Ataşehir'de 30 Nisan 2022'de verdiği bir konserde İmam Hatip Liselilere yönelik sözleri nedeniyle "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan 3 yıla kadar hapsi istenen Gülşen Çolakoğlu'nun en yakın karakola imza verme şeklindeki adli kontrolü kaldırılırken, yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi.

Şarkıcı Gülşen Çolakoğlu için adliye koridorunda bariyerler konularak güvenlik önlemi alındı. Gülşen kimseye görünmeden mahkeme salonuna alındı. 

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuksuz yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve yaklaşık 30 şikayetçi katıldı. Ayrıca Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), KADEM Vakfı avukatları ile Gülşen'in avukatları da duruşmada da hazır bulundu. Duruşmada, CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu da izleyici olarak hazır bulundu. 

SAVUNMASINI YAPTI

Gülşen Çolakoğlu kimlik sorgusunda, lise mezunu, müzisyen olduğunu ve aylık ortalama gelirinin 60 bin TL olduğunu belirtti. Duruşmada savunmasını yapan Gülşen, "Suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerin arasına katılmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmadığından sahnedeki arkadaşlarımdan birini beni seyircilerin arasına taşımasını istedim. Bir arkadaşım şaka olarak 'Seni imam taşısın' dedi. İmam lakabı aramızdaki arkadaşımız Miraç Çelenk'tir. Bu lakabın özel bir anlamı yok. Sahne şovlarında sıklıkla şakalaştığımız bir arkadaşımızdır. Plansız ve hesapsız şakayla yanıt verdim. Sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle, sahne üzerindeki iki kişi arasındaki diyalogtur. Hatta diyalog kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü bir şahsı, ne bir sosyal sınıfı ve kesimi hedefledim. Tekrarlamadım, altını çizmedim, alkışlatmadım sonrasında tanıtım amacıyla kullanmadım. Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim. Niyetim asla bu olamaz, olamaz da" dedi. 

"MAĞDURİYETLERİMİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORUM"

Gülşen savunmasının devamında, "İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerimi incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim. Ben sapkınlık ve istismar yarasını bir vatandaş olarak taşıyorum. Sapkınlık ve istismar kanayan bir yaradur. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağduruyum da. Kadınlığım, bedenim, eşliğim anneliğim üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım. Hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde özgürce ifade eden biriyim. Sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığımım bir uzantısı tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı. Açıklama, demeç bildirme amacı yoktu. Ama nedense öyleymiş gibi bir yere çekildi. Ayrıca zamanlaması ve yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Konser 30 Nisan'daydı. Videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos'tur. Arada 4 ay vardır. Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılması yayılması ertesi gün linç kampanyası başlatılması ve cezaevine girmem bir gün sürdü. Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün cezaevinde, 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. Eşimin işleri nedeniyle oğlu İspanya'da okumaktadır. 5 yaşındaki çocuğumdan uzak kaldım. Daha fazla travma yaşamasını istemiyorum. Ben ondan o benden mahrumdur. 50 kadar konser iptal oldu bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Sahnede ve arkasında kalan arkadaşlarımın da mağduriyetlerini karşıladım. Yurt dışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerime gidemiyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Bunu ailem, iş arkadaşlarım ve adalete sığınan herkes için istiyorum" dedi. 

AVUKATLARI DERHAL BERAAT TALEP ETTİ

Gülşen'in avukatlarından Emek Emre de derhal beraat verilmesini ve hakkındaki tüm adli kontrol taleplerinin kaldırılmasını talep etti. Gülşen'in diğer avukatları Altın Mimir ve Celal Ülgen de beraat talebinde bulundular.

BAZILARI ŞİKAYETTEN VAZGEÇTİ, BAZISI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ

Daha sonra duruşmaya katılan şikayetçilerin ifadeleri alındı. Şikayetçilerden bir kısmı, özür dilemiş olması nedeniyle şikayetlerini geri aldıklarını belirtirken, bir kısmı da şikayetlerini tekrar ederek cezalandırılmasını istediler. KADEM avukatları da "Şikayetimiz devam ediyor. Kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde halkın bir kesimini aşağılamıştır. Hedef alınan halk kesimi milyonları bulmaktadır. Cezalandırılmasını isteriz" dediler. Önder İmam Hatipliler Derneği temsilcisi de şikayetlerinin devam ettiğini belirtti. 

YURT DIŞI YASAĞI DEVAM

Dosyaya sunulan konser videosunun bilirkişiye gönderilmesine hükmeden mahkeme, Gülşen'in avukatlarının derhal beraat talebinin ise reddine karar verdi. Şikayetçilerin katılma taleplerinin ve tanık dinlenme taleplerinin sonraki celse değerlendirilmesine karar veren mahkeme, Gülşen'in duruşmalardan bağışık tutulmasına da hükmetti. Mahkeme, Gülşen hakkındaki yurt dışı yasağının devamına ve en yakın karakola imza verme şartının ise kaldırılmasına hükmetti. Duruşma, 21 Aralık'a ertelendi. Duruşma sonrasında, Gülşen çıktığı koridordaki kapı kapatılarak görüntü alınması engellenince tartışma yaşandı. 

KADIN MECLİSLERİ DESTEK İÇİN PANKART AÇTI

Öte yandan Gülşen'in avukatlarından Celal Ülgen yaptığı açıklamada, "Gülşen maddi ve manevi olarak çok yıprandı bu davada. Mümkün olduğu kadar sessiz kalmayı ve yeni bir mağduriyete yol açmaması için bizden kaynaklanmaması için çaba gösteriyoruz" dedi. Kadın Meclisi üyeleri de "Gülşen asla yalnız yürümeyecek" pankartı açarak Gülşen'e destek olmak için adliye önündeki meydanda duruşma bitene kadar bekledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 702 kurum ve kişi, "müşteki (şikayetçi)" olarak yer aldı. Müştekiler arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İslami yazar Emine Şenlikoğlu Özkan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM, KADEM Vakfı, Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği de yer aldı. Gülşen Çolakoğlu'nun "şüpheli" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Gülşen Çolakoğlu'nun Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor.

Editör: MURAT ÖZER