Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticari araçlarını yenilemek isteyen esnafımıza da bir müjdem var. Ben, Bay Bay Kemal gibi konuşmuyorum. O bu tür müjdeleri de verir ama hepsi palavra, palavra, palavra. Şehir içi taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, otobüs, çekici işletmeciliği, kamyonla ticari yük taşımacılığı yapan esnafımız, aynı cins taşıtlarını yenilerken ÖTV ödemeyecek "dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ilk batarya fabrikasının temelini atmak üzere geldiği Bursa'nın Gemlik ilçesinde halka hitap etti. Siro Batarya Geliştirme ve Üretim Kampüsü'nün temelini atmak için kente geldiğini söyleyen Erdoğan, "Togg, sadece bir otomobil markası ve buradaki tesisi de sadece bir otomobil fabrikası değildir. Togg aynı zamanda tasarımıyla, temiz enerji çözümleriyle bir teknoloji hamlesidir. Temelini atacağımız batarya fabrikası da bu atılımın en önemli unsurlarından biridir. Dünyada hızla gelişen ve yaygınlaşan elektrikli araç piyasasında söz sahibi olmanın yolu, diğer hususlarla batarya teknolojisinin öncülüğünü yapmaktan geçiyor. Bu bataryalar sadece Togg'da değil; pek çok alanda kullanılan ürünlerdir. Yaklaşık 30 milyar liralık bir yatırım olan Siro Batarya Fabrikası'nın şimdiden Gemlik'imize, Bursa'mıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar" dedi.

'EVDE ÜRETTİĞİNİ SATANA VERGİ YOK'

Evde ürettiği ürünleri satan esnafın da vergi muafiyeti kapsamına alındığını söyleyen Erdoğan, "Hazır konu üretimden, yatırımlar açılmışken; esnafımızla ilgili bazı müjdeleri de burada sizlerle ve milletimizle paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz daha önce esnafımızın bir bölümüne vergi muafiyeti getirmiştik. Şimdi evlerde imal ettikleri ürünleri ve benzeri platformlarda satanları da vergi muafiyeti kapsamına alıyor. Muafiyet sınırını da 320 bin liradan 700 bin liraya çıkartıyoruz. Yine geçtiğimiz yıllarda yaptığımız bir düzenlemeyle, basit usulde vergilendirilen esnafımızın kazançlarını gelir vergisinden istisna tutmuştuk. Berber, terzi, bakkal, manav, kasap, taksici, dolmuşçu, servisçi gibi esnafımızdan gelir vergisi almayarak, dünyada eşi benzeri olmayan bir düzenleme yapmıştık. Halihazırda 837 bin esnafımız hem gelir vergisi muafiyetinden yararlanıyor hem de KDV ödemiyor. Bu yıl basit usule tabi olma hadlerini yeniden düzenledik. Böylece mevcut hadleri aştığı için, gerçek usulde vergilendirmeye geçmesi gereken esnafımızın basit usulden yararlanmaya devam etmelerini sağlıyoruz. Ayrıca basit usul dışında kalan 13 büyük şehrimizdeki 80 bin pazarcı esnafımızın kazançlarını da bu istisna uygulamasına dahil ediyoruz. Yeni uygulamanın büyük şehirlerdeki pazarcı esnafımıza hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.

YENİ TİCARİ ARACA ÖTV MUAFİYETİ

Ticari aracını yenilemek isteyen esnaftan da ÖTV alınmayacağını söyleyen Erdoğan, "Ticari araçlarını yenilemek isteyen esnafımıza da bir müjdem var. Ben, bay bay Kemal gibi konuşmuyorum. O bu tür müjdeleri de verir ama hepsi palavra, palavra, palavra. Şehir içi taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, otobüs, çekici işletmeciliği, kamyonla ticari yük taşımacılığı yapan esnafımız, aynı cins taşıtlarını yenilerken ÖTV ödemeyecek. Tüm bu konularla ilgili detaylar, Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından ayrıca açıklanacaktır. ÖTV muafiyeti uygulamasının da esnafımıza hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah yeni Meclis, faaliyete geçtiğinde ilk yapacağımız yasal düzenlemelerden biri bu" dedi.

