9 yıldır Türkiye’de yaşayan Faslı oyuncu İman Casablanca, sektörde ırkçılığa ve sözlü şiddete maruz kaldığını söyledi. Arap olduğu için hem setlerde hem de podyumlarda dışlandığını anlatan Casablanca, 8 aydır beklediği diziden de çıkarılınca isyan etti: “Amerika’da kalsaydım şimdi Hollywood’da oynuyor olacaktım. O zaman Türkiye’de oyunculuk sektöründe daha çok saygı ve sevgi görürdüm!”

"TÜRKAN ŞORAY VE ŞENER ŞEN BENİM KAHRAMANLARIMDI"

Çocukluğundan bu yana Türkiye’de yaşamak isteyen İman Casablanca, hayalini 9 yıl önce gerçeğe dönüştürdü. İstanbul’a yerleşen Fas kökenli güzel, Türkiye’ye duyduğu aşkın henüz çocukken izlediği Türk dizileriyle başladığını anlattı: “12 yaşındayken MBC’ye Türk dizilerinin satılmaya başlamasıyla Türkiye’yi tanıdım ve Türkiye’ye büyük sevgi beslemeye başladım. O dönemde ileride Türkiye’ye yerleşmeye karar verdim. Türk dizilerini izlerken o büyülü ekranda kendimi görürdüm. Türkan Şoray ve Şener Şen benim kahramanlarımdı. Harçlıklarımı biriktirip Türkçe kitaplar alırdım. Hatta 17 yaşındayken evden kaçıp Türkiye’ye geldim. Sonra babam peşimden geldi, üniversite okumam gerektiğini söyledi. Böylece yüksekmatemetik eğitim için Fas’a geri döndüm. Üniversitede Matematik Mühendisliği Bölümü’nü birincilikle bitirdim, hatta Fransa’dan mezun oldum. Sırf Türkiye’ye gelebilmek için hosteslik yapmaya başladım. 9 yıldır burada yaşıyorum.”

ADIMI DEĞİŞTİRMEMİ ÖNERDİLER

2018 Best Model of the World yarışmasında birinci seçilen ve hem oyunculuk hem de mankenliği bir arada yürüten İman Casablanca, Arap kökeni nedeniyle hiç ummadığı bir şekilde setlerde ve podyumlarda ayrımcılığa uğradığını açıkladı: “Arap olduğum için Türk oyunculuk sektöründe ırkçılığa maruz kalıyorum. Yer aldığım bütün projelerde diğer oyuncular tarafından dışlandım. Şimdi de burada yaşayabilmek için direniyorum. Sektörün ileri gelen insanlarından şunları duydum: ‘Adın İman değil de Anna ya da Christina olsaydı bütün iş kapıları sana açılırdı’! Bana adımı değiştirmemi önerenler oldu. Bu durum beni çok şaşırttı ama ben bunu kabul etmedim. Kimliğimden vazgeçersem ben, ben olmaktan çıkarım. O zaman da hiçbir başarının değeri kalmaz. Müslüman bir ülkede çocuklarına Ali, Ahmet ve Hatice gibi isimler veren insanlar neden İman ismine bu kadar karşı? İmanın şartlarını herkes biliyordur, peki adımın değerini neden bilmiyormuş gibi davranıyorlar?” 

ARAP ROLLERİ TEKLİF EDİLİYOR

Kusursuz Türkçe konuşmasına rağmen Türkiye’deki ilk rolünün “Baraj” dizisinde canlandırdığı bir Afgan olduğunu dile getiren İman Casablanca, son dönemde ise hep Arap karakterlerin teklif edildiğini açıkladı: “Zahra karakteri o kadar sevildi ki, sokakta insanlar hâlâ ‘Zahra’ diye seslenerek etrafımı sarıyor. Kusursuz Türkçe konuşmama ise çok şaşırıyorlar. Sonraki projelerde Türk karakteriyle ekrana çıkmak istedim ama bu sefer de hep Arap rolleri teklif edildi. Hatta bir dizide Arap teröristi oynamamı istediler. Terör düşmanı olan ben, içime sindiremediğim o karakteri zaten oynayamazdım.” 

BEN KAPIDAN GEÇERKEN BU SEKTÖRE UĞRAMADIM

Oyuncu olabilmek için çok çaba sarf ettiğini ve bu mesleğin eğitimini aldığını belirten Casablanca, “Oyunculuk okullarını bitirdim. Hem de sadece Türkiye’de değil, Amerika’da, Fransa’da da oyunculuk eğitimleri aldım. Türkiye’de birçok okuldan, hocadan ders aldım. Her anlamda sürekli olarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Sadece oyunculuk da değil, diksiyon ve şan dersleri için de büyük yatırım yaptım. Podyumdan ekrana fırlayan oyunculardan değilim” dedi.

'SANATIN DİLİ, DİNİ, RENGİ YOKTUR AMA TÜRKİYE’DE VARMIŞ'

Amerika ve Dubai’de de oyunculuk deneyimi bulunan İman Casablanca, aldığı tüm tekliflere rağmen Türkiye’yi tercih ettiğini belirterek, burada hak ettiği değeri göremediğinden yakındı: “Ben evrensel bir insanım. Kalıpları yıkmak istedim. Arap da olsam Türkiye’de Türk olarak ekrana çıkmak istedim. Sanatın dili, dini, rengi, ırkı yoktur. Nasıl ki Hollywood’da farklı renkten, dinden ve ırktan oyuncular varsa Türkiye’de de olduğunu umarak geldim. Ama maalesef sektördeki bu ayrımcılık sadece tek Arap olan bana karşı var diye düşünüyorum.

