Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin büyükelçiliği önünde böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık bekleyemeyecekleri açıktır. Kusura bakmasınlar, başta söyledik. Terör örgütlerine, caddelerinizde, sokaklarınızda her yerde cirit attıracaksınız ondan sonra da bizden NATO'ya girme konusunda da destek bekleyeceksiniz; yok böyle bir şey. Böyle bir desteği bizden beklemeyin" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen kabine toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Bilindiği gibi cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin normal tarihi 18 Haziran'dı. Ancak bu tarihi hem Kurban Bayramı arifesine ve dolayısıyla hac dönemine, hem üniversiteye hazırlanan çocuklarımızın sınav takvimine, hem de ilk ve orta öğretim okullarımızın tatiline denk gelmesi sebebiyle güncelleme ihtiyacı duyduk. Siyaset kurumu olarak milletin taleplerini karşılama yanında milli iradenin en yüksek katılımla ve en ideal şartlarda tecellisini sağlamakla sorumluyuz. Bu anlayışla yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonucunda 14 Mayıs 2023 Pazar gününü, her bakımdan seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Anayasada belirtilen usullere mutenasip şekilde ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz. Bu tarih güncellemesini Anayasamıza göre 5'te 3 çoğunlukla Meclisimiz yaparsa memnuniyet duyarız. Meclis'te gereken çoğunluğun sağlanamaması halinde Cumhurbaşkanı olarak biz seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılabilmesini temin edecek bir takvimle kararımızı alıp inşallah süreci başlatacağız. Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıl dönümünün sevinci ve coşkusuyla bütünleşen 2023 seçimlerinin (14 Mayıs) tarihinde yapmayı planladığımız güncellemenin milletimize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerine yer verdi.

'YENİ YÖNETİM SİSTEMİMİZİN 2'NCİ SEÇİMİ OLACAKTIR'

"Bu seçim yürütmenin temsilcisi, cumhurbaşkanı ve yasamanın temsilcileri, milletvekillerinin aynı gün belirlenmesini sağlayan yeni yönetim sistemimizin 2'nci seçimi olacaktır" diyen Erdoğan, "Uzunca bir süredir hayata geçirme mücadelesi verdiğimiz 2023 hedeflerimizle bütünleşen bu seçim dönemini ülkemizin ve milletimizin geleceği için yeni bir fırsata dönüştürmenin peşindeyiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden geçen yaklaşık bir asır içindeki her kazanıma sahip çıkıyoruz. Vatan toprakları üzerindeki son devletimiz, Cumhuriyetimizin ilk asrında yapılan her şeyi bundan sonrasının bir hazırlığı, bir girizgahı olarak kabul ediyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını sahip olduğumuz altyapı üzerinde ülkemizi dünyanın en güçlü devletleri, milletimizi en müreffeh toplumları seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Yeni yönetim sistemimizin ilk döneminde elde ettiğimiz tecrübelerin bize işaret ettiği iyileştirmeleri de yaparak ülkemizin bu tarihi fırsatı değerlendirebilmesi için var gücümüzle çalışacağız. Küresel siyaset ve ekonomi düzeninin her gün bir yenisi zuhur eden krizlerle derinden sarsıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu kritik süreçte ülkemizin her alanda kendi vizyonuna sahip olması, kendi hedefleri doğrultusunda yol yürümesi hayati öneme sahiptir" şeklinde konuştu.

'GELECEĞİMİZE BAŞKA BİR GÜVENLE BAKMAYI BAŞARDIK'

Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte başlatılan her kalkınma atılımının önünün darbeden teröre nice engellerle kesildiğini belirterek şöyle konuştu:

"Türkiye artık kendi özgün politikaları ve eylemleriyle geleceğe yürüme dirayetine kavuşmuştur. Güven ve istikrar ikliminin ülkemize sadece 20 yılda nasıl asırlık kazanımlar sağladığını hep birlikte yaşadık gördük. Elbette Türkiye'nin bu güçlü ve kararlı duruşunu kabul etmek istemeyenler vardır; olacaktır. Yıllarca bu ülkenin ve milletin adeta iliğini sömürerek kendi refahını ve güvenlik düzenlerini sürdürenler kolay kolay pes etmeyecektir. Eser ve hizmet altyapısı sağlam, siyasi iradesi kendi elinde, askeri ve teknolojik imkanları artan Türkiye'yi kabullenmeye yanaşmayanlar sonuna kadar direnecektir. Ama biz bugüne kadar verdiğimiz mücadeleyle kimsenin ne dediğine, neye dayattığına bakmadan istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkabileceğimize cümle aleme ispatladık. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği sayesinde üstesinden geldiğimiz her mücadeleyle geleceğimize daha başka bir güvenle bakmayı başardık."