'14 MAYIS'TA BU 7'Lİ MASAYI GÖMELİM'

14 Mayıs seçimlerini işaret eden Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'af' açıklamasını hatırlatıp, şöyle konuştu:

"7'li koalisyon, ülkemizin tüm kazanımlarını yok etmek için artık gün sayıyor. Bununla beraber gün sayan başkaları da var. Mesela Bay Bay Kemal ne diyor? 'Cezaevlerini boşaltacağız’ diyor. Ya bu ülke hukuk devleti, neyi boşaltıyorsun? Niye? Çünkü terör örgütünün parlamentodaki temsilcileriyle Bay Bay Kemal görüşmesini yaptı mı? Yaptı. Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan terörist Selo için bile ne diyor? 'Çıkartacağım' diyor. Bunun yanında Apo'yu da ne yapacağım diyor? 'Çıkaracağım' diyor. Bunu diyen kim? Bunun yanında Meral Hanım. O da söylüyor. HDP zaten söylüyor. Bunlar, şehitlerimizin kanını yerde bırakmaya var. Ama şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Cudi'de var mıyız? Gabar'da var mıyız? Tendürek'te var mıyız? Bestler Deresi'nde var mıyız? Burada teröristleri gömdük mü? Gelin, şimdi hep beraber 14 Mayıs'ta da bu 7'li masayı gömelim. Onun için durmayacağız. Cezaevlerindeki militanlarını serbest bırakma, yurt dışındakileri geri getirme, kamudan ihraç ettiklerimizi tekrar devlete doldurma sözü verdikleri PKK ve FETÖ terör örgütlerinin mensupları, şimdi gün sayıyor. Ama siz onları, inanıyorum ki; 14 Mayıs'ta sandığa gömerek bütün heveslerini kursaklarında bırakacaksınız. Aynı şekilde ülkemizin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik etki alanının genişlemesinden rahatsız olanlar da gün sayıyor. Aralarındaki kavga, dövüş, şantaj, at pazarlığı oyunları ayyuka çıkanların, ülkeye ve millete başka bir taahhüdünü duydunuz mu? Eğitimde, sağlıkta, güvenlikte, adalette, ulaşımda, enerjide, sanayide, tarımda herhangi bir proje vaat ettiklerini duydunuz mu? Kardeşlerim evlatlarımızın geleceğine dair herhangi bir niyetlerini duydunuz mu? Duyamazsınız. Çünkü bunların böyle bir derdi yok. Bunların tek gayesi; bize kaybettirerek, ülkenin ve milletin kazanımlarını yıkmaktır. Bunların tek misyonu; güvenliğimizi terör örgütlerine, ekonomimizi tefecilere, geleceğimizi emperyalistlere teslim ederek, Türkiye'yi çeyrek asır, yarım asır geriye götürmektir. Allah’ın izniyle ülkemizi bu yıkım ekibinin insafına terk etmeyeceğiz."

'BİZ YAPARIZ, SİZ YIKARSINIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Burası, Bursa'nın en önemli ilçesi Gemlik. Eskiden İstanbul-İzmir arası ne kadardı? 7,5 saat. 3 saat 15 dakikaya indirdik Bay Bay Kemal, sen galiba İzmir milletvekilisin değil mi? İzmir'in Büyükşehir Belediyesi ve birçok belediyesi size ait, ne yaptınız İzmir'e? Ama 3 saat 15 dakikaya İstanbul-İzmir arasını indiren AK Parti iktidarı. Biz yaparız, siz yıkarsınız. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık mı? Kullanıyor musunuz? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık mı? Kullanıyor musunuz? Marmaray'ı yaptık mı? Kullanıyor musunuz? Avrasya Tüneli'ni yaptık mı? Kullanıyor musunuz? Kardeşlerim, karşımızdaki cumhurbaşkanı adaylarının ve muhalefet partilerinin hepsini üst üste koyun. Bizim ülkemize kazandırdığımız 21 yıldaki eser ve hizmetlerimizi sadece son birkaç yılda hatta ondan da vazgeçtim. Son birkaç ayda açılışını yaptığımız projelerin yanına bunlar yaklaşabilir mi? Hayır. Acaba son birkaç ayda ülkemize kazandırdığımız yatırımların sadece zekatıyla bile bunların hayallerini geride bırakırız" dedi.

