Spor Toto Süper Lig Ahmet Çalık Sezonu’nun 25’inci haftasında Galatasaray evinde Yukatel Kayserispor ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından Yukatel Kayserispor Teknik Direktörü Hikmet Karaman ile Galatasaray Teknik Direktörü Domenec Torrent, açıklamalarda bulundu.
Spor Toto Süper Lig'in 25'inci haftasında deplasmanda Galatasaray ile 1-1 berabere kalan Yukatel Kayserispor'da teknik direktör Hikmet Karaman, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
"ZOR BİR MAÇTI, 1 PUANLA AYRILMAK İYİYDİ"
Bu müsabakadan önce Fenerbahçe ile bir kupa müsabakası oynadıklarını hatırlatan Karaman, "Ondan önce bir Hatayspor maçı ve 3 gün sonra kupa maçı, sonrasında Galatasaray müsabakası oynadık. Böyle maçları 3 gün arayla oynamak kolay değil. Fenerbahçe maçında bir kırmızı kart gördük. Abdülkadir Parmak sakatlandı oynayamadı. Mane pozitif oldu oynayamadı. Diğer oyuncularımızı çağırdık. Isınırken Emrah sakatlandı. Oyuncu kadrosuyla birlikte başlarken skora göre banttan atacağınız oyuncu grubunda eksik kaldık. 90 dakikayı kendi takımım adına eleştirecek ya da daha geliştirecek pozisyonlar var. Deplasmanda Galatasaray'ın bulunmuş olduğu durum ve bir çıkış arıyorlar. Zor bir maçtı, 1 puanla ayrılmak iyiydi. Son dakika golü yemeseydik daha iyi olabilirdi. Hafta sonu oynayacağımız maça odaklanıyoruz" dedi.
HİKMET KARAMAN: "TAM TAKIM OLAMADIK, KOLAY DEĞİL"
Hikmet Karaman, "Fenerbahçe maçından sonra İstanbul'da kaldık ve burada çalışmalarımızı sürdürdük. Kasımpaşa'ya teşekkür ediyoruz bize tesislerini açtılar. Fenerbahçe ile 50 dakika 10 kişi oynadık. Bunlar mazeret değil. İkinci yarı oyuna soktuğum oyuncular var ve fiziksel anlamda bir şey alamıyorsunuz. Onları alsanız farklı bir oyun olacak. Antrenman temposunu düşürüp taktik anlamda çalıştık. Galatasaray'ın teknik direktörünün farklı şeyler uyguladığını gördük. Galatasaray kendini geliştirmeye çalışıyor. Biz takımı dinlendirirken, Thiam'ı oynatmayı düşünüyordum ama 4 gün uyuyamadığını söyleyince yedekte başladık. Mustafa'yı oyundan alırken lig maçı, kupa maçı ve üst düzey efor. Burada da biraz fazla bırakabilirdim. Gavranovic ile denedik. Tam takım olamadık, kolay değil. Galatasaray kupa maçı oynamadı, eleştiri anlamında değil bu" şeklinde konuştu.
Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde Beşiktaş ile eşleşmelerine değinen Karaman, "Beşiktaş maçını niye içerde çekmedik, onu düşünüyorum. Kupada Fenerbahçe deplasman ondan sonra Beşiktaş deplasman. Sonraki rakip Trabzon. Bari finalde Brezilya çekselerdi. Bu maçı içeride oynamayı düşünüyordum" ifadelerine yer verdi.
"ÇIK BU KRİZİ FIRSATA ÇEVİR DEDİM BİLAL'E"
Kayserispor'un kaleci havuzu hakkında konuşan deneyimli çalıştırıcı, "3 sezon önce Doğan Kayseri'deydi, dün Messi'ye karşı oynuyor. Krizler fırsat üretir. Bilal, Fenerbahçe maçında oynadı. 3 sene önce Doğan burada çalışıyordu, bugün Paris Saint-Germain karşısında oynuyor. 'Çık bu krizi fırsata çevir' dedim Bilal'e. O da iyi bir maç çıkardı. Kaleci konusunda problemimiz olmadığını gösterdi. Bununla birlikte hafta sonu oynanacak maçta tercih ile ilgili soru işaretleri oluştu" değerlendirmesinde bulundu.
