TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "1946'daki usulsüzlükler hariç çok partili siyasi hayata geçtikten sonra Türkiye bütün seçimlerini şaibesiz, şeffaf ve adil bir biçimde gerçekleştirmiş, milletin iradesi bu seçimler neticesinde ortaya çıkmıştır. 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimlerin de bugüne kadar olduğu gibi adil ve şeffaf bir biçimde yapılacağından kimsenin kuşkusu olmamalıdır" dedi.

TBMM Genel Kurulu, Meclis'in 103'üncü açılış yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında özel gündemle toplandı. Genel Kurulun açılışında saygı duruşundu bulunuldu. Açılışta konuşan TBMM Başkanı Şentop, 6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketini hatırlatarak, "50 bin canımızın hayatını kaybettiği, 108 bin kardeşimizin yaralandığı asrın felaketi saydığımız depremler sebebiyle yüreğimiz buruk, gönlümüz yaslı. En büyük tesellimiz, devletimizin bütün kurumlarıyla depremden zarar gören vatandaşlarımızın yaralarını sarmak, yeni yaşama imkanlarını oluşturmak için gösterdiği olağanüstü çabadır. İnşallah, bu acı hadisenin izlerini silmek, 11 ili etkileyen depremlerin yıkıma uğrattığı şehirleri daha güçlü bir biçimde ayağa kaldırmak için gösterilen gayret en kısa sürede neticelerini verecektir. Devletimizin bu konudaki kararlılığı, hazırlığı ve gücü tamdır" dedi.

'HAYATİ BİR SEÇİME GİDİYORUZ'

Ardından 14 Mayıs'ta yapılacak seçimleri hatırlatan Şentop, "Türkiye olarak hayati önemde bir seçime gidiyoruz. Evvelemirde bu seçimin memleketimiz ve milletimiz için hayırlı neticeler vermesini temenni ediyorum. Bu temenniyle birlikte şu hakikati de ifade etmeye mecburum; 1946'daki usulsüzlükler hariç çok partili siyasi hayata geçtikten sonra Türkiye bütün seçimlerini şaibesiz, şeffaf ve adil bir biçimde gerçekleştirmiş, milletin iradesi bu seçimler neticesinde ortaya çıkmıştır. 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimlerin de bugüne kadar olduğu gibi adil ve şeffaf bir biçimde yapılacağından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Türkiye'nin siyasi birikimi ve demokratik tecrübesi bunu gerektirmektedir. 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimin ülkemiz adına önemli bir eşik anlamı taşıdığına şüphe yoktur. Bu seçim, dünyanın ve bölgemizin derin çalkantılarla ve altüst oluşlarla sınandığı bir dönemde gerçekleşmektedir" diye konuştu.

Türkiye'nin terörle mücadelesindeki başarısını anlatan Şentop, "Terörü bitme noktasına getirmesinde, sınırları dışındaki terör odaklarını işlemez kılmasında en önemli etken, savunma sanayiinde yapılan dev hamlelerdir. Sadece 10 Nisan'da hizmete giren TCG Anadolu bile tek başına Türkiye'nin bölgesinde ve küresel ölçekte eriştiği aşamayı, iddialarını destekleyecek güce ulaşma yetenek, hız ve enerjisini göstermesi bakımından çok büyük öneme sahiptir" ifadelerini kullandı.

'27'NCİ DÖNEMİN SON OTURUMU'

Şentop ayrıca, özel gündemli bu oturumun 27'nci dönemin son oturumu olduğunu hatırlatarak, "Bu vesileyle, küresel salgın gibi zorlayıcı şartlarda görev yapan, milletin kendisinden beklediği hizmetleri yerine getirmek için gayret gösteren bütün milletvekili arkadaşlarımı kutluyorum. Demokraside temsil, bir bayrak değişimidir. Bugün oturumda hazır bulunan arkadaşlarımızın bir kısmı önümüzdeki dönem burada bulunmayacak. 28'inci Yasama Döneminde bu çatı altında bulunmayacak milletvekillerinden birisi de benim. Şunu belirtmek isterim ki; hayatımın en büyük iftiharlarından birisi, milli mücadeleye karargahlık yapmış ve 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne direnmiş bu gazi Meclis'in iki kez seçilerek, üstelik 100'üncü kuruluş yıl dönümüne denk gelecek şekilde başkanlığını yapmaktır" dedi.

Konuşmasında hem veda hem de teşekkür eden Şentop, "Meclis Başkanlığına seçilmemde gösterdikleri tensip ve yakınlık için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, her partiden bütün milletvekili arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu uzun ve zorlu çalışma dönemi içinde mesai mefhumu gözetmeksizin samimiyetle ve bu gazi Meclis'e layık olmak için fedakarlıkla çalışan bütün Meclis çalışanı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" diye konuştu.

