Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "'Tarihten ders alın' diyoruz. Yeni maceralara girmeyin. Bazıları sizin kulağınıza bir şeyler söyleyebilirler. Bunların geçerli olmadığını tarihte gördünüz. Aynı şeyi tekrarlatmayın. Bu konuda akıllı olun" dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Malezya Milli Günü Resepsiyonu'nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladıYunanistan'ın Türkiye'ye yönelik davranışları ile son olarak Ege'de Ro-Ro gemisine ateş açılmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, Türkiye ve Yunanistan arasında bazı sorunlar olduğunu, bunu da herkesin bildiğini belirtti. Sorunların barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesi için Türkiye'nin yoğun çaba harcadığına ve sabırlı davrandığına vurgu yapan Akar, "Tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen maalesef komşumuz Yunanistan, her seferinde birtakım provokatif eylem, söylemlerle gerilimi artırmaya devam ediyor. Bunun önlenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" şeklinde konuştu.

'İKİYÜZLÜ SİYASET VAR'

Yunanistan'ın her fırsatta Türkiye'yi karalamaya çalıştığını dile getiren Akar, "Her olayı istismar etmek, çarpıtmak suretiyle yalanla iftirayla üçüncü tarafları etkilemek, üçüncü taraflara Türkiye'yi şikayet etmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Bu manada gerçekten ikiyüzlü bir siyaset izlendiğini söylemek yanlış değil. İkiyüzlü bir siyaset var. Bir taraftan biz diyalogda ısrar ediyoruz, bunu anlar gibi buna cevap verecek gibi görünüyorlar diğer taraftan da kendi başlarına kaldıklarında, üçüncü ülkelerle görüşmelerinde, konuşmalarında, her seferinde yalan ve inkara dayalı olarak Türkiye'yi şikayet etmeyi bir alışkanlık haline getiriyorlar" dedi. 

Bakan Akar, Yunanistan sahil güvenlik unsurlarının son olarak Ege'de sivil gemiye ateş ettiğini belirterek, "Bunun hemen akabinde Yunanistan'daki siyasiler, Türkiye'yi saldırganlıkla suçluyor. Bu ikiyüzlülük değil de nedir? Bunun için diyoruz ki 'Bunların evlerinde ayna yok mu?' Aynaya baksalar gerçekleri görürler ve belki utanırlar. Bu kadar aleni ikiyüzlülük, riyakarlık olmaz" diye konuştu. 

'EGE'NİN BARIŞ DENİZİ OLMASINI ARZU EDİYOR, KARŞILIK BULAMIYORUZ'

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın Doğu Akdeniz ve Ege'de planlı milli ve NATO faaliyetlerinin olduğu, uluslararası hukuk, karşılıklı mutabakatlar kapsamında eğitim faaliyetlerinin bulunduğunu dile getiren Akar, "Bu faaliyetlere dahi hem de Rus malı S-300 hava savunma sistemleriyle taciz ediyor, kilit atıyorlar. Hasmane, düşmanca bir tutum bu. Bunun ne müttefiklikle ne komşulukla ne önceki mutabakatlarla bir alakası var. Bunları yapıp düşmanca davranış gösteriyorlar. Bunlar kabul edilemez. Bu büyük bir riyakarlık, ikiyüzlülük. Bunun görülmesi lazım. Biz her seferinde muhataplarımıza yazılı, sözlü bunları iletiyoruz. Türkiye'ye karşı olan bu davranışları takip ediyor, hiçbirini karşılıksız bırakmıyoruz. Ülkemizin hak alaka ve menfaatlerini korumak ve kollamak için hem sahada hem de masada yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Biz, 'Barış, iyi komşuluk ilişkileri, uluslararası hukuk' diyoruz, bu konularda iş birliği yapmak istiyoruz. Ege Denizi'nin bir barış denizi olmasını arzu ediyoruz fakat buna maalesef bir karşılık bulamıyoruz" dedi. 