'ESRAR, EROİN KAÇAKÇILARINDAN PARA GETİRECEK'

Karadeniz gazının da devreye alındığını hatırlatan Erdoğan, "İşte geçtiğimiz günlerde ülkemizin enerji dışa bağımlılığını azaltacak olması bakımından hayati öneme sahip Karadeniz gazını devreye aldık mı? Bu büyük projenin sevinci milletimizle en güzel şekilde paylaşmak için konutlardaki ilk 1 aylık tüketimi tamamen, 1 yıllık tüketimi de mutfak ve sıcak su kullanımı kadarıyla ne yaptık? Ücretsiz. Rezerv değeri 500 milyar dolarla, 1 trilyon dolar arasında hesaplanan bu gazın ülkemize sağlayacağı kazanç ile geleceğimize de ne yapacağız? Yatırım yapacağız. Gelirini gaz ve petrol kaynaklarımızın kazancından sağlayacak bir aile ve gençlik bankası kuracağız. Amacımız; aile kurumunu güçlendirecek ve gençlerimizi destekleyecek çalışmaları buradan finanse edeceğiz. Ev hanımlarımızı kendi gelirlerine kavuşturmak için primlerinin 3'te 1'ini buradan karşılayarak emekli olabilmelerini sağlayacağız. Ama Bay Bay Kemal ne yapacak? O da Londra'nın meşhur tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Hani Ziya Paşa'nın güzel bir sözü var; eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Bay Bay Kemal. Böyle atmakla filan olmuyor. Esrar, eroin kaçakçılarından para getireceksin. Yok böyle bir şey. Yok. Gençlerimize, eğitimden istihdama, iş kurmadan evlenmeye her konuda yine buradan destek vereceğiz. Mesleki eğitime yönelerek, hemen hayata atılmak isteyen gençlerimizin istihdamını bu kaynakla kolaylaştıracağız" dedi.

'FAİZSİZ KREDİ VEREREK EVLİLİKLERİ TEŞVİK EDECEĞİZ'

Karadeniz gazının bir kısmının rezerv edilerek, kaynağının gençlere ayrılacağını söyleyen Erdoğan, "Bir zamanlar Norveç başbakanı ile görüşüyorum. Başbakanlığım dönemi, onlar ciddi petrol, doğal gaz zenginidir. Dedi ki; yüzde 25'ini rezerv ediyoruz ve buranın kaynağını tamamen gençlerimize tahsis ettik. Buna kimse dokunmuyor. O tamamen gençlerimize aittir. Şimdi aynısı benim de aklıma geldi. İnşallah biz de Karadeniz gazımızın belli bir miktarını ne yapacağız, rezerv edeceğiz ve gençlerimize, ailelerimize bunu tahsis edeceğiz. Ve bunun yanında girişimci gençlerimizin de yanında olacağız. Gençlerimizin bu noktada gönül huzuruyla yuvalarını kurabilmeleri için 2 yılı ödemesiz, 48 ay vadeli, 150 bin lira faizsiz kredi vererek evliliklerini teşvik edeceğiz. Gençler, bak evliliğe karşı durmak yok. Siz bu LGBT'cilere bakmayın. Bu CHP, LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, HDP LGBT'ci. Evelallah Cumhur İttifakı, kutsal ailesiyle bu yolda yürüyor. Üniversiteye yeni başlayan gençlerimize bir kez vergisiz cep telefonu ve bilgisayar alma hakkı tanıyoruz. Nasıl? Ailenin huzurunun, önemli bir unsuru olarak gördüğümüz istihdamı güçlendirmek için her haneden en az bir kişinin işe girmesini sağlayacağız. Seçim beyannamemizde daha yüzlerce, binlerce başlıkta projelerimiz yer alıyor. 14 Mayıs'tan sonra hepsini de birer birer yerine getireceğiz" diye konuştu.