Arap’ı oynamak isteseydim zaten Dubai’de aldığım teklifleri değerlendirirdim. Anlamadığım nokta şu; Türk yapımcıların bir kısmı Araplarla ortak dizi çekiyor. Türk dizileri mutlaka Orta Doğu ve Arap ülkelerine satılıyor. Arap sermayesinin olduğu Türkiye’deki oyunculuk sektöründe ben Arap olduğum için kendime yer bulamıyorum! Çok ironik değil mi? Hollywood bile bu ırkçılığı aşmışken, Türkiye’deki sektör bunu aşamadı. Halbuki Türkiye Müslüman bir ülke ve dinimiz bize hoşgörü ve eşitliği öğretiyor.”

'DEFALARCA MOBBING’E MARUZ KALDIM'

Güzel oyuncu, sırf Arap kökenli olduğu için hem sette hem de defilelerde mobbing’e maruz kaldığını söyledi: “Türk halkı benim ailem. Onları çok seviyorum. Bana burada kucak açtılar. Hiçbir zaman halktan bir dışlanma yaşamadım. Tam tersi girdiğim her yerde çok sevildim. Ama setlerde ve defilelerde çok dışlandım. Defalarca mobbing’e maruz kaldım. Laf cambazlarıyla yaşadım bunu. Bazen çok sert tepkiler aldım. ‘Araplar pis millettir’ lafı, işittiğim en rencide edici söylemlerden biriydi. Geceler boyu ağladım. Ben bu ülkede tek başıma yaşıyorum. Ailemin hiçbir ferdi burada değil. Yalnız başına yaşayan, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir genç kızım. Bana bunları yapmaları çok ağırıma gidiyor ama Türkiye’ye olan aşkım tüm bunlara dayanmamı sağlıyor.” 

'MERYEM UZERLİ’YLE KIYASLIYORLAR'

Yurt dışından geldiği için Meryem Uzerli ve Kerem Bursin’le kıyaslandığını ifade eden İman Casablanca, “Beni Meryem Uzerli ve Kerem Bursin’le kıyaslayanlar oluyor. Ben ise hiç kıyaslayamıyorum, çünkü onlar Türk. Üstelik Meryem Türkçeyi aksanlı konuşuyor, ben kusursuz konuşuyorum. Ve Faslı bir Arap olarak bu dili kendi çabamla öğrendim. Kerem Bursin ya da Meryem Uzerli’yle hiçbir sorunum yok bu arada. Yolları açık olsun.” 

AMERİKA’DA KALSAYDIM...

İman Casablanca, bazı Türk yapımcıların yabancı oyunculara duyulan hayranlığın Arap kökenli oyunculara gösterilmediğini söyledi: “Dünya basınında çok haberim yapıldı. Ama Amerika’da, Avrupa’da gördüğüm değeri bazı Türk yapımcılardan göremiyorum. Bazen diyorum ki; Amerika’da kalsaydım şu an Hollywood’da oynuyor olacaktım. Best Model yarışmasında dünya birincisi olunca Avrupa’da ve Amerika’da tanınır hale gelmiştim. İlgi epey büyüktü. Eğer Hollywood’da oyunculuk yapsaydım. şimdi Türkiye’de de çok izlenen bir oyuncu olacaktım. Ve şunu sorguluyorum; Amerika’da tanınıp sonra mı Türkiye’ye yerleşmeliydim? O zaman yapımcılar bana Türk rolü verirler miydi? Bu cevaplar için geç kaldım tabii ki. Tek gerçek şu; Türkiye benim ikinci ülkem. Burada benim arkadaşlarım var, aile olarak gördüğüm insanlar var anılarım var.”

BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA

Karşılaştığı tüm ayrımcılığa ve mobbing’e rağmen Türkiye’ye duyduğu aşka sarılarak dayanma gücü bulduğunu dile getiren İman Casablanca, son yaşadığı olayın kendisi için “bardağı taşıran son damla” niteliğinde olduğunu anlattı: “8 aydır beklediğim, hazırlandığım, başrolü olduğum diziden bana haber bile verilmeden çıkarıldım ve bunu basında çıkan haberlerden okuyarak öğrendim. Bu haksızlık ve ırkçılık değilse nedir?”

OYUNCULUK SEKTÖRÜNDE SÖZLÜ ŞİDDETE MARUZ KALIYORUM

İman Casablanca, setlerde sözlü şiddete uğradığını söyledi: “Çalışırken bile performansımı ortaya koymak için bir ortam olmadı hiç. Sürekli sette sözlü ırkçılığa maruz kaldım. Bana söylenen cümlelerden birkaç örnek vereceğim; ‘Arabistan’da bir prensin dördüncü karısı olarak bir hayat seçseydin kendine. Ne yapacaksın kariyeri’, ‘Bütün Arapları deport ettirmemiz lazım’, ‘Zengin Arap bir koca bul, oyunculuk olmaz’.”

Editör: MURAT ÖZER