Nefesfilmi kariyerinin ilk projesi olduğunu kamera karşısına ilk kez orada geçtiğini ifade eden başarılı oyuncu şunları söyledi: “Bu da benim için oldukça kıymetli. On altı yaşımda başlamış olduğum film, on dokuz yaşıma geldiğimde sinemalara girmişti. Haliyle üç yılım dağlarda ve yaylalarda geçti. O günleri unutamıyorum. O filmde çok kıymetli dostlar edindim, benim için bir okul gibiydi.”

Son zamanların en başarılı tv projelerinden olan Yalı Çapkını hakkında da konuşan Doğukan Polat “Yalı Çapkını ilk geldiğinde öncelikle kendi canlandırdığım Fuat karakterinin karakter özelliklerini okudum ve çok sevdim. Hırslarını, çevresini, ailesi ile olan ilişkisini; genel hikâyedeki, senaryodaki ve kendi ile ilgili çatışmalarını çok sevdim. Sonrasında, tüm dizideki karakterlerin aynı incelikle yazıldığını görünce projeyi daha bir sevdim, çünkü izleyecek çok fazla hikâye vardı” açıklamasında bulundu.  

Kariyerine henüz on altı yaşındayken “Nefes: Vatan Sağ Olsun” filmi ile başlayan Doğukan Polat, şimdilerde Yalı Çapkını’ndaki rolüyle adından sıkça söz ettiriyor. Gelecek dönemde kamera arkasına da geçecek olan başarılı oyuncu, yeni projelerinin detaylarını MAG Okurlara aktarıyor...

Doğukan Polat’ı sizden dinlemek istesek, neler söylerdiniz?

Lord Byron’ın şu sözleri beni biraz anlatıyor sanırım: “Yolu olmayan ormanlarda mutluluk vardır, yalnız yürünen deniz kıyısında sevinç. Topluluklar vardır kimsenin zorla girmediği derin denizlerde; ve sesinde de müzik. İnsanı daha az seviyorum diyemem ama doğayı daha fazla.”

Genç yaşlardan itibaren setlerdesiniz. İlk deneyiminizi hatırlıyor musunuz? Neler hissetmiştiniz?

“Nefes” filmi kariyerimin ilk projesi; kamera karşısına ilk kez orada geçtim. Bu da benim için oldukça kıymetli. On altı yaşımda başlamış olduğum film, on dokuz yaşıma geldiğimde sinemalara girmişti. Haliyle üç yılım dağlarda ve yaylalarda geçti. O günleri unutamıyorum. O filmde çok kıymetli dostlar edindim, benim için bir okul gibiydi.

Yalnızca oyunculuk değil, sanatın birçok alanıyla ilgileniyorsunuz. Sanatın sizdeki karşılığı nedir?

Oyunculuk dışında müzik ve fotoğrafla da ilgileniyorum. Belli bir formda ve disiplinde üretilen eserin, izleyicisi ve dinleyicisiyle ya da fark edeniyle bir arada olma halini seviyorum.

Şu anda oyunculuk yapmasaydınız, nerede olurdunuz?

Sanatta üretim yapıyor olmasaydım, erkek moda sektöründe olabilirdim.

Bir projeyi kabul etmeden önce hangi kriterleri, neleri göz önünde bulunduruyorsunuz?

Yalı Çapkını ilk geldiğinde öncelikle kendi canlandırdığım Fuat karakterinin karakter özelliklerini okudum ve çok sevdim. Hırslarını, çevresini, ailesi ile olan ilişkisini; genel hikâyedeki, senaryodaki ve kendi ile ilgili çatışmalarını çok sevdim. Sonrasında, tüm dizideki karakterlerin aynı incelikle yazıldığını görünce projeyi daha bir sevdim, çünkü izleyecek çok fazla hikâye vardı.

Kamera arkasında bulunduğunuz projeler olduğunu da biliyoruz. Peki kamera arkası mı, kamera önü mü?

Her ikisini de aslında. Hem önünde hem arkasında üretim yapmayı çok seviyorum.

İlerleyen zamanlarda kameranın arkasına geçeceğiniz yeni projeleriniz olacak mı?

Evet. Daha önce video, müzik ve fotoğraf alanında üretimlerim olmuştu. Önümüzdeki yıl için kısa metraj bir film projem var. Bunun için kamera arkasına geçmeyi planlıyorum.

Her bölümüyle gündem olan Yalı Çapkını’nda set günleri nasıl geçiyor?

Set çok keyifli geçiyor. Her yeni bölüm senaryosunu merakla bekliyoruz. Ekibimizin her biri işinde oldukça yetkin. Oyuncu arkadaşlarımın hepsi çok başarılı ve güzel insanlar.

Diziyle ilgili nasıl yorumlar alıyorsunuz?

İzleyicimizle aramızda çok kısa sürede harika bir bağ oluştu, bunun verdiği his ve birliktelik çok keyifli. Bizleri izledikleri ve hanelerine kabul ettikleri için çok teşekkür ederim. Yalı Çapkını, kariyerimdeki başarılı işler arasında yerini aldı; yaşam biçimim aynı şekilde devam ediyor. Sokakta “İyi gidiyorsun, bu işte de izliyoruz seni.” gibi tepkiler alıyorum, bunlar çok güzel.

Kendinizi ekranda izlemeyi seviyor musunuz?

Seviyorum.

Başrollerden biri olarak yer aldığınız 49 filmi hakkındaki düşünceleriniz neler? Böyle bir projede çalışmak size neler hissettirdi?

49 benim için çok kıymetli bir iş oldu, aksiyon ve gerilim dolu bir film. Çok uzun bir ön hazırlık ve eğitim sürecinden geçtik. Kişisel anlamda da aksiyon sevdiğim için ekstra keyif aldım diyebilirim.

Hayata dair aldığınız en cesur karar neydi?

Cesur olmak deyince ilk olarak büyük eylemler akla geliyor sanırım ama düşündükçe aslında dürüst olmak, doğru durmaya çalışmak, korkunun tetiklediği bir eylemi yapmamayı tercih etmek çok cesurca geliyor. Bu bağlamda hep cesur olma niyetindeyim.

Duygularınızı nasıl ifade edersiniz? Yazarak, çizerek, konuşarak, resmederek...

Genelde konuşarak.

Aşk, hayatınızın neresinde?  

“Aşk”ı diliyorum.

Sizce mutlu olmanın anahtarı nedir?

Hormonal dengenizin yerinde olması ve kişinin, potansiyelinin farkına varıp onu meydana çıkarması.

Sevenlerinize yeni sürprizleriniz var mı? Gelecek proje ve planlarınızdan biraz bahseder misiniz?

Bu yıl, sanatçı dostum Kerkayas ile müziğini yaptığımız yeni bir parça çıkaracağız ve bu parçayı da yönetmenliğini Melike Kasaplar’ın yaptığı çok özel bir kliple sunacağız.

Bu ay da, daha önce belirttiğim gibi, yapımcılığını CNP Film’in üstlendiği, bir istihbarat ajanını canlandırdığım 49 adlı sinema filmim vizyona giriyor.

Editör: MURAT ÖZER