'ENFLASYONU KALICI OLARAK TEK HANELİ RAKAMLARA DÜŞÜRECEĞİZ'

Enflasyonu düşürmekte kararlı olduklarını da bir kez daha vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Elbette yeni projeler üzerinde çalışırken çarşı pazardaki durumu da ihmal etmiyoruz. Milletin canını yakan enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık. Başbakanlığım döneminde yaptık. Yine yapacağız. Üretimle ilgisi olmayan aşırı fiyat artışlarının gerisindeki açgözlülerden hesap soracağız. Hep söylediğim gibi TOKİ, TCG Anadolu'yu, Kızılelma'yı, İMECE'yi geliştirirken; aslında vatandaşımızın manavdaki soğana, domatese, salatalığa, kasaptaki ete, marketteki ürünlere erişmesini de kolaylaştırıyoruz. Ülkemizin sanayisini, tarımını, enerjisini, altyapısını büyütmeden soframıza koyduğumuz ekmeği büyütemeyiz. 'Türkiye Yüzyılı' ile bunu başaracağız."

'HER SEÇİM, BİR YOL AYRIMIDIR'

Her seçimin bir yol ayrımı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Her seçim, ülkelerin ve milletlerin kaderinde yeni bir yol ayrımıdır. Eğitimde dev adımlar attık mı? Okullarda, ilkokul, ortaokul, lise sıralarının üzerinde ücretsiz olarak yavrularımızın kitaplarını veriyor muyuz? Bizim öğrencilik yılında bırakın bu tür kitapları, teksir kağıdından kitap alamazdık. Kırtasiyeci dükkanında 1 hafta sonraya gün verir. Biz bugünleri yaşadık. Benim emsaller, bunu bilir. Ama şimdi böyle bir şey yok. 76 üniversite vardı. Şimdi 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Sağlıkta attığımız adımlar ortada. Bu bay bay Kemal, bir zamanlar SSK'nın genel müdürü değil miydi? Allah rahmet eylesin Savaş Ay'ın bir programı var; izlemişsinizdir değil mi onu? 'Ah ah ya' diyor, ‘Böyle değil, böyle.' Ya sen buranın başındasın. Niye arkadaş, nedir o pislik? Hastane, hijyen olması lazım. İcabında devleti feda edeceksin ama hastaneye çok iyi bakacaksın. Ama bunların böyle bir derdi yok. İşte AK Parti Bursa Şehir Hastanesi'yle örnek. Her şey ortada. Ve ulaşımda az önce söyledim. Trakya'ya kadar Kuzey yolu ortada. Yollarımızın güzelliği ortada. Yüksek hızlı tren ortada. Ulaşımda atılan bütün bu adımlarla dünyada örnek hale geldik. Ve diplomaside durum öyle. Daha güzel olacak. Ama bu ancak bizimle olur. Bunlarla olmaz. Bunlara 5 tane koyun teslim edin, kaybeder gelirler. Türkiye son 21 yıldır tercihini net güvenden, istikrardan, kalkınmadan, demokrasiden yana yaparak büyüdü, gelişti, güçlendi."

'BU ÜLKE, BİR TERÖR DEVLETİ OLMAYACAK'

