TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Tarihimizin bu büyük destanları, yalnızca vatan topraklarımız için yapılmış birer savaş değil, binlerce yıl ötesine, neslimiz, medeniyetimiz ve geleceğimiz için sonsuz bir inançla verilen mücadelenin zaferidir" dedi.

TBMM Başkanı Şentop, Malazgirt Zaferi'nin 951'inci yıl dönümü ve Büyük Taarruz'un 100'üncü yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı. Şentop, mesajında, "26 Ağustos 1071 Cuma günü batıda ve doğuda minberlerde kahraman atalarımız için yapılan dualar bugün de duamızdır. Aynı ruh ve inançla vatan topraklarımızın ve aziz milletimizin istikbalinin parlak ve müreffeh olması bütün gayretimiz ve niyazımızdır. Tarihin akışını değiştiren bu kutlu günde, sadık ve samimi imanlarıyla Malazgirt Zaferi'nin büyük komutanı Büyük Selçuklu Hükümdarı Ebü'l-feth Sultan Alparslan ve yiğit askerlerini rahmetle yad ediyorum. Anadolu'nun ve Rumeli'nin kapılarını milletimize açan ve zulme kapatan, geri dönmeyi asla düşünmeyen o kahramanlar için yenilgi mümkün değildi. Ya bizlere ebedi bir vatan kazanacak, ya da şehit olacaklardı. Dehaları, ileri savaş taktikleri ve 'Nice az birlik vardır ki, Allah'ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir' inancıyla, ruhlarındaki kuvvetli öz güven ve komutanlarına itimat ile zaferden emindiler" dedi. 

'SONSUZ İNANÇLA VERİLEN MÜCADELENİN ZAFERİ'

Büyük Taarruz'un başlangıcının 100'üncü yılı olduğunu da hatırlatan Şentop, şöyle devam etti:

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 26 Ağustos 1922'de sabaha karşı Kocatepe'den verdiği emirle başlayan Büyük Taarruz ve 30 Ağustos'ta 'Başkomutanlık Meydan Muharebesi' zaferle sonuçlandı. Yüzyıllar sonra her iki zaferimizin, 'vatan ve iman' mesajını yüreklerimizde taşıyoruz. 1071'de sarsılmaz imanlarıyla ebedi bir vatan için canlarını ortaya koyan ecdadın yolunda, 1922'de aynı ideal uğrunda kenetlenmiş, vatanlarını kurtarmak için şehadete koşan kahramanlar vardı. 1000 yıl önce Malazgirt'te Ahlat'ta mayalanan irfan, hikmet ve kardeşlikle, 100 yıl önce istiklal ve istikbal mücadelemiz verilmiştir. 15 Temmuz 2016'da bağımsızlığımıza uzanan hain ellere karşı birleşen yüreklerimiz, yükselen seslerimiz de aynı ruhun tecellisidir. Tarihimizin bu büyük destanları, yalnızca vatan topraklarımız için yapılmış birer savaş değil, binlerce yıl ötesine, neslimiz, medeniyetimiz ve geleceğimiz için sonsuz bir inançla verilen mücadelenin zaferidir. Bugün çocuklarımızla, gençlerimizle, milletimiz bu şuurun idrakinde heyecanla, azimle inanıyoruz ve çalışıyoruz. Eşsiz şanlı tarihimizi anlayabilmek için tekrar tekrar okumak ufkumuzu genişletirken, bu okuma aynı zamanda geleceğe dair hedeflerimize ve kararlarımıza yön veriyor. Aydınlık istikbalimiz yolunda, yüreklerimizdeki inanç, azim ve heyecanımızla, birliğimiz ve beraberliğimiz daim olsun. Vatanımız, ezanımız, bayrağımız ve bağımsızlığımız uğrunda ömürlerini adayan aziz şehitlerimize ve ecdadımıza minnetle, rahmetle." 

Editör: MURAT ÖZER