Emine Erdoğan, ABD’nin New York kentinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda 30 Mart Sıfır Atık Günü özel oturumunda konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında “Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, adeta, ‘görmediğimiz çöp zararsızdır’ düşüncesiyle, atıklar en az gelişmiş ülkelere gönderiliyor. Bu atık yığınları, sadece tabiatı kirletmekle kalmıyor, yeni sürüm bir, sömürgecilik üretiyor” ifadelerine yer verdi.

Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti;

“Türkiye’de başlattığımız sıfır atık projesini, küresel bir harekete dönüştürme yolunda bu tarih, inanıyorum ki, ‘ortak evimiz dünya’ için, çok önemli bir adım olacaktır. Başta sayın genel sekreter olmak üzere, eş-sunucu 105 ülkenin temsilcisine, işbirliklerinden dolayı, yürekten teşekkür ediyorum. Sözlerime başlarken, 6 Şubat sabahı ülkemizde meydana gelen ve hepimizi derinden sarsan depremlerde, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı, rahmetle anıyorum. 11 ilimizi ve yaklaşık 15 milyon insanımızı etkileyen deprem sürecinde, dünyanın dört bir köşesinden gelen dost yardımlar, milletimiz için, önemli bir teselli kaynağı olmuştur.”

‘ATIKLAR EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERE GÖNDERİLİYOR’

“Milyonlarca canlı türüne ev sahipliği yapan yeryüzüne karşı, bizden beklenen ise, onun işleyişine saygı duymamızdır. Ancak ne yazık ki, son iki yüzyıldır bu anlayışı kaybettik. Yeryüzünün dengesini korumakla mükellef insan, kendisini tabiatın karşısında konumlandırdı. Ve bahşedilen kaynakları, hoyratça, tüketmeye başladı. Sanayileşme, insanoğlunu, ihtiyacından kat-be-kat fazla tükettiği, tükettiklerini de düşüncesizce yeryüzüne terk ettiği, bereketten yoksun bir, bolluk sarmalına hapsetti. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, adeta, ‘görmediğimiz çöp zararsızdır’ düşüncesiyle, atıklar en az gelişmiş ülkelere gönderiliyor. Bu atık yığınları, sadece tabiatı kirletmekle kalmıyor, yeni sürüm bir, sömürgecilik üretiyor. İklim değişikliği kaynaklı kuraklık sebebiyle, dünyanın farklı yerlerinde hala, binlerce çocuk ölüyorsa, bu gidişata dur demek için, kaybedecek bir dakikamız bile, yok demektir!”

'TEK SİGARANIN ÜRETİMİ İÇİN 3.7 LİTRE SU KULLANILMASI'

“Milyonlarca insanın içme suyuna erişemediği bir dünyada, tek bir sigaranın üretimi için, 3.7 litre su kullanılması, sorumlu her dünya vatandaşını, derinden yaralıyor. Dünya genelinde, sokak ve sahillerde en yaygın toksik atık olan, sigara izmaritlerinin yok olması içinse, tam, 10 yıl gerekiyor. Şimdilerde daha popüler olan elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri ise, geri dönüşmeyen, tehlikeli atıklar olarak doğayı ve insanlığı tehdit ediyor. Bu korkutucu tablonun mimarı, ne yazık ki, insanoğlunun ta kendisi. Ancak biliyoruz ki, bu yıkıma son vermek ve ortak evimiz dünyayı kurtarmak da yine bizim elimizde!”

“İnsanlık olarak ya hep birlikte kazanacağımız ya da hep birlikte kaybedeceğimiz bu denklemde, topyekun ve hemen bugün, harekete geçmek mecburiyetindeyiz. Biz bu düşüncelerle, beş sene önce Türkiye’de, sıfır atık Projesi’ni başlattık. Kısa sürede tüm ülkeye, ardından tüm dünyaya yayılan çalışmalarımızla, davranışlarımızdaki küçük değişikliklerle, büyük dönüşümlerin başlatılabileceğini, gösterdik. Proje kapsamında, geri kazanılan milyonlarca atık ile, 650 milyon ton, hammadde tasarrufu sağlanırken, 4 milyon ton sera gazı salınımı önlendi. Şunu gururla ifade ediyorum ki; Türkiye olarak, küresel hiçbir meseleye kayıtsız kalmadığımız gibi, çevre sorunlarında da çözümün bir parçası olma kararlılığımızı, sürdürüyoruz. Bu çabamızı, sivil toplum gönüllüleri ile, daha geniş kitlelere yaymak amacıyla da bir sıfır atık vakfı kurma çalışmaları içindeyiz. Yakın bir zamanda faaliyetlerine başlayacak vakfımız, uluslararası alanda bu sesin, daha çok yankılanmasına katkı sağlayacak.”

“İslam peygamberi Hz. Muhammed’in, ‘nehir kıyısında bile olsan, suyu israf etme!’ emri, dünyaya ve doğal kaynaklara nasıl bakmamız gerektiğini, asırlar öncesinden bize öğretti. Kendisine bahşedilen her şeyi, emanet bilinciyle koruyup, gelecek nesillere aktarmayı vazife bilen, Anadolu halkı, sürdürülebilirliği kültürel bir cevher olarak, asırlardır taşımaktadır. Eminim, bu salonda temsil edilen her bir kültürün, köklerinde, tabiatla uyumlu yaşamın, farklı örnekleri mevcuttur. Sıfır atık tohumunu, hangi vicdana ekersek ekelim, mutlaka yeşereceğine inanıyorum. Yeter ki, ortak bir vicdan ve akıl pusulasıyla hareket edelim.”

“Sayın Genel Sekreter Guterres ile imzaya açtığımız, küresel taahhüt belgesi, sıfır atık uygulamasının, kurumsallaşması yolundaki uzun yürüyüşümüzün, önemli bir ilk adımı olmuştur. Ülkemizde başlattığımız bu hareketin, dünyaya model teşkil edecek seviyeye gelmesinden ve birleşmiş milletler çatısı altında, güçlü bir politikaya dönüşmesinden, bir sıfır atık gönüllüsü olarak, büyük gurur ve mutluluk duyuyorum. Elde edilen bu başarı; makro ölçekte politikalar geliştiren, duyarlı siyaset yapıcılar kadar, atıklarını azaltan ve evindeki atıkları geri dönüşüme kazandıran, sorumlu insanlarındır.”

“Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, her fırsatta dile getirdiği, ‘dünya beşten büyüktür’ ifadesi, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında da ayrı bir önem kazanıyor. Hakkaniyete dayalı bir yük paylaşımı ile, önlemleri almak; iklim değişikliğinde payı olmadığı halde, sonuçlarından en çok etkilenen ülkelerin gözetildiği, adil bir sistem kurmak mecburiyetindeyiz.”
 

Editör: MURAT ÖZER