CHP'yi Kandil'le iş birliği yapmakla suçlayan Erdoğan, "Bunlar, şu anda teröristler ile dolaşıyor. Onlarla el ele. Kandil'den ne diyorlar; Kılıçdaroğlu'nu destekliyoruz. Artık kime güveniyorlar? Kandil'deki terörist başlarına güveniyorlar. Onlardan gelecek desteğe güveniyorlar. Bizse milletimize güveniyoruz. Bu ülke, bir terör devleti olmayacaktır. Bunlara da benim milletim bu fırsatı vermeyecek. Onun için 14 Mayıs, çok önemli. Onun için 14 Mayıs'ta sandıkları patlatmalıyız. Artık 3 haftadan geri saymaya başladığımız, önümüzdeki seçimlerde, bir kez daha geleceğimizle ilgili tercihte bulunacağız. Bir yanda ülkenin ve milletin geleceğiyle ilgili hiçbir vizyonu, programı, projesi olmayan 7'li koalisyon var. Diğer taraftaysa 21 yıllık eser ve hizmetlerini 'Türkiye Yüzyılı' ile taçlandırmak isteyen biz varız; Cumhur İttifakı var. Söz konusu kendimizin ve evlatlarımızın geleceği olduğunda diğer tüm değerlendirmeleri bir kenara bırakıp, buraya odaklanmamız gerekiyor. Çünkü sandıkta verilen yanlış kararın telafisi çok ağır olur. Daha kendi aralarında anlaşmayı beceremeyenlere ülkenin güvenliğini, huzurunu, kalkınmasını teslim etmek, ateşle barutu yan yana getirmekten farksızdır. Facia kaçınılmazdır. Bunun için öncelikle CHP'ye ve onunla hareket eden diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime seslenmek istiyorum. Kendinizin ve evladınızın geleceğini, bu 7'li kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, akıbetini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Buradan milletimin tüm fertlerine sesleniyorum. Hanımlar, bakkala ekmek almak için göndermeye güvenemeyeceğiniz birine, ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler dükkanınızı, atölyenizi, tezgahınızı, 5 dakika bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler dersinize yardım etse, verdiği bilgilerin doğruluğuna şüpheyle bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşim önüne 5 keçi katsanız akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşim kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak dahi çalıştırmayacağınız birine, ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşim oturduğun apartmana, yönetici olarak seçmeyeceğin birine ülkenin geleceğini, emanet edebilir misin? Öyleyse 14 Mayıs'ta Tercihimizi doğrudan yana yaparak ülkemizi işte bu tehlikeden uzak tutmalıyız" dedi. 

TÜRKİYE’NİN İLK BATARYA FABRİKASININ TEMELİ ATILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’nın Gemlik ilçesi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndaki mitinginin ardından, Togg’un Gemlik’teki Teknoloji Kampüsü'ne geçti. Burada Siro Batarya Geliştirme ve Üretim Kampüsü'nün temelini atan Erdoğan, Türkiye’nin, milli teknoloji hamlesinin sonuçlarını almaya başladığına dikkat çekerek, “Geçtiğimiz hafta Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, milli teknoloji hamlemiz açısından adeta bir hasat dönemiydi. Bugüne kadar ülkemize yapılan teknoloji altyapısı yatırımlarının, insan kaynağı yatırımlarının önemli meyvelerini tek tek topladık. Bor madeninin katma değerini cevherden mücevhere anlayışıyla üç kat artıracak üretim tesisimizi hizmete açtık. Türkiye'nin uzaydaki gözü olacak İMECE uydumuzu yolcu ettik. İMECE uzaya fırlatıldıktan sonra ilk sinyali aldı. TÜBİTAK aşı ve ilaç geliştirme merkezinin resmi açılışını yaptık. Ülkemizin yerli elektrikli lokomotifi E5000'in ilk hareket testini başarıyla gerçekleştirdik. Donanmamızın amiral gemisi, TCG Anadolu'yu, Deniz Kuvvetlerimize gururla teslim ettik. İnsansız Hava Araçlarının iniş kalkış yapabileceği TCG Anadolu, bu vasfıyla dünyanın ilk SİHA gemisidir. Böylece Ege, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki haklarımızı daha güçlü savunmamızı sağlayacak çok stratejik bir savaş gemisine kavuştuk. Şu ana kadar yaklaşık 70 bini aşkın vatandaşımız TCG Anadolu'yu ziyaret etti. Son bir hafta on gün içerisinde de İzmir'de demirlemek suretiyle, İzmir'deki vatandaşlarımızın da ziyaretine inşallah TCG Anadolu'yu açacağız. Savunma sanayi atılımlarımıza dün bir yenisini daha ekledik. Yeni Altay tankımızı testleri yapılmak üzere Silahlı Kuvvetlerimize teslim ettik. Yeni Altay tankı inşallah ordumuz için çok önemli bir güç çarpanı olarak görev yapacaktır” dedi.

