Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Japonya’nın başkenti Tokyo’da Ulusal Basın Kulübü’nde basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, dünyanın yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu ifade ederek, “Dünya yeni bir dönemin eşiğinde. Küresel krizi fırsata çevirmek için yakın çalışmalıyız” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, düzenlediği basın toplantısında dünyanın içinde bulunduğu dönemin ‘belirsizlikler çağı’ olarak adlandırılabileceğini belirterek, “İçinde bulunduğumuz dönemi belirsizlikler çağı olarak adlandırabiliriz. Bu dönemde değişimi yakından takip etmek, iyi analiz etmek ve kendimizi değişime uyarlamak zorundayız. Avrupa’nın ortasında bir savaş devam ediyor. Bu savaş küresel dinamikleri de etkiliyor. Büyük güç mücadelesi keskinleşti. Bu mücadelenin yansımalarını birçok yerde görüyoruz, hissediyoruz. Dünya yeni bir dönemin eşiğinde. Küresel krizi fırsata çevirmek için yakın çalışmalıyız. Bunun için en üst düzeyde siyasi irade mevcut. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakan Kishida’nın geçen hafta New York’taki görüşmelerinde birçok konu ele alındı. Bu toplantının ardından biraz sonra Bakan Hayashi ile görüşeceğim. Stratejik ortaklığımızı güçlendirme yönünde atabileceğimiz adımları ele alacağız. Özellikle savunma sanayi, enerji, bilim teknoloji alanlarında önemli potansiyel olduğunu görüyoruz. Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nı artık sonuçlandırmamız lazım. Böylece tedarik zincirlerindeki değişimleri Türk ve Japon şirketler için fırsata çevirebiliriz. Asya yani Orta Asya, Kafkaslar, Orta Doğu, Afrika ortak gündemimizde yer alan bölgeler” dedi.

“ABE’Yİ TÜRK DOSTU OLARAK HATIRLAYACAĞIZ”

Suikasta uğrayan eski Japonya Başbakanı Şinzo Abe’yi saygıyla yad ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Eski Başbakan Abe’nin uğradığı silahlı saldırı sonucunda vefatı hepimizi derinden üzdü. Kendisini saygıyla yad ediyorum. Sayın Abe’nin başta stratejik ortaklığımızın tesisi olmak üzere Türk-Japon ilişkilerine önemli katkıları oldu. Kendisini her zaman bir Türk dostu olarak hatırlayacağız” ifadelerini kullandı.

“DAYANIŞMA YERİNE REKABET HAKİM OLMAYA BAŞLADI” 

Bakan Çavuşoğlu, insanlık için küresel krizlerde dayanışmanın yerini rekabetin aldığını vurgulayarak, “Salgın, iklim değişikliği, göç, terörizm, enerji ve gıda krizleri insanlığın ortak sorunu. Maalesef mevcut uluslararası sistem bunlara yanıt veremiyor. Bunların çözümü olarak hep vurgulanan kural temelli sistemin ne olduğu konusunda bile bir mutabakat yok. Sisteme dayanışma yerine, rekabet hakim olmaya başladı. Salgın döneminde rekabeti gördük, herkes birbirinin koruma malzemelerine el koydu. Göç konusunda da aynı şekilde görüyoruz. Böyle dönemlerde sağduyu, diyalog ve diplomasiyi ön plana çıkaran aktörlere ihtiyaç var. Türkiye olarak bizim de yapmaya çalıştığımız bu. Küresel aktör olarak aktif bir dış politika izliyoruz” diye konuştu.

