Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Bakanlık olarak yapmış olduğumuz tüm politikaların anahtar noktası, öğretmenlerimiz. Öğretmenler güçlü kılınmazsa okul öncesi eğitimde de okullar arası imkan farkları azaltmada da eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmede de başarılı olmak mümkün olmaz" dedi. 

"ÖĞRETMENLER GÜÇLÜ KILINMAZSA BAŞARI MÜMKÜN OLMAZ"

Milli Eğitim Bakanı Özer, Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli'nde gerçekleştirilen 'Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Özer, aynı konuda çalışan farklı kesimlerin bir araya gelebilmesi açısından bu toplantının önemli olduğunu belirterek, benzer sürecin mesleki eğitimde de işletildiğini ve başarılı olduğunu söyledi.

Güzel sanatlar liselerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, spor liselerinde Gençlik ve Spor Bakanlığı ve tarım eğitimi veren liselerde Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birlikleri yapıldığını kaydeden Bakan Özer, "Aynı şeyi eğitim sisteminin en önemli bileşeni olan öğretmenin yetiştirilmesi ve geliştirilmesiyle ilgili süreçlerde siz değerli dekanlarımız ve eğitim fakültesindeki tüm öğretim üyeleriyle yapmamız gerekiyor. Bundan sonra süreçte iki aylık periyotlarla eğitim fakültesi dekanları ile bir araya gelerek eğitim politikalarındaki süreçleri değerlendireceğiz. Farklı görüşlere, ortak akla çok ihtiyacımız var" dedi. 

'ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 75'İ SON 20 YILDA ATANDI'

Son 20 yılda eğitimde yapılan hizmetleri anlatan Bakan Özer, bugün öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 2000'li yıllardan çok daha iyi düzeyde olduğunu belirterek, "Bakanlığın öğretmen ihtiyacını çok iyi planlayarak sürekli sistem içine yeni öğretmenleri kattık. Sistem içindeki öğretmenlerin yüzde 75'i son 20 yılda atandı. Uluslararası öğrenci başarı uygulamalarında Türkiye son 20 yılda puanını sürekli artırdı. Her PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) araştırmasında, bir önceki döngüye göre çok daha iyi noktada puanlar alınıyor ve sıralama iyileşiyor. Katılan ülke sayısı artmasına rağmen. TIMSS (Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması) Türkiye'nin 1999 yılından bu yana girdiği bir döngü. Son döngüde Türkiye ilk kez dördüncü sınıf seviyesinde matematik ve fende 500 ortalama puanını aşmış. Yani bir taraftan eğitime tüm vatandaşların çocuklarını eriştirirken aynı zamanda ne yapmışız? Kaliteyi de ihmal etmemişiz" şeklinde konuştu.

Sosyal, psikolojik ve duygusal gelişimlere de eğitimin her kademesinde büyük önem verilmesi gerektiğini işaret eden Bakan Özer, "Bu bağlamda özellikle 5 yaş okullaşmasına odaklandık. Şu ana kadar 10 ay içinde 1409 bağımsız anaokulu yaptık. Rakamlar sürekli ilerliyor. Yüzde 78 olan 5 yaş okullaşma oranını çok kısa bir sürede yüzde 93'e çıkardık. Hedefimiz, yıl sonuna kadar yüzde 100'e ulaşmak. Büyük ihtimalle yıl sonunda 4 bine yakın bağımsız anaokulunu eğitim sistemine kazandıracağız. Bu sebepten 20 bin öğretmen atamasındaki en büyük ağırlığı okul öncesi öğretmene verdik. Bakanlık olarak yapmış olduğumuz tüm politikaların anahtar noktası, öğretmenlerimiz. Öğretmenler güçlü kılınmazsa okul öncesi eğitimde de okullar arası imkan farkları azaltmada da eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmede de başarılı olmak mümkün olmaz" dedi. 

Editör: MURAT ÖZER