Başörtüsü anayasal güvence getirilmesi ve aile bütünlüğünün korunması amacıyla Anayasa'nın 24'üncü ve 41'inci maddelerinde değişiklik teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı.

TBMM Anayasa Komisyonu, AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt başkanlığında toplandı. AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz ve 336 milletvekilinin imzası bulunan Anayasa değişiklik teklifinin görüşmelerine AK Parti'li, MHP'li, CHP'li ve İYİ Parti'li komisyon üyeleri katılırken HDP'li üyeler katılmadı. Komisyona ayrıca aile ve sosyal hizmetler ile milli eğitim bakan yardımcıları, bakanlık temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt, teklifin 1'inci maddesinin Anayasa'nın 'Din ve Vicdan Hürriyeti' başlıklı 24'üncü maddesinde, kadınların başörtülü ya da başörtüsüz olmaları nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmamaları ve temel hak ve hürriyetlerden eşit olarak faydalanabilmelerinin teminine yönelik değişiklik içerdiğini; 2'nci maddesinin ise Anayasa'nın 'Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları' başlıklı 41'inci maddesine evlilik birliğinin ancak kadın ve erkeğin evlenmesiyle kurulabileceği şeklinde ekleme yapılmasına ilişkin olduğunu söyledi.

Beyazıt, geçmişte idarenin bazı uygulamaları ile başörtüsünün yasaklandığını ve bu durumun toplumun pek çok kesimini etkilediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Başörtüsünü yasaklayan bir kanun olmamasına rağmen ne yazık ki ülkemizde yıllarca başörtüsü yasağı uygulanmış, bir daha asla geri dönmek istemeyeceğimiz mağduriyetler ortaya çıkmıştır. Başörtüsü nedeniyle haksızlığa uğrayan kızlarımız, kadınlarımıza yaşatılan trajedi, bir dönemin kara lekesi olarak tarihe geçmiştir. Üniversite koridorlarında itilip kakılan, sırf 'başları örtülü' diye derslere giremeyen, bırakın kamuda istihdam edilmeyi, başları örtülü olduğu için kamu binalarına alınmayan, başörtülü fotoğrafıyla nüfuz cüzdanı basılmayan, vatandaş olmanın getirdiği anayasal haklarını kullanamayan, böylece mağduriyet üstüne mağduriyet yaşatılan kadın manzaraları çok uzağımızda değil. Çocuklarının diploma ya da yemin törenlerine alınmayan anneleri, üniversitelerde kurulan ikna odalarını da kimsenin unutabileceğini zannetmiyorum. Sadece kadınlar mı mağdur olan? Kızı başörtüsü nedeniyle eğitim hakkını kullanamadığında okulu bırakmaya karar verdiğinde, yıllarca verdiği emeği düşünüp gözyaşını içine akıtan babalar, eşi kamuda soruşturma geçirip işten çıkarılan eşler de mağdur edildi."

Komisyon Başkanı Beyazıt'ın konuşmasının ardından teklifin geneli üzerinde görüşmelere geçildi. 

AK PARTİ'Lİ ZENGİN: BÜYÜK ADIM ATMIŞ OLACAĞIZ

Teklifin imza sahiplerinden AK Parti Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, komisyona sunum yaptı. Zengin, başörtüsü meselesinin 60 yıllık konu olduğunu vurgulayarak, "Ben ve benim gibi milyonlarca kadın Türkiye'de bu problemin içinde yaşayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldik. Bu meseleyi anlamak bence Türkiye'yi anlamaktır. Eğer biz başörtüsünün kadınların hayatındaki etkilerini anlayabilirsek geçmişin yaralarını iyi etmek mümkün olacak" dedi.

Özlem Zengin, muhalefet partilerinden anayasa değişikliği teklifine destek vermelerini isteyerek, "Türkiye’nin geleceğine dair önemli bir şey yapmış olacağız, toplumsal barış ile ilgili temel manada büyük bir adım atmış olacağız" diye konuştu.

Zengin, artık fiilen başörtüsü yasağı olmadığını hatırlatarak, "Eğer bugün, bu masada oturuyorsak her şeye rağmen çözemediğimiz bir şey var. Bu anayasa değişikliğini yaptığımızda Türkiye tarihinin 60 yıla sari, en uzun en ağır ihlali olan, toplumsal hayattaki en ağır izlerini bırakan bu problemini tamamen ortadan kaldırma imkanı bulmuş olacağız" dedi. 