“HEM BATI HEM DE DOĞU’YLA KONUŞABİLMEK ÖNEMLİ BİR DEĞER”

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye olarak hem Doğu hem de Batı’yla görüşebilme olanağının önemli bir değer olduğunun altını çizerek, “Afrika’dan Latin Amerika’ya, Balkanlar’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada insani dış politikamızla varız. Ayrıca, tarih ve coğrafyanın gereği olarak aynı anda birçok bölge ve aktörle ilişkilerimizi sürdürüyoruz ve geliştiriyoruz. Hem Doğu hem Batı ile konuşabilmek bizim için önemli bir değer. NATO üyesi ve Avrupa Birliği üyeliğine aday bir ülke olarak, Rusya ile makul ilişkiler kurabilen az sayıdaki aktörlerden biriyiz. Orta Asya’da Türk Devletleri Teşkilatı ile bölgesel barış ve entegrasyon konusunda öncü rol oynuyoruz. Yeniden Asya Girişimi’mizle Asya ile bağlarımızı derinleştiriyoruz. Örneğin aramızdaki uzun mesafeye rağmen Japonya ile ilişkilerimiz çok derin ve güçlü” dedi.

“İKİ TARAF DA İDRAK ETTİĞİNDE MÜZAKERE OLUR”

Bakan Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Çavuşoğlu, iki tarafın da savaşın kazananının olmayacağını idrak etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Şimdi nasıl sonlandırabiliriz savaşı? Ateşkes nasıl olabilir? Bu savaşın kazananı olmadığını söylüyoruz. Her iki taraf da bunu gerçekten idrak ettiği zaman müzakere masasına dönme ihtimali daha yüksek. Adil bir barışın olması lazım. Özellikle Ukrayna için. Bu iki ülkenin dışında savaşın devam etmesini isteyen aktörlerin de ikna edilmesi gerekiyor. Biz tabii Türkiye olarak umudumuzu kaybetmiş değiliz. Çabalarımızı yoğunlaştırarak devam ettireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın her iki liderle hem Zelenski ile hem Putin ile görüşmeleri olacak. Amacımız iki lideri bir araya getirerek liderler düzeyinde kararların alınması sağlamak” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, savaşın bitmesini istemeyen bazı aktörlerin olduğunu belirterek, “Savaşın devam etmesini isteyen aktörler var. Özellikle Batı’da savaşın devam etmesini isteyen ülkeler var. Savaş uzarsa, Rusya stratejik olarak yenilir ya da daha da zayıflar düşüncesiyle. Ama tabii bedelini önce Ukrayna ödüyor. Savaşın yansımalarının bedelini tüm dünya ödüyor. Bir an önce savaşın sona erdirilmesinde herkes için yarar var” şeklinde konuştu.

“UKRAYNA’DA EN POPÜLER ERKEK ÇOCUK İSMİ BAYRAKTAR”

“Bizim ürettiğimiz İHA’lar SİHA’lar dünyada şu anda üretilen ürünlerin arasında en iyilerinden, hatta en başta gelir. Bunu söyleyebilirim” diyen Bakan Çavuşoğlu, “Libya’da da özellikle Trablus’un işgalini önleyen de Türk SİHA’larıdır. Japonya ile savunma sanayi alanında da iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz. Japonya gerek SİHA olsun, gerekse diğer savunma sanayi ürünlerimiz olsun, bunlardan almak isterse… Diğer Asya ülkeleri şu anda çok ilgileniyor özellikle Malezya, Endonezya bu ülkeler, bizim savunma sanayi ürünlerimizi çok ilgi gösteriyorlar, sözleşmeler imzalanıyor. Biz memnuniyetle Japonya’nın bu alandaki ihtiyaçlarını da karşılarız. Dünyada bizim SİHA’lar gibi şarkı bestelenen, çocuklarına isim olarak verilen başka SİHA yoktur. Bugün Bayraktar için şarkılar bestelendi. Bugün Ukrayna’da erkek çocuklar için en popüler isim Bayraktar, verilen isim Bayraktar” ifadelerine yer verdi.