'İSVEÇ BİZDEN NATO DESTEĞİ BEKLEMESİN'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'in İsveç'te yakılması olayına ilişkin, "Milyarlarca Müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının manevi şahsiyetine de saldıran bu zihniyetin son eylemi asırlardır bir arpa boyu yol alınamadığının işaretidir. Rabbimizin koruması altındaki Kur'an-ı Kerim bir haçlı artığının onun nüshasını yakmasıyla asla zarar görmez. Bu sapkınlığı teşvik edenler veya göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Kalkacaksın senin güvenlik güçlerin; polisin vesairen onların koruması altında bu ihaneti, bu alçaklığı, bu namussuzluğu yapacak onların korumasıyla da orada, 'bak biz Müslümanlara ne yaptık' diyecekler. Ülkemizin büyükelçiliği önünde böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık bekleyemeyecekleri açıktır. Kusura bakmasınlar, baştan söyledik. Terör örgütlerine, caddelerinizde, sokaklarınızda her yerde cirit attıracaksınız ondan sonra da bizden NATO'ya girme konusunda da destek bekleyeceksiniz; yok böyle bir şey. Böyle bir desteği bizden beklemeyin" dedi.

'NATO KONUSUNDA HERHANGİ BİR DESTEK GÖREMEYECEKSİNİZ'

Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'in İsveç'te yakılması olayına tepkisine devam ederek, "İsveç'teki çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere insanların temel hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakarettir. Kur'an-ı Kerim'e yapılan bu alçak saldırının Türkiye Büyükelçiliği önünde gerçeklemesi ise konuyu bizim açımızdan hem dini hem milli bir mesele haline dönüştürüyor. Haçlı Seferleri'nden biri Avrupa'da İslam ile Türk kavramının eş tutulduğunu biliyor, bundan da milletçe iftihar ediyoruz. Üstelik bu zihniyet uzunca bir süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı da demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor. Madem terör örgütü mensuplarını ve İslam düşmanlarını bu kadar seviyorsunuz, savunuyorsunuz, koruyorsunuz öyleyse kendilerine ülkelerinin savunmalarını da onlara havale etmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz. Biz bir şey söylediğimiz zaman dürüst söyleriz. Birileri de bize namussuzluk yaptığı, alçaklık yaptığı zaman onlara da hadlerini bildiririz. İsveç yönetimi, bizlere kalkıp hak ve özgürlükten hiç bahsetmesine gerek yok. Eğer hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin veyahut Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Eğer bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz" dedi.

'BİZDEKİ METRO PARİS'TE BİLE YOK'

Erdoğan, konuşmasında dün İstanbul'da metro açılış törenine katıldıklarını ifade ederek, "Şehrin ulaşım sistemine çok büyük katkı sağlayacak özellikle şehir merkeziyle havalimanı yani Kağıthane'den havalimanına İGA'ya ulaşımı fevkalade kolay, hızlı ve konforlu hale getirecek bir projenin açılış törenine katıldık. Paris'te bile yok ha. Paris'teki metronun çatısı akıyor. Paris'e gitmeyenler tabi neyin nerede ne olduğundan haberleri yok. Bizim metromuzun durumu her şeyiyle dört dörtlük. 'Bunun kaptanı yok mu?' diyor; bunu soruyor. Bilmiyor ki biz şu ana kadar 10 tane bu şekilde kaptansız metro yaptık, haberleri yok. Bizim fiilimizin ulaştığı yere bunların hayalleri bile ulaşamaz. Malum biz boğazın altından metroyu geçirdiğimiz zaman kimin aklı eriyordu bu işe; boğazın altından metro geçecek. Bunu biz başardık. Aynı şekilde Avrasya Tüneli'ni yine boğazın altından geçirdiğimizde 'olmaz ya' diyorlardı, ee oldu. Hepsini koyun bir kenara. Sizin geçmişinizden bu yana kaç tane köprü yaptınız? Biz Yavuz Sultan Selim Köprümüzü yaptık. Osman Gazi Köprümüzü yaptık. Belki onlar bu köprülerden geçmiyordur; bu da olabilir. Biz yaptığımız için geçmeyebilir de" diye konuştu.