'LAVRİON'DAN ÜLKELERE GİTMELERİNİ SAĞLIYORLAR'

Yunanistan'daki Lavrion kampına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Akar, "Lavrion'da FETÖ'yü, PKK/YPG'yi, DEAŞ'ı, DHKP-C'yi saklıyorlar; onlara ev sahipliği yapıyorlar. Oradan çeşitli ülkelere gitmelerini sağlıyorlar. Tüm bunlar görülürken büyük bir gaflet, riyakarlık, ikiyüzlülükle böyle bir şey olmadığını iddia ediyorlar. Bunu anlamak mümkün değil" şeklinde konuştu.

Yunanistan'ın Batı Trakya'daki Türklere yönelik tutumuna da tepki gösteren Akar, "Oradaki kardeşlerimizin varlığını kabul etmiyorlar. 'Bunlar Müslüman' diyorlar. Peki bunlar Çinli mi, Japon mu? Bunların ismi Türk, adresleri Türk, mezarlıkları Türk, tarihleri, tapuları Türk. Batı Trakya'daki kardeşlerimizin hakkını, hukukunu gasbediyorlar, bunu da görmezlikten geliyorlar. Onların okullarına, müftü seçimine dahi her şeye müdahale etmeye çalışıyorlar. Bir tarafta Lozan Antlaşması diğer taraftan Paris Antlaşması var. Bunlar temel metinler. Bu metinlerin ortaya koyduğu düzenlemeleri dahi inkar ediyorlar, reddediyorlar" dedi. 

Yunanistan'ın adaları uluslararası hukuka aykırı olarak silahlandırdığına dikkat çeken Akar, "Kara sularınız ne ise hava sahanız da odur. 'Hayır bizim kara sularımız 6 mil, hava sahamız 10 mil' diyorlar. Dünyadaki en garip şey. Bunun anlaşılması mümkün değil. Bunu aklı başında kimse kabul etmiyor. Sorunlar bir bir bekliyor. Biz de 'Madem bu sorunlar var, gelin konuşalım, görüşelim' diyoruz" diye konuştu. 

Sorunların çözümüne yönelik istişari, güven artırıcı önlemler çerçevesinde ve ayrıştırma usulleri görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Akar, "Bunların hepsi durdu. Biz diyoruz ki 'Ne zaman istiyorsanız buyurun gelin veya biz gelelim.' Biz 'diyalog' diyoruz onlar ise bunları bir tarafa bırakarak 'Türkiye yayılmacı, saldırgan' diyorlar. Gemiye ateş eden kendileri, diyaloğa gelmeyen kendileri" dedi. 

'GÖRÜŞMELERE BAŞLAMAK EN DOĞRU YOL'

Sorunların barışçıl yol ve yöntemlerle iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, uluslararası hukuka uygun, adaletli çözümünün önemine vurgu yapan Bakan Akar, konuşmasına şu şekilde devam etti: 

"'Tarihten ders alın' diyoruz. Yeni maceralara girmeyin. Bazıları sizin kulağınıza bir şeyler söyleyebilirler. Bunların geçerli olmadığını tarihte gördünüz. Aynı şeyi tekrarlatmayın. Bu konuda akıllı olun. Yunanistan'da kendi şahsi hesapları ve iç politika için gerilimi artıran bazı siyasiler var. Kendi menfaatleri için kendi halklarının refahını, geleceğini tehlikeye atıyorlar. Diğer taraftan da bazı siyasiler, akademisyenler, diplomatlar, emekli askerler ve aklıselim sahibi Yunanlar, buradaki yanlışlığı gördü ve bunu yazılı ve sözlü olarak dile getirmeye başladı. Biz bu manada gelişmelerin olmasını ve bir an önce barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalogla sorunlarımızı çözmek için görüşmelere başlamamızın en doğru yol olacağını ifade ediyoruz fakat bu söylediklerimizin, hiçbir şekilde zafiyet olarak algılanmaması gerekir. Ege'de, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta hem kendimizin hem de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını, menfaatlerini korumakta, kollamakta azimliyiz, kararlıyız ve buna da çok şükür muktediriz." 
 

Editör: MURAT ÖZER