‘TOGG SIRADAN BİR ARAÇ DEĞİLDİR’

Türkiye’nin en büyük hayali olan yerli otomobilinin artık caddelerde olduğuna dikkat çekerek, muhalefetin eleştirilerini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Geçen ay gerçeğe dönüştürdüğümüz en büyük hayallerimizden biri hiç şüphesiz Türkiye'nin otomobili Togg’dur. Togg hikayesi ve özellikleriyle asla sıradan bir araç değildir. Milli gururumuz Togg, Türkiye'nin teknolojik gelişiminin, ekonomik kalkınmasının ve küresel saygınlığının da sembollerinden biridir. Togg’un satışa sunulmasıyla Türkiye de giderek gelişen elektrikli araç sektöründe artık 'Ben de varım' demiştir. Yerli ve milli otomobilimizin yollara çıkmasıyla, ülkemiz dünyanın en iyileriyle rekabet edebilecek bir otomobile ve markaya sahip olduk. Maalesef Togg’un üretim sürecinde de çok ciddi zorluklarla karşılaştık. Koronavirüs salgınının küresel ekonomideki olumsuz yansıması, emtia fiyatlarındaki fahiş fiyatlar veya fahiş fiyat artışları bizi de etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşı ile Türk ekonomisini mahvetmeye yönelik tehditleri de bunlara eklememiz gerekiyor. Bu süreçte Togg, ilk günden itibaren haksız eleştirilerin, iftira derecesine varan bühtanların yıpratma kampanyalarının muhatabı oldu. Mühendislerimizin ilk yerli araç teşebbüsü, Devrim otomobilini 60 sene önce garaja hapsetmek için neler yapıldıysa çok daha fazlası Togg için de uygulandı. Binlerce mühendisimiz, teknisyenimiz, emekçimiz bu proje için gece gündüz çalışırken, vatandaşlarımız bu projeyi yürekten desteklerken birileri hep aynı yalana sarıldılar. Hep aynı hezeyanları tekrarladılar. Önce çıktılar, ‘Togg’un fabrikası nerede? Bu inşaatı bitiremezsiniz’ dediler. ‘Buralarda üretim bandı yok. Siz bu araçları üretemezsiniz’ dediler. Bu iddiaları da boşa çıkınca bu defa, ‘Bu araç satılmaz. Vatandaş bunu alamaz’ dediler. Togg aldığı ön siparişleriyle talep rekoru kırarak bu bühtanlara en güzel cevabı verdi.”

‘2030’A KADAR 1 MİLYON TOGG SAHİPLERİ İLE BULUŞACAK’

Togg’un Gemlik’teki Teknoloji Kampüsü’nde her 3 dakikada bir, bir otomobil üretildiğini söyleyen Erdoğan, Togg alımında kredi kolaylığı sağlanacağını belirterek, "Kamu bankaları 18 ay vade ile kredi verecek" dedi. Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Muhalefetin fabrikası yok dediği Togg’un Gemlik'teki tesislerinde her 3 dakikada bir araç üretiliyor. Bu sene 28 bin adet, 2030 senesine kadar da toplam 1 milyon adet Togg’u sahipleriyle buluşturmayı hedefliyoruz. İnşallah 2025 yılından itibaren de Togg’u ihraç edip tüm dünyaya satacağız. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev kardeşimle, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirzayev'e birer tane araç gönderdik. Diğer kardeş ülkelerden de bizi arayıp tebrik edenler, araç talep edenler oldu. Fakat ne muhalefet ne de ülkemizdeki kimi çevreler bu olgunluğu, bu milli duruşu henüz gösteremedi. Şöyle yarım günlerini ayırıp Gemlik'e gelerek Togg fabrikasını bir kez bile ziyaret edemediler. Altında Türk mühendislerinin, işçilerinin, babayiğit iş adamlarının imzası bulunan teknoloji harikası böylesi bir araç için bırakın teşekkür etmeyi, yarım ağızla dahi olsa tebrik etmediler. Yollarda gezen Togg araçlarına rağmen ülkemizin, milletimizin, Türk mühendislerinin bu başarısını halen görmezden geliyorlar. Varsın, görmesinler. Az önce Gemlik'te deniz kenarında, meydandaki 60 bin kişiye hitap etmeye giderken, arabamızın önünü kesenler, karanfillerle bizi karşılayanlar, uğurlayanlar, işte bu milletin gerçek evlatlarıdır. Varsın onlar Türkiye'nin başarılarından rahatsızlık duysun. Allah'ın izniyle, aziz milletimizin de desteğiyle Cumhur İttifakı olarak, Türkiye Yüzyılı’nın kilometre taşlarını döşemeyi sürdürüyoruz.”

