Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, ısrarlı takibin ayrı bir suç haline getirilmesiyle kadınlara yönelik şiddet kalkanının daha da güçlendirildiğini ifade ederek, “Yürürlüğe giren ısrarlı takip suçu ile ilgili bugüne kadar 6 bin 782 dosyada soruşturma açılmış, bu soruşturmalardan 2 bin 462 tanesi de kamu davası haline dönüşmüştür. Temennimiz bunların hiç olmaması, bu davaların hiç açılmaması, bu tür eylemlerin yapılmaması yönündedir” dedi.

Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Israrlı Takip’ çalıştayına katıldı. Eskişehir TÜYAP Kongre Merkezi’ndeki çalıştayda Bakan Yardımcısı Birkan’ın yanı sıra Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yelden, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, adliye çalışanları ile hukukçular yer aldı.

‘BAKANLIK OLARAK ÇOK CİDDİ ADIMLAR ATTIK’

Kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve kadın erkek eşitliğinin sağlanması amacıyla, Adalet Bakanlığı olarak çok ciddi adımlar attıklarını ifade eden Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, “Bunlardan en önemlisi de mevzuatımızda yaptığımız değişiklikler. Başta Anayasamızda olmak üzere değişiklikler yaptık. Anayasamızın eşitlik ilkesini düzenleyen 10’uncu maddesinde 2004 yılında yaptığımız değişiklikle kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu ve devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğunu düzenledik. Yine anayasamızın aynı maddesinde 2010 yılında yaptığımız değişiklikle, devletin bu amaçla alacağı tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağını hükme bağladık. Yani, bir pozitif ayrımcılığın eşitsizlik olmayacağını kadınlar, çocuklar ve diğer engeller yönünden eşitliğe aykırı olmayacağını hükme bağladık” dedi.

‘KADINLARA AYRIMCILIĞI HÜKÜMLERİ KALDIRDIK’

Türk Ceza Kanunu’nda ciddi değişiklikler yaparak, kadınlara yönelik ayrımcılık içeren hükümleri kaldırdıklarını anlatan Birkan, “Yani 765 sayılı eski ceza kanununda yer alan bazı suçlar bakımından cezanın belirlenmesinde bir kriter olarak kullanılan evli-bekar, kadın-kız ayrımını kaldırdık. ‘Karı’ kavramının yerine ‘eş’ kavramının kullanılması ve cinsiyet farklılığı nedeni ile de ayrımcılık yapılmasının suç olmasının düzenlenmesi yönünde somut adımlar attık. Eski ceza kanunumuzda gerçekten çok ilkel bir şekilde duran, 453’üncü maddede yer alan ‘Yeni doğan çocuğun, haysiyet ve namusunu kurtarmak için öldürülmesi halinde 5 seneden 10 seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı’ öngörülür. Maalesef eski ceza kanunumuzda böyle bir hüküm vardı. Yeni doğan çocuğu öldürme halinde, onu da haysiyet ve namusunu kurtarmak saiki ile yaparsa 5 sene bir ceza veriliyordu. Fakat yapmış olduğumuz yeni ceza kanununda bu eylemi, ‘Alt soyundan birine karşı işlenmiş suç.‘ olarak tanımlayarak bu eylemin cezası ağırlaştırılmış hapis olarak öngörüldü” diye konuştu.

‘ISRARLI TAKİBİ SUÇ HALİNE GETİRDİK’