"DURAN TOPLARI İYİ DEĞERLENDİRMEK GEREKİYOR"
Hikmet Karaman son olarak oyun anlayışıyla ilgili olarak ise "Zaman zaman oyuncular yorulduğunda veya skoru tutma adına yapıyor zaman geçirmeyi. Antrenmanlardaki parolamız şu. Topu yaşat ve hayat ver. Topu futbolcu alıyor stop ediyor ve hız kesiliyor. Yandakine veriyor o da hızı kesiyor. Bütün hedeflerimden biri de topa hız kazandırarak, oyuncuların kafasında farkındalık oluşturarak bu oyun modelini yerleştirmek. Bu bir süreç. Bu sadece oyuna hız kazandırma değil. Kaliteli paslar, duran toplar, atılan taçlar. Duran topları iyi değerlendirmek gerekiyor. Korner, taç ve duran topların çok iyi değerlendirilmesi lazım" diyerek sözlerini noktaladı.
Spor Toto Süper Lig'in 25'inci haftasında kendi sahasında Yukatel Kayserispor ile 1-1 berabere kalan Galatasaray'da teknik direktör Domenec Torrent, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısına katıldı.
DOMENEC TORRENT: "GALATASARAY İYİ İLERLEMİYORDU, O YÜZDEN BEN BURAYA GELDİM, YOKSA AYNI KİŞİ DEVAM EDERDİ"
Maçı analiz ederek sözlerine başlayan Torrent, "Kaleyi bulan 26 şutumuz var. 7 tane çok net fırsatımız vardı. 13 tane korner var. Onlar 1 fırsat yakaladılar. Gole çevirdiler. Berabere kaldık. Normalde bu maçın sonucu 3-1 bitmeliydi. 3-1 bitse ne olurdu diye konuşacak olursak takım mutlu olurdu, herkes mutlu olurdu. Hiçbir zaman maçta neler olduğu analiz edilmiyor. Sadece sonuç. İkinci yarı neler oldu. Biz özellikle çalışmıştık, iki bek ileriye çıkmamalı diye. Bu tarzdan gol yedik. Bu hata ile gol atıldı. Fakat daha fazla fırsat bulamadılar. Bence özellikle ikinci yarı takım kazanmayı fazlasıyla hak etti. İlk yarıda 15 dakika iyi başladığımızı düşünüyorum. 30 dakikayı onlara hediye etik. 30 dakika topa sahip olduğumuzda hücum etmek yerine geri çekildik. Neden? Topun arkasında 7 oyuncumuz vardı. İleriye doğru pas açımız yoktu. Devre asında bunu düzelttik. Neden düzgün hücum yapamıyoruz diye konuştuk. İkinci yarıda Galatasaray rakibine karşı çok üstündü. Normal şartlarda kazanmamız gereken bir maçtı" dedi.
