerine, spekülasyon yapmanın bir manası yok. Her şey yolunda gidiyor. Soruşturmanın devam ettiği noktada savcılığın işini biz nasıl üstlenelim" dedi.

YÖK Başkanı Özvar, yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi: "İlk ölçüde soruşturmaya, daha doğrusu karşılıklı sorgu, sual, ifade alma biçiminde gerçekleşiyor. Dolayısı ile işin arka tarafında yani; birinin bir başkasına bu soruyu sızdırdığı, sızdırmadığına dair resmi bilgiyi, soruşturmayı yapma yetkimiz yok bizim. Bizim yaptığımız, aynılık var mı yok mu, benzerlik var mı yok mu? Bunları tespit etmek. Bu süreçte ihmali bulunan idareci veya bir başka çalışan varsa onun hakkında tespitlerde bulunmak. Yoksa ancak savcılıktan alınan yetkilerle, konuşmaların dinlenmesi gibi daha başka süreçleri gerektiren bilgilere veya istihbarata ulaşma yetkimiz yok bizim."

'ÖN İNCELEME ÇOK AYRINTILI'

YÖK Başkanı Özvar, raporda 'sızdırıldığına ilişkin bir tespit yapılamamıştır' ifadesinin olup olmadığına yönelik soruya, "Sızdırıldığını nasıl bilebilirsiniz? Şimdi şöyle düşünün, bir kişi çalışıyor. O kişi başka birisine diyelim ki soruyu gönderiyor. Bunu nereden tespit edebilirsiniz? Ancak telefon kaydından, Whatsapp kaydından tespit edebilirsiniz. Bunu yapabilmek ancak adli soruşturma ile elde edilebilecek bir şey. Biz bunu ön inceleme ile bunu yapma yetkimiz söz konusu değil. Bundan sonra savcılık işin o kısmına bakacak. Bir de Devlet Denetleme Kurulu'nun ancak çıkartabileceği bir şey bu. O açıdan bizim öncelikle yaptığımız, bir sorular ile alakalı. İki, idari süreçlerle alakalı sıkıntılar var mı yok mu asıl olarak bunları görmek. Bu konu ile de alakalı bizim arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar. Benim hiçbir şekilde YÖK Başkanı olarak zaten soruşturma heyetine bir tesirde etkide bulunamam. Kendi hür görüşleri ile orada bütün incelemeleri, çalışmaları tamamlayıp rapor haline getirip ön inceleme olarak bu durumu tespit etmiş oluyorlar. Artı burada önemli bir şey var. Savcılığa intikal eden bir husus tespit ediyor olması önemli ön inceleme raporunda. Altını özellikle çiziyoruz. Savcılığın sonradan başkaları hakkında izin istemesi Danıştay’a başvurması, onlar tamamen sağlıklı yürüyen bir hukuki süreç ve biz de bunları takip ediyoruz. Bizim üzerimize bu konuda herhangi bir şey düşecek olursa o konuda da biz üzerimize düşeni mutlaka yerine getireceğiz. Şeye dikkat edin, o arada hani bazı gazetelerde şöyle yayınlanıyor: 'YÖK dedi ki sızma yoktur' YÖK'ün böyle bir beyanatı yok. Bizim ağzımızdan da sürçü lisan olabilir insanlık halidir. Ön inceleme çok ayrıntılı. Bunu yapmış vaziyette o sebeple bunlar daha da önümüzdeki günlerde muhtemelen gündeme gelecek. Bizler bu konuda dikkat ettiyseniz oldukça ölçülü dikkate değer bir üslupla bu süreci yürütmeye çalışıyoruz ve kimsenin aklında da bir istifham uyanmasını da istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

'KÖK ÜZERİNDEN ÇALIŞMALAR YAPIYORLAR'

Özvar konuşmasının devamında şu açıklamalarda bulundu: "Eskiden dershaneler biz soru yakaladık diye reklam yaparlardı ve hiç kimse de ya falanca dershane ÖSYM'nin yaptığı sınavdaki soruyu yakaladı veya çok benzerini buldu diye hiç kimse şey yapmazdı. Tam aksine çocuklarını o dershanelere yollarlardı. Şimdi burada sanki bir başka şekilde gündeme geldi. Normalde bakın önceki senelerdeki reklamlara biz yakaladık diyorlar. Bu da şundan dolayı muhtemelen o kadar fazla soru havuzunda soru var ki bir müddet sonra, ya da siz yazılımla bazı muhtemel soruları tahmin de edebilirsiniz. Bu da çok normal bir şey. Burada uzmanların söylediği sorunun bir kökü var burada kökte aynılık var mı yok mu onlara bakıyor uzmanlar. Kelime benzerlikleri, yüklem benzerlikleri önemli değil, soruların cevap şıkları aynı mı değil mi bunları hatta ikinci plana itiyorlar. Kök üzerinden çalışmalar yapıyorlar. Oradaki mutlaka bir ayniyelik varsa o zaman üzerine gidiyorlar bazen soru şıkları farklı bile olsa ya diyorlar bu soru falanca sorudan esinlenmiştir diyebiliyorlar." (DHA)

Editör: MURAT ÖZER