Israrlı takibi ayrı bir suç olarak düzenleyerek kanun halinin getirildiğini ifade eden Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, kanundan sonra Türkiye’de ısrarlı takip suçuna ilişkin 6 bin 782 soruşturma açıldığını söyledi. Bu soruşturmadan 2 bin 462 tanesi de kamu davası haline dönüştüğünü açıklayan Birkan, “Israrlı takibi de suç olarak tanımlayıp kanunumuzda düzenledik. Gerçekleşen eylemin niteliğine ve somut olayın özelliğine göre de daha önce tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma gibi suçlar arasında değerlendirilen ısrarlı takip suçunun Türk Ceza Kanunu’nda ilk defa ayrı bir suç olarak tanımladık. Kim olursa olsun, kadınlarımıza yönelik hem psikolojik hem fiziksel şiddet içeren, mağdurlarda çaresizlik ve korku hislerine neden olan ısrarlı takip fiillerinin ele alınması bugün yapılan çalıştayımızın da ana konusunu oluşturmaktadır. Israrlı takip suçunun çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı işlenmesi mağdurun okulunu, işini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu ve işini bırakmasına neden olması ve hakkında uzaklaştırma kararı verilen kişi tarafından işlenmesi suçun nitelikli hali olarak kabul edilmiştir. Bu sayede şiddet mağduru kadınlar 6284 sayılı kanun ile korunurken, ısrarlı takip eyleminin ayrı bir suç haline gelmesi ile kadınlara yönelik koruma kalkanı daha da güçlendirilmiştir. 12 Mayıs 2022 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nda 123-a maddesinde düzenlenen ısrarlı takip suçu ile ilgili bugüne kadar 6 bin 782 dosyada soruşturma açılmış, bu soruşturmalardan 2 bin 462 tanesi de kamu davası haline dönüşmüştür. Temennimiz bunların hiç olmaması, bu davaların hiç açılmaması, bu tür eylemlerin yapılmaması yönündedir. Eskişehir ilinde de ısrarlı takip suçlarından açılan soruşturma sayısı 618, ve 214 de kamu davası açılmıştır” ifadelerini kullandı.

İYİ HAL İNDİRİMLERİ

Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, kamuoyunda sıkça tartışılan ‘iyi hal’ indirimlerine de değinerek yapılan yeni düzenlemeyi anlattı. Birkan şunları söyledi:

“Birçok düzenlemenin yanında, kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan iyi hal indirimi aslında ceza kanununun temel ilkelerinden bir tanesi ama özellikle kamuoyunu rencide eden bu tür suçlarda iyi halin uygulanması noktasında maalesef bazı uygulamadan kaynaklanan hatalardan ve toplumda infiale neden olan iyi hal indirimi konusunda da bir düzenleme yaptık. ‘Kravat indirimi’ olarak kamuoyunda geçiyordu. Biz bunu takdiri indirim nedenlerinin belirlenmesinde kullanılacak kriterlerle sınırlandırdık. Artık takdir indiriminin nedeni olarak failin geçmişi, sosyal geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri somut olarak değerlendirilecektir. Yoksa kılık kıyafetini özenle giymiş, takım elbise veya kravat takmış gibi şeklen sembolik şeyler iyi hal indirimine konu edilemeyecektir”

‘KADIN HAKİM VE SAVCI SAYISINI ARTTIRDIK’

Adalet Bakan Yardımcısı Birkan, kadın hakim ve savcı oranı konusunda da Adalet Bakanlığı olarak kadınların lehine ciddi bir artış yaptıklarını ifade etti. 2002 yılında 1725 olan kadın hakim sayısının şu anda 7 bin 106’ya çıkarıldığını açıklayan Birkan, “Artış oranı yüzde 312. Daha önce hakim savcı alımlarında kota konuluyordu, bu kalktı. 2002 yılında kadın savcı sayısı 122 iken, bugün kadın savcı sayısı 1223’e çıkmış, artış oranı yüzde 902 olmuştur” dedi. (DHA)

ÇOCUK GÖRÜŞME MERKEZİ'NİN AÇILIŞINI YAPTI

Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, 'Israrlı Takip Çalıştayı'nın ardından Arifiye Mahallesi'ndeki Çocuk Görüşme Merkezi'nin açılışına katıldı. Bakan Yardımcısı Birkan'ın yanı sıra açılışta Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya ve AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan yer aldı. Konuşmasında tacizin, ısrarlı takibin olmadığı toplum için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Bakan Yardımcısı Birkan, "Toplumun, devletin temeli ailedir. Ailenin olmadığı bir toplum, devlet, düzen ve bir dünya tasavvuru yok. Kadimden beri böyle, böyle de gidecek. Bunun en önemli unsuru çocuklar ve kadınlar. Bugün Eskişehir'de 'Israrlı Takip Çalıştayı' adı altında yeni kanunlaştırdığımız; kadınlarımıza yönelik olarak taciz ve takibi içeren, biliyorsunuz önceden başka kanunlar altında düzenleniyordu. Biz artık onu müstakil bir suç haline getirdik. Bundan sonra hiç kimse artık sokaklarda, şurada, burada, telefonla internetle bizim kadınlarımızı çocuklarımızı, vatandaşlarımızı taciz edemeyecek; ısrarlı takibe konu olmayacak. Bu konuda kanun çıktı ama çok kısa sürede ciddi bir şekilde savcılarımız, kolluk kuvvetlerimiz bu işin üzerine gidiyorlar ve birçok uygulaması da oldu. İnşallah tacizin, ısrarlı takibin olmadığı bir Eskişehir'i, bir Türkiye'yi, bir toplumu hep beraber yerine getireceğiz" dedi.



