Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle pandemi sürecinde virüsün bulaşmasını engellemek amacıyla vatandaşlar evde kendini izole etti, iş hayatı eve taşındı. Evde geçirilen süre arttıkça, hareketsizlik ve buna bağlı ağrılar da beraberinde geldi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Gülis Kavadar, “Pandemi döneminde genel olarak endişe ve stres düzeyinin artması bir taraftan da bilgisayar, telefon ve tablet başında geçen sürelerin uzaması hem erişkinlerde hem çocuklarda kas iskelet sistemlerindeki ağrıların artışına neden oldu” dedi. Küresel çapta yaşanan koronavirüs salgını nedeniyle pandemi sürecinde vatandaşlar virüsten korunmak ve bulaşı azaltmak adına evde kendini izole etti, işlerin büyük bir kısmında evden çalışma yöntemine geçildi. Hal böyle olunca evde geçirilen uzun süreler, azalan sosyal yaşam ve hareketsizlik nedeniyle kas ve iskelet sistemi ağrıları ile karşı karşıya kalındı. BAŞ, BOYUN VE SIRT AĞRILARINDA ARTIŞ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Gülis Kavadar, “Pandemi döneminde genel olarak endişe ve stres düzeyinin artması bir taraftan da bilgisayar, telefon ve tablet başında geçen sürelerin uzaması hem erişkinlerde hem çocuklarda kas iskelet sistemlerindeki ağrıların artışına neden oldu. Özellikle baş, boyun ve bel ağrılarını çok sık görmeye başladık. Yaygın ağrı olarak bilinen fibromiyalji şikayetlerinde de artış meydana geldi. Bu süreçte hem estetik kaygılarla hem de hareketsiz kalıyorum kaygısı ile bazı egzersizler evde yapıldı. Yanlış yapılan egzersizler kas, eklem zorlanmalarında da artışa sebep oldu. Hareketin azalması da kas sorunlarına yol açtığı için buna bağlı olarak omurga problemleri yanında kalça, diz gibi eklem ağrılarında artışlar yaşandı. Pek çok kişi evden çalışma sistemine geçti. Hiç ara vermeden, sosyalleşmeden çalışmak ve yanlış duruş alışkanlıkları özellikle boyun, baş, sırt ağrılarını artırdı. Bu süreçte hijyen nedeniyle de evde yapılan temizliklerde artış oldu ve yanlış hareketler kas eklemlerinin zorlanmasına sebep oldu” dedi. YASTIK SEÇİMİNE DİKKAT “Bu ağrıları kronikleştirmemek lazım. Bir yer ağrıyorsa vücut sinyal veriyordur” diyen Doç. Dr. Kavadar, “Günlük alışkanlıklara dikkat ederek sorunu kendimiz çözebiliriz. Örneğin uzun süre sabit kalmamak, teknolojik cihazlara bakarken bu cihazları göz hizasına getirmek ve yarım saatten fazla kullanmamak gerek. Öte yandan yüksek yastıkta yatmamak, başımız yüksekte televizyon izlememek ve koltuk sandalye seçimine dikkat etmek çok önemli. Yastık seçerken de orta yükseklik ve orta sertlikte yastıklarını öneriyoruz. Herkesin alışkanlığı elbette farklı ancak. Boynun belirli bir açısı var, C şeklindeki kavisi koruyarak yatmak gerek” tavsiyesinde bulundu. GELİŞEN TEKNOLOJİ İLE ÇEŞİTLİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ MÜMKÜN Evde yapılan egzersizlere rağmen ağrılarından kurtulamayan kişiler içinse yeni gelişen teknolojiler sayesinde çeşitli fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemlerinin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kavadar, “Bu ağrılardan dolayı günlük yaşamı kısıtlanan kişiler bize başvuruyorlar. Böyle durumlarda ilaç tedavisi, fizik tedavi yöntemleri, eğer uygunsa ağrılı bölge enjeksiyonları dediğimiz nöral terapi, kuru iğneleme, proloterapi, PRP ozon tedavisi, akupunktur gibi yöntemler var. Bunları uyguluyoruz. Ancak olmazsa olmaz doğru egzersiz” diye konuştu. Doç. Dr. Kavadar, son zamanlarda sıkça duyulan kuru iğneleme yönteminin ise yan etkisinin oldukça az olduğunu belirterek, “Kuru iğneleme aslında akupunktur iğneleri denilen, steril tek kullanımlık iğnelerle kastaki tetik noktalar bulunarak onların yumuşatılması kas spazmının çözülmesine yönelik bir tedavi yöntemidir. Doğru uygulanırsa çok iyi sonuçlar veren, yan etkisi oldukça az olan bir tedavi şekli” şeklinde konuştu.