'EN BÜYÜK SIKINTIMIZ OLAN ENFLASYONU YÜZDE 64'E DÜŞÜRDÜK'

Erdoğan, ekonomiyi Türkiye Yüzyılı'na hazırlama gayreti içerisinde olduklarına işaret ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Geçtiğimiz yılı şehirlerimizin tamamına ve sektörün tümüne yayılan yatırımlarıyla, iş gücüne katılımdaki fevkalade artışa rağmen 31,6 milyonu bulan istihdamıyla yılın ilk 3 çeyreğinde yakaladığımız yüzde 6,2 oranındaki büyümeyle, tarihi bir rekor olan 254,2 milyar dolara ulaşan ihracatıyla, orta vadeli programda yüzde 3,4 olarak öngörülen bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1'e kadar gerilemesiyle, yıllar sonra tekrar fazla veren faiz dışı bütçe gerçekleşmesiyle velhasıl hemen tüm başlıklardaki başarı hikayeleriyle tamamladık. En büyük sıkıntımız olan enflasyonu yüzde 64'e düşürdük. İnşallah enflasyonun önümüzdeki ayda hızla yüzde 50'li, yüzde 40'lı, yüzde 30'lu oranlara indiğini de göreceğiz. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın ciddi sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde Türk ekonomisinin dengeli ve başarılı bir seyir izlemesi çok önemlidir. Her ne kadar ülkemizde kendi devletini, kendi halkını, kendi hükümetini kötülemeyi varlık sebebi haline getirmiş bir kesim aksi yönde kampanya yürütse de 2023'ten ümit var olmak için sebebimiz çoktur."

'SADECE BU AY 3 BUÇUK MİLYON HANEYE ÖDEME YAPTIK'

"Sadece yaptığımız düzenlemelerle vazgeçtiğimiz vergi gelirimiz 290 milyar liranın üzerindedir" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir başka ifadeyle bu yöntemle 290 milyar liralık bir kaynağı evinde kullandığı elektrikten, marketinde yaptığı alışverişine kadar günlük hayatının pek çok safhasında vatandaşımızın cebinde bıraktık. Hanelerde kullanılan doğalgazın yüzde 80'inini, elektriğin yüzde 60'ını sübvanse ederek dünyayı kasıp kavuran enerji krizinin insanımıza etkisini en aza indirmeyi başardık. Bugün evinde kullandığı doğalgaza bin lira fatura ödeyen bir vatandaşımız devletinin de hazinesinden üste 4 bin lira daha vererek asıl maliyeti karşıladığını biliyor. Temmuz ayında başlattığımız Aile Destek Programı'nın bütçesini 15 milyar liradan 40 milyar liraya çıkartıp kapsamını da genişleterek insanımızı zor günlerinde yalnız bırakmadık. Bu ay itibariyle sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızın aylık barınma yardımı bütçesini de artırarak 2 milyar 250 milyon liraya çıkardık. Ocak ayında yeniden düzenlediğimiz haliyle yaşlı aylığını bin 537 liradan yaklaşık 2 bin liraya, yüzde 40-60 engelli aylığını bin 223 liradan yaklaşık bin 600 liraya, yüzde 70 üzeri engelli aylığını bin 840 liradan yaklaşık 2 bin 400 liraya yükselttik. Sadece bu ay 3 buçuk milyon haneye 740 milyon lira elektrik tüketim desteği ödemesi yaptık."

'2 BİN LİRAYI AŞMAYAN BORÇLARIN TAHSİLİNDEN VAZGEÇİYORUZ'

Erdoğan, yükseköğrenim kredi borçlarının endekse bağlı olarak artışına son verdiklerini hatırlatarak, "Artık gençlerimiz ne kadar kredi aldılarsa sadece o rakamı geri ödüyor. Geçmişte endeksle oluşmuş borçları da silmiştik. Bu düzenlemeyle endeks dışındaki borcun da yeniden yapılandırılarak taksitle ödenmesini mümkün hale getiriyoruz. Kapsamlı bir uygulama yapılandırma teklifimizin tüm hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. Bir müjdede icralık borcu olan vatandaşlarımıza vermek istiyorum. Malum olduğu üzere 2 bin lirayı aşmayan icralık borçları tasfiye edecek ve takiplerini sonlandıracak bir düzenlemeyi zaten yapmıştık. Şimdi de aynı uygulamayı vergi dairelerimize vergi, ceza, faiz gibi tüm başlıklarda 2 bin lirayı aşmayan borcu olan vatandaşlarımız için hayata geçiriyoruz. Bir defaya mahsus olmak üzere vergi dairelerine olan ve 31 Aralık 2022 tarihinden önceye ait 2 bin lirayı aşmayan borçların tahsilinden vazgeçiyoruz. Detaylarını Hazine ve Maliye bakanlığımızın açıklayacağı bu uygulamanın vergi dairesine olan borcundan dolayı takibe maruz kalmayacak vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi. (DHA)

Editör: MURAT ÖZER