Bakan Yardımcısı Birkan, Türkiye'de, çocuk görüşme merkezleri ile daha önce çocuk teslimi sırasında yaşanan kavgaların ortadan kalktığını söyledi. Çocuk ve kadına karşı işlenen suçlar noktasında herkesin ortak çalışması, her tür önlemi alması ve kaynağında çözüm gerektiğini vurgulayan Birkan, şunları kaydetti: 

"Evliliklerin yanında maalesef önleyemediğimiz boşanmalar, ayrılmalar var. Bununla ilgili birçok çalışmalar, tedbirler alınıyor ama evliliklerin sonunda boşanmalarda çocuklarımız oluyor. Bazı çocuklarımız velayet gibi kişisel ilişki kurulması gibi sorunlarımız var. Biz de bu sorunları çözmeye çalışıyoruz. O anlamda da bu 'Çocuk Görüşme Merkezi'ni açıyoruz. Özellikle son 20 yılda çocuk haklarıyla ilgili, çocuklarımızla ilgili gerek mevzuat gerek uygulama gerek kanun gerek düzenlemeyle ilgili birçok çalışma yaptık. Özellikle ceza kanununda çocuklarımıza karşı işlenen suçlarla ilgili yapılan düzenlemeleri çalıştayda anlattım. Bu suçların caydırıcı olması noktasında da çok ciddi bir şekilde cezalarını artırdık. Ama sadece caydırıcılığı olmak, sadece suçları artırmak, sadece mevzuat düzenlemesi yapmak bu suçları önlemiyor. Hepimizin el ele vermesi lazım. Amasız, fakatsız, lakinsiz çocuklarımıza, kadına karşı yapılan suçlar noktasında el ele verip, her tür önlemi alıp kaynağında çözmemiz gerekiyor. Hak edene, hak ettiği cezayı net bir şekilde vermemiz gerekiyor." 



'ÇOCUKLAR İCRA YOLUYLA TESLİM ALINMAYACAK'

Türkiye'de bugüne kadar çocukların icra yoluyla alınıp, teslim edildiğini anlatan Bakan Yardımcısı Birkan, icra memurlarının bu duruma eşlik ettiğini, annede ya da babada olan çocuğu, normal haciz için giden memurların tutak tutarak eşya gibi teslim aldıklarını anlattı. Bu kanunun 1930'lardan bu yana uygulandığına dikkat çeken Birkan, "Birçok çalışma yapılmış ancak bir türlü hayata geçirilememişti. Artık icra eliyle çocuk teslimini biz tarihe gömdük. Artık bundan sonra çocuk teslimi icra eliyle olmayacak. Bu kanunlaştı, yürürlüğe girdi. Şu anda birçok ilimizde faaliyete geçti. 30 Ağustos'a kadar Türkiye'nin tamamında çocuk teslimini artık çocuk görüşme merkezleri eliyle yürüteceğiz. Önceden çok maliyetli ve külfetli olan bir çocuk teslimi bugün itibarıyla hiçbir para alınmadan ücret ödenmeden devletimiz, bakanlığımız tarafından yerine getiriliyor. Bu merkezleri açtık, müdürlükleri kurduk. Buralarda sosyal çalışmacı, psikolog ve çocukla ilgili gereken bütün uzman arkadaşlarımız görevli. Çocuğun teslimi noktasında örselenmemesi, mağdur olmaması için her tür önlemi almış bulunuyoruz. Bu çocuk görüşme merkezleri üzerinden görüşmeler olunca artık kavga, haberlere de yansıyan olumsuzluklar hayatımızdan çıktığı gibi aynı zamanda da sayısal olarak muazzam bir artış oldu. Çocuğunu çok uzun zamandır göremeyen bir annenin ya da babanın artık buralardan çocuklarını gördüğünü, anne, baba ve çocuk hasretinin giderildiğini de tespit ettik" dedi.

Bakan Yardımcısı Birkan ve beraberindekiler, konuşmaların ardından 'Çocuk Görüşme Merkezi'nin açılışını yapıp binayı gezdi. Birkan, programın ardından kentten ayrıldı. (DHA)

Editör: MURAT ÖZER