Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, İsviçre’nin Cenevre kentinde CEDAW 8. Dönemsel Ülke Raporu Yapıcı Diyalog Süreci toplantısında kapanış konuşması yaptı.

"KADININ İNSAN HAKLARINI, MÜZAKERE KONUSU BİR SİYASİ ARAÇ OLARAK GÖRMÜYORUZ"

Bakan Yanık, BM Güvenlik Konseyinde kabul edilmesinin üzerinden 40 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, temel bir insan hakları sözleşmesi olarak CEDAW'ın etkin uygulanmasının öneminin, silahlı çatışmalar, iklim sorunları ve salgın hastalıklar gibi kadınlar ve kız çocukları için mevcut küresel zorluklar nedeniyle arttığını vurguladı. Bakan Yanık konuşmasında “Kadının insan haklarını, müzakere konusu bir siyasi araç olarak değil, acilen ulaşılması gereken temel hedef olarak görüyoruz” dedi.

Bakan Yanık, şunları kaydetti:

“Türkiye olarak kadının insan haklarını, müzakere konusu bir siyasi araç olarak değil, acilen ulaşılması gereken temel bir hedef olarak görüyoruz. Kadınların ve kız çocuklarının hakları her zaman önemli gündemlerdeki kararların merkezinde olmalıdır. Bu bağlamda, ortaya çıkan sorunlara etkin yanıt için CEDAW Genel Tavsiyelerinin işlevini ve önemini tasdik ediyoruz. Ancak yeni dijital teknolojilerin ışığında, yeni bir genel öneriye duyulan ihtiyaç artıyor. Ayrımcı etkiler de dahil olmak üzere bu teknolojilerin ortaya çıkardığı zorlukların ele alınması ve sunulan fırsatların etkin bir şekilde araştırılması gerektiğine inanıyoruz. Yeni dijital arenalar, çevrimiçi şiddeti, tacizi ve nefret söylemini güçlendirmek için elverişli bir ortam yaratıyor. Dijital teknolojilerin yakın geleceğin ana iş modeli olacağı kesin olmakla birlikte dünya çapında kadın ve kız çocuklarının bu teknolojilere erişimi hala çok sınırlı. Komiteye, bu konuları ele alan bir genel tavsiyeyi memnuniyetle karşılayacağımızı bildirmek isterim.”

Her ülkenin farklı ulusal bağlamlara sahip olmasının evrensel ideallere ulaşmada sorun teşkil etmemesi gerektiğini vurgulayan Bakan Yanık, konuşmasına şu şekilde devam etti: 

“Fakat komitenin değerlendirmelerinde ülkelerin meşru güvenlik önceliklerini, sosyoekonomik durumlarını ve kendine has problemlerini de dikkate alması gerektiğine inanıyoruz. Komitenin işleyişinin niteliği ne olursa olsun, Türkiye CEDAW kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmede oldukça kararlı olmuştur. CEDAW üyeleri olarak gerçekleştirmiş olduğumuz bu yapıcı diyalog sürecinde, Türkiye’nin insan hakları konusunda uluslararası normları koruduğunun altını çizdik. Her türlü ayrımcılığı önleme ve kadın-erkek eşitliğini sağlama konusunda benimsediğimiz anlayışı ve yürüttüğümüz çalışmaları sizlerle paylaştık.  Sivil inisiyatif birimleriyle kurduğumuz işbirlikleri sayesinde her zaman daha güçlü sosyal politikalar üretiyor ve her türlü ayrımcılığa karşı daha hızlı ve kalıcı çözümler sunuyoruz. Kararlı ve cesur adımlarla belirlediğimiz hedeflere doğru ilerlemeye devam edeceğiz.  Diyalog süreçleri boyunca komite üyelerinin yönelttiği kıymetli soru ve yorumlar için teşekkür ederiz. Sunduğunuz öneriler, hiç şüphesiz çalışmalarımızın yeniden yapılandırılması sürecinde değerlendirmelerimize dahil edilecektir.”
 

Editör: MURAT ÖZER