MHP'Lİ BÜLBÜL: YAPICI ADIM ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Teklifte imzası olan MHP Grup Başkan Vekili Muhammet Levent Bülbül de "Sorumlu siyaset anlayışıyla yıllarca istismar, mağduriyet ya da toplumsal gerginliğe dönüştürülen başörtüsü konusunun bazı çevreler tarafından bir problem haline getirilmesine her zaman karşı çıktık ve bu sorunun çözümü hususunda kıymetli adımlar attık. Demokratik siyasi kültürü, uzlaşma ve sorumluluk ahlakını önde tutan bir anlayışla siyaset yapan bizler, aziz milletimizin selameti için anayasa düzeninin esasları ve hukuk sistemi çerçevesinde her türlü yapıcı adımı atmaya devam edeceğiz" diye konuştu. 

CHP'Lİ ALTAY: KEŞKE BUGÜN BUNLARI KONUŞMUYOR OLSAYDIK

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay da temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren gündemle toplandıklarını belirterek, "Keşke Türkiye'de temel hak ve özgürlükler en başından beri böyle hep gasp ve darp halinde olmasaydı da bugün bunları konuşmuyor olsaydık" dedi.

İYİ PARTİ'Lİ USTA: TOPLUMSAL MUTABAKATLA ELE ALINMALI

İYİ Parti Grup Başkan Vekili Erhan Usta ise AK Parti'nin başörtüsü meselesini 'siyaset pazarında oy devşirecek gollük pas' olarak gördüğünü dile getirerek, "Biz siyaseti bir pasta, başörtüsünü de o pastadan koparılacak irice bir dilim olarak görmüyoruz. Tam tersine başörtüsü meselesinin geniş bir toplumsal mutabakatla ele alınmasını arzu ediyoruz. Başörtüsü meselesi aslında kapanan bir yaradır" açıklamasında bulundu. (DHA)

TEKLİFİN GENELİ ÜZERİNDE YAPILAN GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR

Başörtüsüne anayasal güvence getirilmesi ve aile bütünlüğünün korunması amacıyla Anayasa'nın 24'üncü ve 41'inci maddelerinde değişiklik teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmeleri sürüyor.

Teklifin geneli üzerinde devam eden görüşmelerde söz alan muhalefet partileri, seçime az bir zaman kala; AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifini getirmesini eleştirdi. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, AK Parti'nin 2010 yılında yaptığı anayasa değişikliği ile 2016 yılında bir başka anayasa değişikliğiyle referanduma gidildiğini hatırlatarak, "Ve şimdi yine böyle bir süreçte bunların hiçbirinde bu konudaki sorunu; başörtüsü ya da kılık kıyafet özgürlüğü ya da 41'inci maddedeki ailenin korunmasına ilişkin getirilen 2 maddeyle ilgili düzenlemeyi yapma ihtiyacı duymadı" yorumunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçmişte; "Başörtüsü sorununu biz çözdük" şeklindeki sözlerini hatırlatan Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şimdi, çözülen bir meseleyle ilgili Anayasa değişikliğini konuşuyoruz. Şimdi sizde, 'Ee canım siz sebep oldunuz, kanun değişikliğini siz getirdiniz, biz de madem öyle; Anayasa değişikliği yapalım dedik' diyeceksiniz. Bu meselenin hikayesi çok anlatıldı, belli ki çok da anlatılmak isteniyor. Bu meseleyi Anayasa değişikliğiyle çözmek yerine bu konuda, kılık kıyafet özgürlüğü konusunda esaslı bir ihtilaf olmamasına rağmen bu meselenin ısrarla ve ısrarla hatırlatılıp anlatılması ihtiyacı var demek ki iktidarda. 21 yıllık bir iktidar pratiğinden sonra sandıkta seçimi kaybetme riski ve ihtimali üzerinden yeni bir siyaset mühendisliği hesabı olarak bu mesele gündemimize geldi."

CHP'nin, başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği teklifini AYM'ye taşımasını Tezcan, "Keşke 2008'de Anayasa Mahkemesine gitmeseydik, bu tutumlar ne yazık ki size hak etmediğiniz 12 yıllık ilave iktidar verdi" dedi.

