Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici'yi makamında ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'yi, parti genel merkezinde ziyaret etti. Destici, Erdoğan'ı genel merkezin önünde partililerle birlikte karşıladı. Erdoğan'a, ziyarette, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı eşlik etti. Erdoğan ve Destici'nin, 1 saat süren görüşmesinde 14 Mayıs'ta yapılacak seçimler ele alındı. Destici, görüşmenin ardından Erdoğan'ı aracına kadar uğurladı.

'CUMHUR İTTİFAKI'NIN YÜZDE 49-50 OYU VAR'

Görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Destici, bir gazetecinin, 'Seçime kendi listenizle mi yoksa AK Parti listesinden mi gireceksiniz' sorusuna, "Bu seçim sistemi elbette birleşenlere, tek liste altında seçime katılabilenlere büyük avantaj sağlıyor. Bu yadsınamaz bir gerçek. Cumhur İttifakı'nın şu anda yüzde 49-50 civarında bir oyu var. Partiler seçime ayrı ayrı girdiğinde bir kayıp yaşanacaktır. Dördü birden girdiğinde elbette ki yüzde 49-50'lik oyla Meclis'te yüzde 60 çoğunluk elde edilebilir. Cumhur İttifakı'nın milletvekili sayısı 360'ın üzerine çıkabilir. Şu anda dört siyasi partimiz de kendi listelerini hazırlıyorlar. Yeniden Refah Partisi ve Milletçi Hareket Partisi de 81 ilde seçimlere kendi logolarıyla gireceklerini açıkladılar. Biz BBP olarak 81 ilde kendi adaylarımızla seçime girecek şekilde hazırız. Bütün hazırlığımızı bunun üzerine yaptık ama şu gerçeği de buraya bırakıyorum. Kim ortak listeyle girerse buna büyük imkan sağlayacaktır. Bununla ilgili somutlaşmış bir sonuç yok ama bu çalışmalar olmadığı anlamına da gelmiyor" dedi.

'BUNLAR TÜRKİYE'Yİ BÖLMEK VE PARÇALAMAKTIR'

Destici, konuşmasının devamında, muhalefete yönelik, "Karşı ittifakın PKK'nın siyasi şubesi HDP ile birlikte kazanacağı bir seçimin Türkiye'yi bir kaosa götürebileceği endişesini taşıyorum. Çünkü PKK'nın sözcüleri öyle hadsizleşti ki son dönemlerde sanki bir siyasi parti genel başkanı ya da temsilcisi gibi açıklamalar yapıyorlar, seçimden yana tavırlarını koyuyorlar. 6'lı masanın adayı, ki o masaya 7'li masa demek daha doğru olacaktır. Çünkü HDP resmi olarak masada yer almasa da fiili olarak yer almıştır. Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak, 6'lı masanın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı almıştır. Açık ve net söylüyorum; olası bir Millet İttifakı HDP iş birliğinde kazanılmış bir seçimde, Suriye'ye yönelik harekatlar duracağı gibi oradaki askeri varlığımız geri çekilecek, kazanımlarımız kaybedilecektir. Amerika niye Millet İttifakı'nın kazanmasını istemektedir. Çünkü, 'Başkası olacağına güneyimizde PYD olsun' diyen bir Kılıçdaroğlu'nu görmek istemektedir. Aynı şekilde Avrupa yerel yönetim özerklik şartını getireceğini söylemiş, Türkiye'nin bir bölgesine özerklik vereceğini çok açık ve net ifade etmiştir. Bunlar Türkiye'yi bölmek ve parçalamaktır" diye konuştu.

'HDP'YLE İŞ BİRLİĞİ PKK'YLA İŞ BİRLİĞİDİR'

Destici, ülkücü camiaya seslendiğini belirterek, "Öfkeleriniz, kızgınlıklarınız, kırgınlıklarınız olabilir ama bir tarafa devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, üniter yapısını; Kürdüyle, Türküyle, Çerkeziyle, Lazıyla, Alevisiyle Türk milletini ve bu milletin istiklalini ve istikbalini koyacaksınız; bir tarafa da kırgınlıklarınızı, küskünlüklerinizi, dargınlıklarınızı koyacaksınız ve ona göre karar vereceksiniz. Zaman kırgınlıklarınız, küskünlükleriniz ve öfkeleriniz üzerinden yanlış bir kararla PKK'yla iş birliği yapanların yanında durarak; devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini ve istikbalini tehlikeye atma zamanı değildir. Ben inanıyorum ki her bir Türk milliyetçisi ve ülkücü kardeşim ve ülküdaşım sandığa gittiğinde bu duyguları, yani devletin varlığına olan bağlılığı, ülkesinin bütünlüğüne olan bağlılığı ve milletine karşı olan sevgisi ağır basacak ve sandıkta Cumhur İttifakı'na 'evet' diyecektir. Ne dedi, Sayın Akşener, 'HDP eşittir PKK', biz de altına imza atıyoruz. Dolayısıyla da PKK'nın desteğini almak HDP'nin desteğini almaktır. HDP'yle iş birliği yapmak PKK'yla iş birliği yapmaktır. Hiçbir ülkücü ya da Türk milliyetçisi PKK'yla ya da onun siyasi şubesi HDP ile iş birliği yapan ya da onun desteğini alan bir Cumhurbaşkanı adayını desteklemez, bir ittifaka da evet demez ve dememelidir" ifadelerini kullandı. (DHA)

Editör: MURAT ÖZER