"NORMAL ŞARTLARDA KAZANMAMIZ GEREKEN BİR MAÇTI"
Torrent, oyuncu değişikliklerin kendileri için iyi olduğunu belirterek, "Değişiklikler bazen iyi sonuç getirebilir, bazen de kötü sonuç getirebilir. Maç bitene kadar bilemiyoruz. Birçok oyuncu ile fırsatlar yakaladık. Onların kalecisi de büyük kurtarışlar yaptı. Bu futbolun bir parçası. Kötü şut attıkları bir fırsattan bize gol attılar. Bu kadar net. Değişim bizim işimize yaradı. Biz oyuncuları seçerken antrenmanda gördüğümüz için onun üzerinden seçim yapıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"KİMSE MEMNUN DEĞİL OLDUĞUMUZ YERDEN, BEN DE MEMNUN DEĞİLİM"
Alınan kötü sonuçlardan dolayı oyuncularının baskı altında olduğunu dile getiren deneyimli çalıştırıcı, şunları söyledi: "Bugünkü maçta olduğu gibi oyuncular üzerindeki baskıyı aslında birçok fırsat elde ettiğimiz halde sadece 1 gol atabilmemizle görebiliyorsunuz net bir şekilde. En çok bu durumu düzeltmeyi onlar istiyorlar. Taraftarları anlayabiliyorum. Islık çaldıkları zaman oyuncular herkese çalıyor. Maç bittikten sonra çalabilirsiniz. Taylan, Berkan gibi 30'uncu dakikada zaten üzerlerinde baskı var, yardımcı olmuyor böyle şeyler. Bu durumdan çıkabilmemizin tek yolu takımı desteklemeleri, o şekilde kurtulabiliriz. Onlar bizi desteklediği zaman 12 kişi gibi oynuyoruz. Veriler veri olarak kalıyor. Trabzonspor maçını da bu maçı da net bir şekilde kazanabilirdik. Antrenör olarak bir adım daha ileri gitmek zorundayım. Trabzonspor maçında mesela ne kadar oynayabildi, ne kadar sonuca odaklı oynadı. Bunu birkaç kere söyledim. Galatasaray iyi bir yönde ilerlemiyordu, o yüzden ben buraya geldim. Yoksa aynı kişi devam ederdi. 13'üncü sıra civarındaydı sanırım biz geldiğimizde. Kimse memnun değil olduğumuz yerden. Ben de memnun değilim. Benim hayatım boyunca hiç başıma gelememişti. Kendim ve ekibime güveniyorum. Oyunculara da güveniyorum. Ne kadar iyi çalıştıklarını görüyorum. Durumdan ne kadar kaygılı olduklarını görüyorum. Bizim dışarıda olan şeylerden kendimizi izole etmemiz, olabildiğince zorlamamız ve kazanmaya çalışmamız gerekiyor. Bu sene tipik bir sene değil Galatasaray için. Ben geldiğimde de bulunduğu pozisyon belliydi. İkinci lig seviyesindeki bir takım bizi eledi. Kulübün ihtiyacı olan şey sakinlik. Islıklamak, yönetime karşı eleştirmek bize yardımcı olmuyor. Biliyorum Galatasaray taraftarı şevkli, sonuna kadar gider. Diğer takımlarımda alışık olduğum şey aslında. Maç bittiğinde yönetimi, antrenörleri, oyuncuları eleştirebilirler. Bu durumdan hep birlikte çıkacağız. Kendi başımıza bu durumdan çıkamayız. Bu sene aşağıda kalma gibi problemlerle yüzleşmemek için bu durumdan birlikte çıkmamız lazım. Galatasaray'ı değiştirmemiz gerekiyor. Benimle de olur, başka bir hocayla da olur aynı şey. Ben burada uzun zaman kalmak çok isterim. Anlıyorum ki antrenörler sonuçlarla belli oluyor. İlk günümde çok garip şey oldu. Ekibime dedim ki, 'Bu kulüpte uzun vakit geçirebiliriz.' Çünkü bana verdikleri his gerçekten iyi, aynı şeylere odaklandığımızı düşünüyorum. Ben Türk değilim, Katalan'ım. Ama Galatasaray'ı, benim olarak hissediyorum. O yüzden taraftarların kaygılandırdığı gibi beni de kaygılandırıyor. Net bir şekilde bu maçı kazanabilirdik. Topun içeriye girip, girmemesi ne kadar fark yapıyor. 2-3 tane net golü kaleci kurtardı. Ama berabere kaldık. Gerçek bu. Ama hak ettiğimiz şey kazanmaktı."