UZLAŞMA ÇAĞRISI

Demokrasi ve Atılım Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, geçmişte başörtüsü meselesinin ülkenin 'kanayan yarası' olduğunu, çok büyük acıların yaşandığını belirterek, "Bu acılar sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsin edilen bütün siyasi partilerin bundan üzüntü duyması, geçmişte yapılan hataları açıkça ifade etmesi ve bugün başörtüsü özgürlüğünün güvenceye kavuşturulması konusunda tam bir mutabakatın var olması gerçekten Türkiye için çok değerli olduğunu düşünüyorum; bunun altının çizilmesi kanaatindeyim. Bu da gerçekten ülkemiz için aslın da bir taraf tan acı bir tablo, 2023'te bu meseleleri konuşuyor olmamamız daha da acı bir tablo ama diğer taraftan da en azından geçmişte kalmış olması hususunda tam bir mutabakat olması da değerli, önemli" diye konuştu. Yeneroğlu, tüm partilerin bu konuda ortak bir metinde uzlaşması gerektiğinin de altını çizdi.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu, başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliğinin hazırlanma sürecini ve hazırlanma şeklini eleştirerek, bu kadar ciddi bir konunun bürokratlar tarafından kotarılması ve yürütme salonlarında bunların son şeklinin verilmesinin doğru olmadığını savundu. Kaboğlu, başörtüsüne indirgenen mutlak düzenlemenin, hak ve özgürlüklerin güvence ve sınırlama ilkelerine aykırılığın ötesinde özgürlükler sistematiğini alt üst ettiğini belirterek, "Haklar ve özgürlükler arasında olası çatışma halinde uzlaşma tekniğinin uygulanmasını olanaksız kılıyor. Kimlik saptamayı bile engelleyebilecek mutlak bir düzenleme, kamu hizmetinde liyakat ve güvenlik ilkelerine de aykırı. Görünürde temel bir hakkın korunması amacından yola çıkarak Anayasa'ya, özgür bir dini referans koymak ki bu başını örtmek olarak belirlenmiş, belirli bir dine ait olan bir sembolün taşınmasına ilişkin din referanslı düzenleme laiklik ilkesiyle de uyumsuz" diye konuştu.

BU KONU ÇÖZÜLMÜŞ DURUMDADIR

İYİ Partili sözcüler, başörtüsü ile ilgili konunun çözüldüğünü ve yeniden kapanan bir yaranın gündeme getirilmesini eleştirdi. İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, anayasa değişikliği teklifinin iki maddesinin de özensiz yazıldığını belirterek, "24'üncü maddenin içeriği yönünden, örtünen ya da örtünmeyen tüm kadınların giyim kuşam özgürlüğünü güvence altına almalıdır. Olaya dini inanç üzerinden bakılması seküler kesimin ayrımcılığa uğraması tehlikesini de beraberinde getirecektir. Son derece önemli olan bu konu aslında çözülmüş durumdadır. Bu konunun çözüldüğünü ve kamuda ya da özel sektörde bu konuda hiçbir sıkıntının yaşanmadığını burada bulunan herkes kabul etmektedir" dedi.

Muhalefetin, teklife yönelik eleştirilerine yanıt veren MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, batının, kadının kadınla, erkeğin erkekle yaşamasını 'aile' diye tanımladığını belirterek, "Kendi cinsine karşı cinsel davranışların normal görülmesini isteyenleri sıklıkla duyuyoruz. Bu bozulmaya, bu sapkınlığa karşı çıkan tüm itirazları etkisiz kılmak için de her türlü tertibin yapıldığına müsaade edildiğini görüyoruz. Batı, ilahi doğal özden kopmuş durumda. Gey ve lezbiyen kiliseleri kurulmuş, Lut kavminin sapkınlığının postmodern versiyonunu bugün ülkemize ihraç etmek istiyorlar ve maalesef bazı belediyelerimiz bunlara yaptıkları yardımlarla, cesaretlendirmeyle hatta bir siyasi partimizin genel başkanının özendirmesiyle öyle bir yere geldik ki bu, artık toplumsal bir sorun haline gelmeye başladı. Bunun için buna karşı çok ciddi mücadele vermek zorundayız" değerlendirmesinde bulundu. 

AK PARTİ'Lİ KOMİSYON ÜYELERİ SÖZ ALDI

Başörtüsüne anayasal güvence getirilmesi ve aile bütünlüğünün korunması amacıyla Anayasa'nın 24'üncü ve 41'inci maddelerinde değişiklik teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu'nda geneli üzerindeki görüşmelerde AK Parti'li komisyon üyeleri söz aldı.

AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç konuşmasını, başörtüsünde simge isimlere atıfta bulunarak yaptı. Şule Yüksel Şenler, Gülsen Ataseven, Merve Kavakçı ve Leyla Şahin Usta'nın başörtüsü ile ilgili mücadelelerini ve yaşadıklarını anlatan Gözgeç, "Elbette, hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan uygulanan bu yasakları tamamıyla ortadan kaldıran, 81 yıl sonra hiç bir ayrımcılığa uğramadan tüm kadınlara seçilme hakkını veren eğitimden çalışma hayatına kadınların her alanda özgürce var olmasının yolunu açan Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a da şükranlarımı sunmak istiyorum. Eğer bugün ben bir köyden, bakkal Mehmet'in başörtülü kızı olarak Meclis'te varsam bu Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde" dedi.

AK Parti Balıkesir Milletvekili Pakize Mutlu Aydemir de, Merve Kavakçı'yı hatırlatarak şöyle dedi:

"Türkiye'nin, temel hak ve hürriyetlerin tamamını güvence altına alan ve uygulayan bir hukuk devleti olduğu hepimizin malumudur. Ancak tüm bu yasal düzenlemelere rağmen bu düzenlemeler 'insan hakları' başlığı altında toplanmışken, ne yazık ki ne kültürümüze ne medeniyetimize uymayacak şekilde bu topraklarda cinsiyet ayrımcılığı bir insan hakkı ihlali haline dönüşmüştür. Bu ihlal ne yazık ki kadınların seçme ve seçilme hakkının bile kutlandığı ülkemizde seçme hakkının tüm kadınlara, seçilme hakkının ise belli bir dış görünüşe sahip özellikle söylüyorum erkeklere değil, kadınlara uygulanmış olması işin en acıtıcı, en üzücü yanıdır. Öyle ki anayasal hak olan eğitim hakkına 'kız çocuklarının başı kapalı, algısı kapalı; o zaman ikinci sınıf vatandaş' olarak damgalanıp evlere tıkılması ne yazık ki bir dönemin utanç vesikası olarak tarihe kara bir leke olarak geçmiştir."

AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz da, "Biz kızlarımızın, kadınlarımızın yeniden aynı sıkıntıları yaşamamaları, eğitim ve diğer haklarından mahrum bırakılmamaları, yani olası keyfi uygulamaların tekrar etmemesi için bu anayasa güvencenin gerekli olduğunu düşünüyoruz.  Çünkü kanunla verilen kanunla kaldırılabilir, tıpkı daha önce yönetmeliklerle yapılan düzenlemeler gibi" değerlendirmesinde bulundu.

Bu süreci CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığını da hatırlatan Yılmaz, "Eğer samimiyseniz CHP grubu bu anayasa değişikliğine destek verir ve bu konu kapanır" dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı da başta ablası Merve Kavakçı olmak üzere geçmiş tarihte, başının örtülü olması nedeniyle kamu kurumlarından atılan kadınları, üniversiteden atılan öğrencileri hatırlattı. Kavakçı, ablası Merve Kavakçı'nın, başı kapalı olduğu için, Genel Kurul'dan çıkarıldığına atıfta bulunarak, "2 Mayıs 1999'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde adı konulmamış bir darbe yapılmıştır" diyerek özetledi.

AK Parti Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta da, kendi hikayesini şöyle anlattı:

"5'inci sınıfta stajdayız. 2 tane başörtülüyüz. Hoca geldi, dersi bekliyoruz, derse gireceğiz. 2 başörtülüyü yani bizi işaret etti, görevli bizi çıkardı. Ana bilim dalı başkanının odasına oturttular. 2 tane tabure koymuşlar, sanki bir suç işlemişim de yargılanacakmış gibi. Oturdum karşılarına yanımdaki diğer başörtülü arkadaşımla beraber. Başladılar yönetmelik okumaya. Dediler ki, 'eşyalarınızı alın ve derhal stajı terk edin.' Hiçbir şey söyleyemedik. Benim hayatımın on yılına mal oldu. Ne sebeple biliyor musunuz? Derse devam ettiğim halde, ismim okunduğu halde, amfide okunuyor 'Leyla Şahin', 'Buradayım' diyorum, ismimin önüne 'T' harfi, 'türbanlı' konularak yok yazıldım ve 15 gün devamsızlıkta ceza aldım. Okuldan atıldım."

Teklifin geneli üzerindeki görüşmeler yaklaşık 13 saat sürdü. Anayasa değişikliği teklifine önümüzdeki hafta salı günü maddeler üzerinden devam edilecek. (DHA)

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.



 

Editör: MURAT ÖZER