BİNALİ YILDIRIM, İSTİKLAL MARŞI'NIN İLK KITASINI OKUDU

AK Parti grubu adına konuşan Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayarak, kendisinin de 3 dönem kuralına takılan milletvekilleri arasında yer aldığını söyledi. Bu nedenle, bu konuşmanın kendisi için özel bir anlam ifade ettiğini kaydeden Yıldırım, "Milletvekili, bakan, başbakan, TBMM başkanı gibi şerefli görevlerle çıktığım bu millet kürsüsünde son kez huzurlarınızdayım. Umarım ve dilerim ki naçizane ismimiz bu büyük millete, bu büyük ülkeye hizmet etmiş birisi olarak yad edilsin. Şükürler olsun milletimizin hizmetinde uzun yol arkadaşı olduk ve millettin emanetine halel getirmedik. Türkiye'nin lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile yarım asra varan bir yol arkadaşlığımız var. Bu güzel yolculuk ve bu yol arkadaşlığı hayatımın en anlamlı değerlerinden birisidir" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerle ilgili de "Seçim inşallah Türkiye'yi demokraside, hukuk düzeninde, kalkınma ve refahta daha ileri götürecek sonuçlar sağlar" temennisinde bulundu. Yıldırım konuşmasının ardından cebindeki Türk Bayrağını çıkarıp açarak İstiklal Marşı'nın ilk kıtasını okudu.

KILIÇDAROĞLU: TBMM, MİLLETİN BAŞVURACAĞI EN YÜCE MAKAM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Mustafa Kemal Atatürk'ün 22 Nisan 1920'de 'Dakika geciktirilmeyecektir' uyarısıyla bir bildiri yayımladığını hatırlatarak, "Telgraf aracılığıyla muhataplarına ulaştırılan bildiride şu satırlar yer almaktadır; 'Allah'ın izniyle Nisan'ın 23'üncü Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından, o günden sonra bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun başvuracağı en yüce makam, adı geçen Meclis olacaktır. Bilgilerinize sunulur. Heyeti Temsiliye adına, Mustafa Kemal.' Mustafa Kemal Atatürk'ün gönderdiği telgrafta da göreceğiniz üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi, 103 yıl önce askeri ve sivil makamların ve çok daha önemlisi tüm milletinin başvuracağı en yüce makam olarak çalışmalara başlamıştır. Değerli milletvekilleri, Atatürk ve arkadaşları, 'Milli mücadelemizin başarıya ulaşmasının yegane koşulunun milli bir meclisin ivedilikle çalışmalarına başlaması olduğuna' inanmışlardı. Çünkü biliyorlardı ki; hakimiyetini kayıtsız şartsız eline almış bir milletin iradesi karşısında hiçbir güç, hiçbir düşman duramazdı. Bu iradeyi temsil edecek makam da elbette Türkiye Büyük Millet Meclisi'ydi" dedi.

'MİLLETVEKİLİ UNVANIYLA SON KEZ'

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, millet mücadelesinin ana karargahı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Gazi Meclis, açıldığı gün itibarıyla üstlendiği yasama ve yürütme sorumluluğunun bir sonucu olarak yeni bir devletin temellerini de atmıştır. Bu haliyle devlet kuran bir meclistir. Bu devletin adı da ilelebet payidar kalacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi, kurulmuş bir devletin meclisi değil, bizzat kendi iradesiyle kurduğu, kurucusu olduğu bir devletin meclisidir. Hem gazi Meclis unvanı taşıması hem de 'devlet kurucu' vasfı nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi, dünya siyasi tarihinde, dünya askeri tarihinde ve dünya demokrasi tarihinde seçkin bir yere sahiptir. Böylesine önemli vasıflara sahip bir Meclis'in mensubu olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Öte yandan taşıdığım milletvekili unvanıyla bu kürsüden, sizlere ve bu özel oturum vesilesiyle sevgili yurttaşlarımıza son kez hitap etmenin bahtiyarlığı içinde olduğumu da vurgulamak isterim. Önümüzdeki seçimlerle birlikte bu sıralardaki yerlerini alacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeni üyelerine de şimdiden başarılar diliyorum. Hiç şüphe duymuyorum ki milletimiz, yeni üyelerine ülkemizi güçlendirilmiş parlamenter sisteme ulaştıracak iradeyi teslim edecektir" diye konuştu. (DHA)

Editör: MURAT ÖZER