 “JAPONYA’NIN DA KENDİ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ TEDBİRLER ALMASI EN DOĞAL HAKKIDIR”

Bakan Çavuşoğlu, kendisine yöneltilen Japonya’nın sert ve yumuşak güçlerin kullanılması konusunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine yönelik soruyu şu şekilde cevapladı:

“Ben Türk Dışişleri Bakanı olarak stratejik ortağımız Japonya’nın politikalarını belirleyecek değilim. Ama Japonya’nın güvenliğine önem veriyoruz, istikrarına önem veriyoruz. Japonya’nın dünya barışına yaptığı katkıyı takdir ediyoruz. Japonya’nın özellikle insani konularda, insani yardımlarda öncü olduğunu biliyoruz. Ayrıca Japonya’nın başka bir yumuşak gücü de Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) aracılığıyla dünyanın her yerinde kalkınma projelerini destekliyor. Bizim bölgemizdeki göçmenlere yönelik de ciddi desteği, katkısı var onun için de ayrıca çok teşekkür ediyoruz. Bölgedeki gelişmeler de Japonya’nın güvenliğini doğrudan etkiliyor. Japonya’nın güvenliğine yönelik tehditlerin de olduğunu görüyoruz. Kuzey Kore’nin füze denemelerinden biz de rahatsızız. Dolayısıyla Japonya’nın da kendi güvenliği ile ilgili tedbirler alması en doğal hakkıdır. Krizlerin ve sorunların çözümünde Japonya’nın diplomasiyi ön plana çıkardığını görüyoruz ve bunu takdir ediyoruz. Burada önemli olan bu sert güç ve yumuşak gücü yerinde ve dengeli kullanarak akıllı güç olabilmektir.”

“İKİ LİDERİN BİR ARAYA GELMESİYLE ATEŞKES SÖZ KONUSU OLABİLİR”

Ukrayna-Rusya savaşına dair yöneltilen soruya Bakan Çavuşoğlu, “Ateşkese giden yol konusunda biraz önce düşüncelerimi paylaşmıştım. Esasen ikili liderin (Putin-Zelenski) bir araya gelmesiyle artık bir ateşkes söz konusu olabilir. Sayın Putin, Sayın Cumhurbaşkanımızla her görüşmesinde Zelenski ile de bir araya gelmeye hazır olduğunu, müzakere masasına da dönmek istediklerini söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da mülakatta buna vurgu yaptı. Aslında Ukrayna da müzakerelere dönmek istediğini defaatle söylemiştir. Fakat savaş uzadıkça daha karmaşık hale geliyor, daha zorlaşıyor. En son yaptığımız görüşmelerde de Semerkant’ta Sayın Putin, Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmede müzakerelere dönebileceklerini söylemişti. Tabii yeni şartlar olduğunu da aynı zamanda söylüyorlar” şeklinde yanıt verdi.

“ASYA İLE İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRMEK BİZİM EN DOĞAL HAKKIMIZ”

Orta Asya’da Türkiye’nin nasıl bir yol izleyeceğine dair soruya Bakan Çavuşoğlu şu şekilde yanıt verdi:

“Biz Türkiye olarak Doğu-Batı ekseninde dengeli bir şekilde herkesle ilişkilerimizi geliştirmek isteyen bir ülkeyiz. Ekonominin gücü Asya’ya doğru kayıyor. Yeniden Asya Girişimi’mizle Asya’ya bütüncül bir yaklaşımla tekrar dönüyoruz, ağırlık veriyoruz. Ama biz aynı zamanda Avrupa ülkesiyiz, NATO üyesiyiz. Birçok Avrupa-Atlantik teşkilatında- Türkiye ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi- önemli üyeyiz ama köklerimiz de Asya’da. Dolayısıyla Asya ile ilişkilerimizi geliştirmek hem siyasi hem ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek bizim en doğal hakkımız. Orta Asya’ya yönelik birçok ülkenin ve uluslararası örgütün ilgisinin arttığını da görüyoruz. Bazı Orta Asya ülkeleriyle Çin’in komşu olduğunu sizler de biliyorsunuz, aynı şekilde Rusya da var. Dolayısıyla bu ülkelerin Orta Asya ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek istemesi doğaldır. Diğer taraftan C5+ Japonya, C5+ Güney Kore, ABD, AB gibi formatlarla diğer aktörler de Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek için çaba sarf ediyor. Bunu da doğal karşılıyoruz. Ayrıca taşımacılıkta, ulaştırmada Kuzey Koridor artık alternatif olarak görülmezken Doğu-Batı Orta Koridorun önemi arttı. Bu güzergahta, Orta Asya ülkeleri de var, Kafkasya’da Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye var. Umarım bu projeler hayata geçer. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki anlaşmalardan bahsediyorum. Ermenistan da bu sürece dahil olur. Orta Asya ülkelerinin de içinde bulunduğu güzergah stratejik önem kazanmaya başladı. Biz de Türk devletleri olarak entegrasyonumuzu derinleştirmek için Türkiye Devletleri Teşkilatı’nı kurduk. Ama hiçbir ülkeyle rekabet eden bir Türkiye değil, biz kendimize güvenimiz var, kendi birliğimizi derinleştirmek istiyoruz. Mesela, Rusya bu savaştan önce daha önceki yıllarda istişarelerimize Orta Asya’yı da dahil etmek istedi, böyle bir teklifte bulundu. Biz hemen 'evet' dedik. Şimdi Afrika’da da çok aktif bir ülkeyiz. Bundan biliyoruz ki çok rahatsız olan Fransa da Afrika konusunda istişareler başlatmak istedi. Biz hemen 'evet' dedik. İlk istişare de son derece verimli geçti. Dolayısıyla biz burada hiçbir ülke ya da uluslararası örgütle rekabet içinde değiliz. İş birliğini ve ekonomik kalkınmayı savunuyoruz, destekliyoruz.”

“TAHIL ANLAŞMASI SORUNSUZ BİR ŞEKİLDE İŞLİYOR”

Son olarak Bakan Çavuşoğlu tahıl konusuna da değinerek, “Tahıl konusu, Tahıl Anlaşması sorunsuz bir şekilde işliyor. Son rakamları sizlere vermek istiyorum dün itibarıyla 231 gemi Ukrayna limanlarından ayrıldı. Toplamda 5.2 milyon ton tahıl ürünü Ukrayna'dan farklı ülkelere gitmek üzere ayrıldı. Ve İstanbul’daki Koordinasyon Merkezi’nin kolaylaştırıcılığında. Ukrayna tahılının ihracatı karşılığında, Rus tahıl ve gübre ihracatının da kolaylaştırılması konusunda bir mutabakat var. Bu mutabakatın da sorunsuz işlemesi gerekiyor. Bu ürünler aslında yaptırım listesinde değil ancak gemilerin limanlara yanaşması ve hizmet alması, sigortacılık ve ödemeler konusunda bazı tereddüt ve sorunlar vardı. Bu sorunların olmayacağına dair net açıklamaları gerek ABD'den gerek AB’den gördük. Ayrıca Ukrayna'da Rusya'nın amonyumu var, daha önce transfer edilen. Bunun da bazı Avrupa'daki limanlar üzerinden ihracı konusunda BM ile çalışmalarımız var. İstanbul'daki Koordinasyon Merkezi’ndeki BM heyetinin başındaki arkadaşlarla da bir görüşme gerçekleştirdik geçen Ankara’da. Şu an da buna odaklandık. Dünyanın hem Ukrayna hem de Rusya'dan ihraç edilecek gübreye ihtiyacı var, şu anda ciddi endişe var. Dolayısıyla bu ihtiyacın karşılanması için de her iki ülkeden sorun yaşanmadan bu ürünlerin ihraç edilmesi gerekiyor. Biz de bu yönde yoğun çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.

Editör: MURAT ÖZER