‘BATARYADA TÜRKİYE'Yİ AVRUPA'NINI ÜRETİM ÜSSÜ YAPACAĞIZ’

Batarya fabrikası ile Türkiye’yi, Avrupa’nın üretim üssü yapacaklarını söyleyen Erdoğan, “Biz Türkiye'nin otomobili elektrikli olacak derken aslında bir vizyon ortaya koyduk. Otomotiv sektöründe yaşanacak dönüşümü, dünyada yaşanan devrimi ön görerek vizyonel bir adım attık. Türkiye'yi elektrikli araçlarla birlikte, şarj ve batarya teknolojilerinde de Avrupa'nın üretim üssü yapmayı hedefleyerek yola koyduk. Togg bu vizyonun birinci adımıydı. Bu akıllı cihazımızı seri üretime geçirerek, ülkemizin otomotiv sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir geleceğinin tohumlarını da serptik. Şarj istasyonları da bu vizyonun bir başka önemli halkasıdır. Elektrikli araçlar hızlı şarj istasyonları destek programı kapsamında 81 ilde, bin 572 şarj istasyonu kurulumuna destek verdik. Ağustos 2022’de 250 adet olan hızlı şarj noktası sayısı 700 adedi aştı. Easy şarj istasyonu sayısı ise 3 bine ulaştı. Bu sayılar önümüzdeki dönemde daha da artacak. Türkiye'nin yeşil teknolojiler konusunda ilerlemesi sadece çevre açısından değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik açıdan da önemlidir. Özellikle batarya teknolojileri alanında yapılan yatırımlar, Türkiye'nin dünyadaki yerini değiştirecek potansiyele sahiptir. Hem yerli teknolojileri geliştirerek hem de uluslararası yatırımcıları ülkeye çekerek, bu alanda söz sahibi olmayı hedefliyoruz. İşte bugün Türkiye’nin batarya teknolojilerinde güçlü bir oyuncu olmasını temin edecek, devasa bir yatırımın daha adımını atıyoruz. Togg akıllı cihazlarının bataryalarını üretmek üzere Farasis enerji ortaklığı ile kurulan Siro, hücre teknolojisinin ülkemizde geliştirilmesini ve üretimini gerçekleştirecektir. Siro, Togg Teknoloji Kampüsü'nde batarya, modül ve paket seri üretimine zaten başlamıştır. Mart ayında Togg’un ilk akıllı cihazı T10-X'in seri imalatıyla birlikte, Siro’nun üretimi de hızlandı. Bugün inşasına başlanan tesisin devreye girmesiyle bu kampüs 2026 yılı itibariyle batarya hücresi de dahil olmak üzere yüksek nikel içerikli batarya modül ve paketleri üreten entegre bir merkez haline gelecek. Böylece Türkiye az sayıda ülkede bulunan hücre geliştirme ve üretme yetkisine sahip olacaktır. Otomotivin yanı sıra mikro mobilite, endüstriyel uygulamalar, deniz taşıtları, yenilenebilir enerji için sabit enerji depolama uygulamalarıyla geniş bir alanda hizmet verecek. Dünyaya gerçekleştireceği ihracat, yerli, elektrikli araç üreticilerine yapacağı tedarik, geliştireceği fikri mülkiyet hakları ve nitelikli istihdamla, bu tesis ülkemize çok ciddi bir ekonomik değer kazandıracak” diye konuştu.

‘ÇİP KRİZİNİN BENZERİ, GELECEKTE BATARYA KONUSUNDA ÇIKACAK’

Otomotiv sektöründe çip krizi gibi batarya krizinin de yaşanmasının öngörüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Siro, bu yatırımla 10 yılda milli gelire 30 milyar avronun, cari açığın azaltılmasına 10 milyar avronun üzerinde katkı sağlayacak, istihdama da 7 bin çalışanla destek verecektir. Siro’nun ilk etapta hedeflediği 20 GigaWatt saatlik kapasiteyi yeni fırsatlarla 50 GigaWatt saatin üzerine çıkarmasını bekliyoruz. Zira şu anda otomotivde yaşanan çip krizinin benzerinin, gelecekte batarya konusunda çıkacağı da anlaşılıyor. Siro, işte bu kritik dönemde hem 2030’lara kadar devam edecek arz açığını değerlendirecek hem de Togg üretimi için batarya arz güvenliği sağlayacak. Hep söylediğimiz gibi Türkiye'ye güvenen, Türk ekonomisine güvenen, bu ülkenin kalkınmasına katkı veren herkesin başımızın üstünde yeri var. Türkiye'ye ciddi değer katacak, stratejik bir yatırım olan Siro’yu Türkiye Cumhuriyeti olarak biz de destekliyoruz. Bu desteğimizi 30 milyar lira sabit yatırım tutarıyla ülkemizin en etkili teşviklerinden birini vererek gösterdik. Bundan sonra da yerli, yabancı ayrımı yapmadan, Türk ekonomisine katkı sunan, istihdam oluşturan herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz. Nasıl son 21 yılda tefecilerle değil, işte bugün burada olduğu gibi gerçek yatırımcılarla yol yürüdüysek inşallah gelecekte de yatırımcı dostu tavrımızı devam ettireceğiz.”

‘TÜRKİYE’Yİ ÜRETİM ÜSSÜ YAPACAĞIZ’

Türkiye’yi üretim üssü yapmak için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, “Milli teknoloji hamlesi rehberliğinde Türkiye'yi yeni teknolojilerin pazarı yerine, üretim üssü yapmak için gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olacaksa bunun yolu bürokrasiyi daha fazla şişmanlatmaktan değil, özel sektörün öncülüğünde bir ekosistem oluşturmaktan geçiyor. Elbette vatandaşımızın her alanda en iyi kamu hizmetini alması için kurumlarımızı daha da güçlendireceğiz. Öğretmeninden sağlıkçısına, polisinden, askerinden, mühendisine kadar hiçbir alanda boşluk bırakmayacağız. Ama asıl enerjimizi, asıl mesaimizi kamunun teşvik ve destekleriyle özel sektörün büyümesine vereceğiz. Bu amaçla devlet olarak ülkemizin altyapı ve üstyapı eksiklerini gidereceğiz. Yeni yollar, tüneller, köprüler, hızlı tren hatları ve havalimanları yapacağız. Doğal kaynaklarımızın tamamını devreye alacağız. Eğitim kalitemizi artırarak, evlatlarımızın en güzel, en donanımlı şekilde yetişmelerini tein edeceğiz Gençlerimizi ve genç girişimcilerimizi destekleyerek, onların kendi işlerini kurmalarını sağlayacağız. Ülkemizin ve Türk ürünlerinin itibarını küresel ölçekte güçlendireceğiz. Yeni ihracat pazarları bularak, daha önce varlık gösteremediğimiz yerlere ulaşacağız. Şimdiye kadar ülkemize 250 milyar dolar yatırım yapan uluslararası yatırımcıları çekmek için, daha fazla çaba harcayacağız. Böylece Türkiye'de, kamunun himayesinde, özel sektörün lokomotifliğinde, uluslararası yatırımcıların da destekleriyle yeni bir hikaye yazacağız. Son 21 yılda katettiğimiz göz kamaştıran mesafe, Türkiye'nin teknoloji alanında neler yapabileceğini, neleri başarabileceğini gösteriyor. Ancak bizim bu ülke ve gelecek nesiller için yapacaklarımız asıl şimdi başlıyor. Coğrafi konumuyla, altyapısıyla, genç, nitelikli nüfusuyla, siyasi istikrarı ve güçlü liderliğiyle Türkiye çok büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirmekte kararlıyız. Gençlerimize mutlu, müreffeh bir ülke bırakmakta kararlıyız. İçinde bulunduğumuz asrı milletimizin asrı yapmakta kararlıyız. Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmekte hiç olmadığımız kadar kararlıyız. İnşallah 14 Mayıs imtihanını da alnımızın akıyla vererek, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşa yolunda tarihi bir adım daha atmış olacağız” ifadelerini kullandı. (DHA)
 

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.
 

Editör: MURAT ÖZER